Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/7964 E. 2023/598 K. 13.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7964
KARAR NO : 2023/598
KARAR TARİHİ : 13.02.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/444 E., 2018/717 K.
KARAR : İstinaf dilekçelerinin reddi, esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Giresun Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2016/31 E., 2017/64 K.

Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı … İdaresi vekili, davalı … vekili ve davalı … ve arkadaşları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı … İdaresi ve davalı Hazinenin istinaf dilekçelerinin ayrı ayrı reddine, davalı … ve arkadaşlarının başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı … İdaresi vekili ile davalı … ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi uyarınca 2005 yılında yapılmıştır.

2.Kadastro sırasında; … 185 ada 2 parsel, senetsizden 9.260 m2 fındık bahçesi vasfıyla … adına, 186 ada 1 parsel, Şubat 1984 ve 13 sıra numaralı tapu kaydına istinaden 16.075,96 m2 olarak fındık bahçesi vasfıyla … mirasçıları …., …., …, … ve … adına, 187 ada 10 parsel ise senetsizden 333,44 m2 yüzölçümlü olarak fındık bahçesi vasfıyla … adına tespit görmüştür.

3.Davacı … İdaresi vekili dava dilekçesinde; … Köyünde 5304 Sayılı Kadastro Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (5304 Sayılı Kanun) ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun 210 ada 1 parsel numarası ile kısmî ilâna çıkartıldığını, dava dilekçesine ekli paftada kırmızı ile taranarak gösterilen alanın, orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını ileri sürerek, bu alanın orman sınırları içine alınmasını ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir.

4.Davaya konu yerlerin dava tarihi itibariyle tespitleri yapılmış olup tespit sırasında 5304 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesi ve orman parseline kısmı ilan süresi içerisinde kadastro mahkemesinde dava açılmış olması nedeniyle kadastro tutanakları 3402 sayılı Kanun’un 5 nci maddesi gereğince davalı olarak tutularak Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, çekişmeli 185 ada 2, 186 ada 1 ve 187 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki dava asıl davanın yürütüldüğü aynı Mahkemenin 2012/65 Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki esas numarasına kaydıyla yargılamaya devam olunmuştur.

II. CEVAP
Davalılar verdikleri cevap dilekçelerinde; davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi raporları doğrultusunda 185 ada 2 parsel ile 186 ada 1 parsel yönünden davacının davasının kabulüyle aynı ada ve parsel numarası ve aynı yüzölçüm ile Hazine adına orman vasfı ile kayıt ve tesciline, 187 ada 10 parsel yönünden ise davacının davasının reddi ile aynı ada ve parsel numarasıyla fındık bahçesi vasfı ile … adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı … İdaresi vekili, davalı … vekili ve davalılar … ve arkadaşları vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı … İdaresi ve davalı … vekilleri istinaf başvuru dilekçelerinde; 187 ada 10 parsel yönünden yetersiz araştırma yapıldığını açıklayarak, anılan parsele ilişkin hükmün kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı … ve arkadaşları vekili istinaf başvuru dilekçesinde; 186 ada 1 parsel sayılı taşınmazın hiçbir zaman orman olmadığını, dayandıkları tapu kaydının taşınmaza uyduğunu açıklayarak, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 187 ada 10 parsel açısından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341/2 nci maddesi uyarınca dava değerinin istinaf kesinlik sınırı içinde kaldığı, bu doğrultuda İlk Derece Mahkemesi kararının kesin olduğundan bahisle, davacı … Yönetimi ve davalı … vekillerinin istinaf dilekçelerinin ayrı ayrı reddine, 186 ada 1 parsel yönünden ise “Taşınmazın tespitine uygulanan ve davalıların dayandığı Şubat 1984 tarih 13 sıra numaralı tapu kaydının 04.04.1954 tarih 1951/488 E. 1954/109 K. sayılı tescil ilamıyla oluşan Şubat 1984 tarih 3 sıra numaralı kayıttan geldiği, dayanak tescil ilamının incelemesinde hasımsız açılan dava sonucu alınmış olduğu, davalıların dayandığı tescil ilamının hasımsız açılan dava sonucu oluşmuş olması nedeniyle davacı … Yönetimini bağlamayacağı, bilirkişi raporları doğrultusunda çekişmeli taşınmazın eylemli biçimde üzerinde en az 65 yaşında meşe ağaçları ile gürgen, kestane, kızılağaç ve orman gülü gibi sadece ormanda yetişen türlerin bulunduğunun saptandığı, eski tarihli belgelerdeki belirlenen niteliğine göre İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı” gerekçesiyle davalı … ve arkadaşları vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı … İdaresi vekili ile davalı … ve arkadaşları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı … İdaresi vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu 187 ada 10 parselin değeri konusunda keşfe katılan ziraat bilirkişisi tarafından yapılan hesaplamanın bilimsel verilere dayanmadığı, kaldı ki; mülkiyetin aidiyeti ve vasfına yönelik davalar yönünden kesinlik sınırının uygulanmasının mülkiyet hakkının özünü ortadan kaldırıcı sonuçlar doğuracağını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

2. Davalı … ve arkadaşları vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 187 ada 10 parsel açısından İlk Derece Mahkemesi kararının miktar bakımından kesin nitelikte olup olmadığı, 186 ada 1 parsel açısından ise taşınmazın orman olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 353, 356, 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun’un (3402 sayılı Kanun) Ek-6 ncı maddesi, 14 ve 17 nci maddeleri, Anayasa’nın 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
1.Davalı … ve arkadaşları vekilinin 186 ada 1 parsele ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı … ve arkadaşları vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

2.Davacı … İdaresi vekilinin 187 ada 10 parsele ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Anayasanın 36 ncı maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı … davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Mahkemeye erişim hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6 ncı maddesinde de herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme önüne getirme hakkı güvence altına alınmıştır. Buna göre, mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, adil yargılanma hakkı kapsamındadır.

28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6 ncı maddesi ile “Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar ve değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’u hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir.” hükmü getirilmiştir. Hükmün gerekçesinde belirtildiği üzere, bu madde ile söz konusu davaların miktar veya değerine göre istinaf veya temyiz yoluna tabi olup olmadığıyla ilgili uygulamada oluşan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmıştır.

Yukarıda açıklandığı üzere Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, hukuk güvenliği ile hukuki belirlilik ilkesi, 28.07.2020 tarihli ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6 ncı maddesi karşısında, tereddüte yol açan usul kurallarının hakkaniyete halel getirecek kadar aşırı şekilci olarak uygulanmaması ve adalet duygusunun rencide edilmemesi gerektiği de gözetildiğinde, Giresun Kadastro Mahkemesinin 12.12.2017 tarihli kararına karşı istinaf yoluna başvurulabileceği kabul edilmelidir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesinin, istinaf isteminin 6100 sayılı Kanun’un 341/2 nci maddesi gereğince reddine ilişkin kararı doğru olmamıştır.

Bu durum karşısında; 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesinin 01.06.2018 tarihli Esas kararının 187 ada 10 parsel açısından esastan istinaf incelemesi yapılmak üzere bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.186 ada 1 parsel yönünden;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

2.187 ada 10 parsel yönünden;
Temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

7139 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.