Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/7857 E. 2023/4680 K. 26.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7857
KARAR NO : 2023/4680
KARAR TARİHİ : 26.09.2023

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2021/6 E., 2022/14 K.
KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Kadastro sırasında; … ili Anamur ilçesi … Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 375 ada 47 parsel … 30.031,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir.

2. Davacı … ve arkadaşları 10.07.2006 havale tarihli dava dilekçesinde; taşınmazın murislerinden kaldığını öne sürerek adlarına tescilini istemiştir.

3. … vekili 09.10.2015 havale tarihli dilekçesinde; dava dışı kişilerden satın almak suretiyle 1987 tarihinden itibaren taşınmazda zilyet olduğunu öne sürerek adına tescili istemiyle davaya katılmıştır.

II. CEVAP
1.Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın tescil harici bırakılan yerlerden olduğunu hiç kimsenin zilyetliğinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

2. 6360 … Kanun nedeniyle davaya dahil edilen davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap vermemiştir.

3. 6360 … Kanun nedeniyle davaya dahil edilen davalı … vekili cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece (Anamur Asliye) Mahkemesinin 09.07.2008 tarih ve2006/272 E., 2008/387 K. … kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı/müdahil … ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 17.01.2011 tarihli ve 2010/5656 Esas,2011/94 Karar … kararıyla; temyize konu edilen 08.10.2007 tarihli teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen 6150,01 m2 ve B harfiyle gösterilen 22.351,73 m2 yerin Anamur Tapulama Mahkemesinin kesinleşen kararı sonunda ziraate elverişsiz ekilmeyen tepelik olarak terk edildiği, üzerinde zamanaşımı yolu ile özel mülkiyet kazanılması olanaksız, tescil dışı ziraate elverişsiz bölümler olduğundan bu miktarla ve geometrik şekillerle Tapulama Kanununun 2 nci maddesi gereğince tesbit dışı bırakılmasına karar verilen 347/e ile gösterilen 71.454 m2 miktarındaki bölüm içinde kaldığında bir duraksama bulunmadığı, 347/e ile gösterilen kısmın 23.11.1984 tarihli üç kişilik uzman bilirkişilerce düzenlenen raporunda, çeşitli yönlerden yüksek meyilli, kayalık, fundalık ve tamamının pürenlik olduğu, tarımda hiç kullanılmamış tarım dışı saha olduğu açıklandığı, tesbit dışı bırakılan yerlerle ilgili mülkiyet uyuşmazlıklarında, mülkiyeti kazanma koşullarının hangi tarih esas alınarak inceleneceği ve zilyetliğin hangi tarihte başlamış sayılacağı hususlarının belirlenmesi önemli ve zorunlu olduğu, tesbit dışı bırakılan bir taşınmaz hakkında itiraz üzerine 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 7/4 üncü maddesine göre tutanak düzenlenerek komisyonca tesbit dışı bırakılmasına karar verilmesi veya Kadastro Mahkemesi kararıyla tesbit dışı bırakılması hallerinde kadastro komisyonu ve mahkeme kararı ile taşınmazın hukuksal durumu belli olduğundan bu kararın kesinleştiği tarihte tesbit dışı bırakılma işlemi kesinlik kazanacağı, bu bakımdan kabule karar verilen temyize konu A ve B harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerinin içinde bulunduğu 347/e olarak hükmen tesbit dışı bırakılan taşınmazla ilgili Anamur Tapulama Mahkemesi kararının kesinleştiği 17.1.1995 tarihinden eldeki davanın açıldığı 11.7.2006 tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresi dolmadığından kazanma koşullarının davacı taraf yararına gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği, diğer yandan Hazine vekilinin 4721 … Türk Medeni Kanunu’nun (4721 … Kanun) 713/6 ncı maddesine dayalı tescil isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmadığı belirtilerek davalı Hazine vekili ile davalılardan …’nın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hüküm A ve B harfleriyle gösterilen ve kabule ilişkin bölümü bakımından 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 428 inci maddesi uyarınca bozulmuştur.

B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. İlk Derece (Anamur Asliye Hukuk) Mahkemesinin 13.03.2013 tarihli ve 2011/698 E., 2013/124 K. belirtilen kararı ile taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlenmesi nedeniyle görevsizlik karar verilmiştir.

2. Görevsizlikle dosyanın gönderildiği İlk Derece (Anamur Kadastro) Mahkemesinin 13.03.2013 tarih ve 2011/698 E., 2013/124 K. belirtilen kararı ile davacıların davasının reddine, müdahil davacının davasının kabulü ile, 375 ada 47 parselin tarla vasfıyla Kamil Körhasanoğlu adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 01.10.2020 tarihli ve 2020/538 Esas, 2020/3906 Karar … kararıyla; mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olduğu gibi, verilen kararın da dosya kapsamına uygun bulunmadığı, … tarafından, Anamur Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/223 Esas, 2003/90 Karar … dosyası ile tescili talep edilen ancak hakkında ret kararı verilen bölümün eldeki davada lehine tescil kararı verilen 375 ada 47 parsel … taşınmaz olup olmadığı belirlenmediği, belirtilerek hava fotoğraflarının getirtilmesi, yeniden keşif yapılması, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazların geçmişte ne durumda bulundukları, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandıkları, kime ait oldukları, kimden nasıl intikal ettikleri, imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri, imar-ihyaya konu edilmiş iseler, ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılması, ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin toprak yapılarını ve niteliklerini, zirai durumlarını, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümleri üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, önceki raporları irdeler mahiyette ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını ihtiva eden, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, teknik bilirkişiden de keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmaz bölümlerini komşularıyla birlikte gösteren, Anamur Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/223 Esas, 2003/90 Karar … tescil dosyası ile hakkında ret kararı verilen bölüm ile dava konusu taşınmazların çakıştırıldığı kroki ve rapor alınması; hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliklerini, taşınmaz bölümlerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınması ve bu şekilde katılan yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, Anamur Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/223 Esas, 2003/90 Karar … kararının katılan … Körhasanoğlu yönünden kesin hüküm teşkil edip etmediği saptanması ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur.

3. Yukarıda belirtilen bozma ilamına karşı davalı/müdahil … tarafından verilen karar düzeltme talebi aynı Dairenin 29.04.2021 tarihli 2021/2376 Esas, 2021/4250 Karar … ilamıyla reddedilmiştir.

D.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 375 ada 47 parsel … taşınmazın D harfi ile gösterilen kısmının imar ihyasının 1990 yılında, B harfi ile gösterilen kısmının imar ihyasının 2004 yılında tamamlanmış olduğu, B harfi ile gösterilen alanın 2004 yılında imar ihyasının tamamlandığı bu haliyle kanunun aradığı 20 yıl süre ile zilyetlik şartının davacılar ve asli müdahil tarafından sağlanamadığı, dava konusu 375 ada 47 parsel … taşınmazın ekli krokide D harfi ile gösterilen alanı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/223 esas … dosyası kapsamında kaldığı gerekçesiyle, davacılar ve asli müdahil …’nın davalarının reddine, dava konusu 375 ada 47 parsel … taşınmazın 30.031,77 m2 miktarı ve tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı asli müdahil … vekili, temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı/asli müdahil … vekili temyiz dilekçesinde; 2002/223 Esas … dosyanın konusu ile eldeki davanın konusunun farklı yerler olduğunu, mahkemenin bu hususta yanılgıya düştüğünü, imar ihyanın keşif tarihinden önce 32-35 yıl öncesinde tamamlandığını, ve o tarihten itibaren çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle iktisabı mümkün olan yerlerden olsa dahi zilyetlikle kazanma koşullarının davacılar yararına gerçekleşmediğini, yapılan araştırmaların ise karar vermeye yeterli olmadığını açıklayarak, hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşınmaz üzerinde müdahil/davalı … lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 … Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 14 üncü maddesi

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 … Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup asli müdahil … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 189,15 TL’nin temyiz eden asli müdahilden alınmasına,

1086 … Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.