Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/7739 E. 2023/5987 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7739
KARAR NO : 2023/5987
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2013 Esas 2022/1185 Karar


KARAR : İstinaf talebinin esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ :Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI :2020/159 Esas 2021/584 Karar

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı … dava dilekçesinde; … Köyü 6359 ada 4 parsel … taşınmazın, murisi olan babası …’dan mirasçılara intikal ettiğini, 2010 yılındaki kadastro çalışmalarında Hazineye bırakıldıktan sonra 1/2 sinin davalıya satışının yapıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevabında; dava konusu taşınmazda vekil edeni olan davalının dedesi …’nın hak sahibi olduğunu ve dedesinin verdiği muvafakat üzerine davalının, kanunun aradığı koşulları yerine getirerek taşınmazı satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı Hazine vekili cevabında; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece (Bursa 6. Asliye Hukuk) Mahkemesi’nin 31.01.2019 tarih ve 2017/613 Esas, 2019/102 Karar … kararı ile, davanın reddine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 12.02.2020 tarih ve 2019/879 Esas, 2020/282 Karar … kararıyla; “dava konusu taşınmazdaki şerh sahibinin mirasçılarının davada yer almadığı açıklanarak, davacıya diğer paydaşların davaya muvafakatlerinin sağlanması veya murisi …’ın terekesine temsilci atanması için süre verilmesi, verilen süre içerisinde muvafakat alınmaması veya terekeye temsilci atanması için gerekli işlemlerin yapılmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi; muvafakatlerin alınması veya terekeye temsilci atanması halinde, yargılamaya devamla sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilerek dosyanın İlk Derece Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

3. Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı uyarınca yeniden yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, “dinlenen tanıklardan ve alınan bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere, dava konusu taşınmazın 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) Ek 4 maddesi kapsamında yapılan çalışmalar neticesinde 6831 … Orman Kanunu’ nun (6831 … Kanun) 2/B maddesi kapsamında oluştuğu, kadastro tutanağının edinim sebebi hanesinde muhdesat hakkının 1960 yılından beri … oğlu … ve … oğlu … tarafından kullanıldığının belirtildiği ve tarla vasfında olduğu, davalının taşınmazı 6831 … Kanun’ un 2/B maddesi kapsamında kullanıcı dedesinden aldığı muvafakatla Hazineden kanunun aradığı koşulları yerine getirerek satın aldığı, taşınmazın 1/2 hissesinin davalıya, 1/4 hissesinin davacıya, 1/4 hissesinin de Hazineye ait olduğu, davaya konu yerin evveliyatının orman olup orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu, zilyetlik ya da miras yolu ile iktisabının mümkün olmadığı, davalının usulüne uygun şekilde Hazineden satış yolu ile alıp adına tescil ettirdiği, satışın usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşıldığı , davacının talebinin usul ve yasaya uygun olmadığı” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davanın hukuki nitelendirmesinde hataya düşerek davanın reddi yönünde karar verdiğini, müvekkili olan davacının 6831 … Kanun’ un 2/B maddesi kapsamında davalıya satışı yapılan 6359 ada 4 parsel … taşınmazın fiili kullanıcısının babası … olduğundan bahisle, taşınmazı 6831 … Kanun’ un 2/B maddesi kapsamında orman dışına çıkarılan ve satın almaya hakkı olduğu gerekçesi ile satın alma hakkını kullanmak istediğini, ancak bu işlemi yapmak üzere ilgili makamlara başvurduğunda taşınmazın yarısının davalının dedesi tarafından satın alındığını, muvafakatname yolu ile de davalıya satıldığını öğrendiğini, 6831 … Kanun’ un 2/B maddesi kapsamındaki arazileri satın alma hakkının kadastro tutanaklarındaki hak sahibinin olduğunu, taşınmazın tamamında öncelikle davacının dedesi …’ ın, sonrasında babası …’ ın ve ondan sonra da davacının fiili kullanıcı durumunda bulunduğunu, dava konusu taşınmazın fiili kullanıcısının tüm tanık beyanları ve diğer deliller ile ispat edildiği üzere öncelikle davacının ataları ve sonrasında davacı olması nedeniyle, ilk derece mahkemesinin davacıya satış bedelini yatırtmak sureti ile davalı adına tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar vermesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu taşınmazın 6292 … Kanun gereğince davalıya satıldığı, tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın 6292 … Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılmasının gerektiği, taşınmazı satın alan kişi adına tapuya tescil edilip mülkiyet belirlendikten sonra, şahsi hak niteliğindeki şerhe yönelik olarak açılacak davaların dinlenme olanağı bulunmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın satış tarihinden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması gerektiği hususunun anlaşılmadığını, zira taşınmazın davalıya satıldığının idareye başvurulduğunda öğrenildiğini, davalının dedesinin satın alma hakkını kullanmak için kötüniyetle kullanıcı olarak adını yazdırdığını, 1995 yılında kayıtlarda yer almayan davalının dedesinin 2010 yılında kayıtlarda yer almasının anlaşılamadığını, davalının dedesinin taşınmazda hiçbir zaman kullanıcı olmadığını, bu nedenle satın alma hakkı olmadığını, tarafların aynı köyde olduklarını, davalının iyiniyetli kabul edilemeyeceğini, davalı tanıkları ve köy muhtarının ifadesinden de bu hususun açıklığa kavuştuğunu belirterek temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, orman sınırları dışına çıkarılan ve 6292 … Kanuna dayalı olarak satışı yapılan taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil davasının dinlenip dinlenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 … Kanun’un Ek-4 üncü maddesi, 6292 … Kanun’un 6 ncı maddesi,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 189,15 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi