Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/7493 E. 2023/1149 K. 02.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7493
KARAR NO : 2023/1149
KARAR TARİHİ : 02.03.2023

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 1974/113 E., 2004/1 K.
KARAR : Davacının davasının kabulüne , müdahillerin davasının reddine

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince müdahillerin davasının reddine, davacı …’nın davasının kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı müdahiller …, …, …, , … ile mirasçıları, davalılar … ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Dava ve temyize konu; Kadastro sırasında …. İlçesi, … Köyü çalışma alanında bulunan ve Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olan taşınmazlar tapu kaydı, harici taksim, ifraz, irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı oldukları halde;

1.95 parsel sayılı 16.700,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

2. 94 parsel sayılı 17.800,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

3. 92 parsel sayılı 38.250,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

4. 90 parsel sayılı 150.300,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz … ve arkadaşları,

5. 89 parsel sayılı 51.900,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

6. 87 parsel sayılı 96.700,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

7. 86 parsel sayılı 404.400,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

8. 85 parsel sayılı 135.300,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

9. 84 parsel sayılı 86.900,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz … vd,

10. 83 parsel sayılı 40.900,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

11. 82 parsel sayılı 50.150,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

12. 81 parsel sayılı 1.950,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

13. 80 parsel sayılı 1.950,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

14. 43, 44, 46,48,50,79 parsel sayılı sırasıyla 56.050,00, 23.700,00, 48.400,00, 25.200,00, 100.000,00, 13.350,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar …,

15. 78 parsel sayılı 24.400,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

16. 57,58,59,60,65,71 parsel sayılı sırasıyla 43.400, 175.300, 139.650, 75.150, 26.050, 7650 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar … ve arkadaşları,

17. 77 parsel sayılı 25.800,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

18. 76 parsel sayılı 158.300,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

19. 74 parsel sayılı 14.200,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz … ve arkadaşları,

20. 73 parsel sayılı 157.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

21. 72 parsel sayılı 3.350,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

22. 70 parsel sayılı 6.150,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz … ve arkadaşları,
23. 69 parsel sayılı 5.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

24. 75 parsel sayılı 16.100,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

25. 67 parsel sayılı 2.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …

26. 64 parsel sayılı 11.950,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

27. 63 parsel sayılı 30.550,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

28. 68 parsel sayılı 2.300,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

29. 62 parsel sayılı 5.700,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

30. 61 parsel sayılı 10.200,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …,

31. 56 parsel sayılı 267.050,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz …. ve arkadaşları,

32. 55 parsel sayılı 40.200,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz … ve arkadaşları,

33. 52, 54 parsel sayılı sırasıyla 30.750,00 ve 108.100,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar …,

34. 53, 88, 91, 97 parsel sayılı sırasıyla 13.500,00, 35.350, 00, 216.750,00, 216.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar … ve arkadaşları,

35. 51 parsel sayılı 95.800,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz … ve arkadaşları,

36. 42,45,47,49 parsel sayılı sırasıyla 14.800,00, 50.300,00, 47.700,00, 82.200,00 35.350,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar …,

37. 39, 40 parsel sayılı sırasıyla 328.350,00 ve 362.450,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar … ve arkadaşları,

38. 39,93 parsel sayılı sırasıyla 328.350,00, 9.900,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar … ve arkadaşları,

39. 96 parsel sayılı 296.300,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz … ve arkadaşları,
adına tespit edilmişlerdir.

A) Davacı …’nın davalılar aleyhine tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Asliye Hukuk Mahkemesinde müdahalenin men’i davası açmış, taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmesi sebebiyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.

b)Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında …; tapu kaydı ve 27.06.1978 tarih, 2609 Yevmiye numaralı Noter Satış Sözleşmesine dayanarak çekişmeli 53,88,91 ve 97 parsel sayılı taşınmazlardaki … hissesinin adını tescili istemiyle davaya katılmıştır.

c)Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında … ve arkadaşları; tapu kaydı ve irsen intikale dayanarak adlarına tescil istemiyle davaya katılmışlardır.

II. CEVAP
Davalı …. ve …; tapu kaydı ve irsen intikale dayanarak davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; müdahil … dışındaki müdahillerin dayanak tapu kayıtlarının hukuki kıymetini yitirdikleri gerekçesiyle davalarının reddine, davacı …’nın dava konusunun dayanak tapu kaydındaki 1/5 hisseye yönelik olduğu, bu pay yönünden tutanağın kesinleşmediğini, diğer paylar yönünden tutanağın kesinleştiğini, müdahil …’in davasının kesinleşen kısma yönelik olduğu kabul edilerek bu müdahilin de davasının reddine, davacı …’nın dayanak tapu kaydı ile çekişmeli taşınmazlarda 1/5 payının olduğu gerekçesiyle davasının kabulüne karar verilerek; müdahillerin davasının reddine, davacı …’nın …. aleyhine açtığı davanın feragat nedeniyle reddine ve çekişmeli 43,44,46,48,50 ve 79 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine; çekişmeli 39, 40, 41, 42, 45, 47, 49, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59,60,61,62,63,64,65,67,68,69,70,71,72,73,74,75,76,77,78,80,81,82,83,84,85,86,87,88,89,90,91,92,93,94,95,96 ve 97 parsel sayılı taşınmazların 1/5 payının davacı …, 4/5 hissesinin tespit gibi tescillerine, 39,40,90 parsel sayılı taşınmazlarda … oğlu …’nın … olarak kayıtlı isminin “…” olarak düzeltilerek tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı müdahiller … ve arkadaşları, davalılar … ve arkadaşları vekili, müdahil … ile Dairemizce yapılan geri çevirme kararı ile … mirasçıları … ve müşterekleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Müdahiller … ve arkadaşları temyiz dilekçelerinde; kök murisleri olan Bozan bini Mustafa adına kayıtlı tapu kayıtlarının olduğunu, çekişmeli taşınmazlarda kazandırıcı zamanaşımı zilyetliklerinin bulunduğu, yapılan araştırma ve incelemenin eksik olduğunu ve hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

2.Davalılar … ve arkadaşları vekili temyiz dilekçesinde; keşfin usulüne uygun yapılmadığını, dinlenen yerel bilirkişiler ve tanıkların köyde oturmayan kişiler olduğunu, taraflı beyanlarda bulunduklarını, çekişmeli taşınmazlarda davacının zilyetliğinin bulunmadığını ileri sürmüş ve resen belirlenecek hususlarla birlikte İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
3.Müdahil … ve Dairemizce yapılan geri çevirme sonrası mirasçıları … ve müşterekleri temyiz dilekçelerinde; tapu kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliklerinin bulunduğunu ileri sürmüş ve resen belirlenecek hususlarla birlikte İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, malik hanesi açık olan çekişmeli taşınmazların dayanak tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı, çekişmeli taşınmazların zilyetleri lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 13/B-c maddesi şartlarının oluşup oluşmadığı ve 14 ve 17 inci madde yönünden değerlendirilmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 Sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası., 3402 sayılı Kanun’un 5, 11, 13,14,17,27/2, 28/1, 30/2 maddeleri

3. Değerlendirme
1.Müdahil … yönünden yapılan temyiz incelemesinde; çekişmeli parsellerin kadastro tespiti 1975 yılında yapılmıştır. Asli müdahil …, çekişmeli 53, 88, 91 ve 97 parsel sayılı taşınmazları tespit tarihinden sonra 27.06.1978 tarihinde satın aldığı iddiası ile davaya müdahil olmuştur. Ancak 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 26/D maddesi gereğince kadastro mahkemesinde dava açıldıktan sonra katılanın davasının kadastro mahkemesinde görülebilmesi için asli müdahilin davasının tespitten önceki hakka dayalı olması zorunludur. Tespitten sonraki hukuki nedene dayanan uyuşmazlıkları çözmek Kadastro Mahkemesinin görevi dışında olması nedeniyle mahkemece asli müdahil Kadir Çevirgen’in davası yönünden görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esasa girilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.

2.Müdahiller … ve arkadaşları ile davalılar … ve arkadaşları vekili temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 5 inci maddesi uyarınca, kadastro sırasında, genel mahkemelerde mülkiyete ilişkin davaya konu olan taşınmazlar malik hanesi açık olarak tespit edildikten sonra tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine gönderilir. Hakkında, tespit gününden önce genel mahkemede mülkiyete ilişkin dava bulunan taşınmazların kadastro tespitleri sırasında malik hanelerinin doldurulması, hukukça değer taşımaz. Bu tür taşınmazlar hakkında genel mahkemelerin görevi, 3402 sayılı Kanunu’nun 27 inci maddesi uyarınca, taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı tanzim edildiği tarihte sona erer ve dava Kadastro Mahkemesine aktarılır. Kadastro mahkemelerince, aktarılan davalarda, resen araştırma ilkeleri çerçevesinde yargılama yapılarak gerçek hak sahibi yararına tescile ilişkin karar verilmesi zorunludur. Bu sebeple, aktarılan davaya konu çekişmeli taşınmazların malik hanelerinin doldurulmak suretiyle tespit edilmesi hukuken değer taşımamaktadır.

Davanın açıklanan niteliğine ve somut dosyaya göre; Hazine ile ilgili Kamu Tüzel Kişiliğinin davada taraf olarak yer alması gerektiği İlk Derece Mahkemesince gözden kaçırılmış ve yöntemince taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Taraf teşkilinin sağlanması kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olduğundan, mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi zorunlu olduğu gibi, bu koşul yerine getirilmeden davanın esası hakkında hüküm kurulması da hukuken mümkün bulunmamaktadır. Öte yandan, Mahkemece, her bir taşınmaz başında ayrı ayrı keşif yapılmaksızın, mahalli bilirkişi ve tanıklardan genel beyanlar alınmış, bu beyanlar nazara alınarak müdahiller … ve arkadaşlarının dayanak tapu kayıtlarının hukuki değerini kaybettiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama da hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 13/B-c maddesi gereğince bir tapunun hukuki değerini kaybettiğinden söz edilebilmesi için, öncelikle dayanılan tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsaması, tapu malikinin kim olduğunun belli olmaması ya da yirmi yıl önce gaipliğine karar verilmesi, taşınmaz üzerinde tapu kayıt maliki ya da mirasçıları dışında üçüncü bir kişinin yirmi yılı aşkın süredir devam eden nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunması gerekir. Ne var ki mahkemece çekişmeli taşınmazlar başında ayrı ayrı keşif yapılarak dayanak tapu kayıtları usulünce uygulanıp kapsam tayin edilmemiş, çekişmeli taşınmazlara hangi tarihten beri hangi sıfatla kimin zilyetliği altında bulunduğu konusunda her bir taşınmaz başında ayrı ayrı beyanlar alınmamış, ayrıca dosya kapsamında bulunan ziraat bilirkişi raporunda, taşınmazların imar-ihyası konusunda değerlendirme yapılmayarak taşınmazların 3. Sınıf tarım arazisi olduğu yönünde soyut içerikli ifade ile yetinilmiş; bir arazinin niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğrafı incelemesi de yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.

Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, Hazine, Birecik Belediye Başkanlığı ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilip husumet yaygınlaştırılarak yöntemince taraf teşkili sağlanmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanmasından sonra savunma ve delilleri sorulup, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı, ayrıca çekişmeli taşınmazlara ait en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre aktarılan dava tarihlerinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden celp edilerek dosya ikmal edilmelidir.

Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişi, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılarak; dayanak tapu kayıtlarında yazılı sınırlar yerel bilirkişilere tek tek okunarak bu sınırların zemin üzerinde gösterilmesi istenilmeli, yerel bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıkların kayıt uygulamasına ilişkin sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, bilirkişi ve tanıklarca gösterilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde işaretlenmeli, yapılacak inceleme sırasında tapu kayıtlarının varsa revizyon gördüğü tüm taşınmazlar dikkate alınmalı; tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsaması halinde yukarıda açıklanan koşulların varlığı da araştırılarak zilyetleri lehine Kadastro Kanunu’nun 13/B-c koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmelidir.

Dayanak tapu kayıtlarının taşınmazları tamamen yada kısmen kapsamadığının anlaşılması halinde zilyetlik araştırması yapılmalı ve bu kapsamda dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, zilyetliğin ne zaman başladığı, kim tarafından, ne zamandan beri hangi tasarruflarla zilyetliğin sürdürüldüğü, öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve imar-ihya çalışmalarının ne zaman tamamlandığı, taşınmazın sınırlarında zaman içerisinde değişme ve genişleme olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, bu beyanlar komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli ve beyanlar arasında oluşabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemine uygun şekilde giderilmeye çalışılmalı; çelişki giderilemezse hangi beyana hangi nedenle üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı; ziraat mühendisleri bilirkişi kuruluna, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazların kullanım biçimini, zilyetlik süresini, toprak yapısını, eğimini ve bitki desenini açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazların imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, önceki ziraat bilirkişi raporunu irdeler mahiyette, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden, hava ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmak suretiyle, dava konusu taşınmazların sınırını ve niteliğini, imar-ihyaları tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde, çelişkileri giderir rapor alınmalı, dava konusu taşınmazların konumunu hava ve uydu fotoğrafları üzerinde göstermesi istenmeli; fen bilirkişisinden, keşfi ve kayıt uygulamasını takibe ve denetlemeye imkan verir, dayanak tescil krokileri ile dava konusu taşınmazları çakıştırmalı olarak gösterir, krokili rapor düzenlemesi istenilmeli; çekişmeli taşınmazlara zilyet olduğu belirlenen kişiler adına aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden (senetsiz defteri) sorularak varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediklerini gösterir şekilde onaylı örnekleri getirtilmeli ve bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

İlk Derece Mahkemesince bu hususlar gözardı edilerek eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazların genel mahkemede dava konusu olması nedeniyle malik hanesi boş bırakıldığı halde, 4/5 pay yönünden tespit gibi tesciline karar verilmiş olması dahi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün bozulması gerekmiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

1086 sayılı Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.