YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7191
KARAR NO : 2023/5526
KARAR TARİHİ : 25.10.2023
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1558 Esas 2022/983Karar
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Burhaniye Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2019/39 Esas 2021/43Karar
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Uygulama kadastrosu sırasında, … ili … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı Hazine adına kayıtlı bulunan eski 1370 ada 61 parsel … 2.480,00 metre kare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel numarasıyla 2.148,03 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda davalıların murisi adına kayıtlı bulunan eski 1370 ada 36 parsel … 7.440,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, aynı ada ve parsel numarasıyla 6.914,35 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
2. Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; Hazinenin maliki olduğu … ili … ilçesi … Mahallesi 1370 ada 61 parsel … taşınmazda yapılan yenileme çalışmaları sonucunda taşınmazın yüzölçümünde azalma olduğunu, komşu 1370 ada 36 parsel … taşınmazda ise artma meydana geldiğini, taşınmazların sınırları ile ilk tesis kadastrosundaki sınırlarının çakışmadığını, hatalı tespit yapıldığını ileri sürerek, taşınmazdaki yüzölçümü yanlışlığının düzeltilerek Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı … vekili cevabında; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin 15.03.2019 tarih ve 2018/61 Esas, 2019/22 Karar … kararı ile; davanın reddine, dava konusu … ili … ilçesi … Mahallesi 1370 ada 36 ve 61 parsel … taşınmazların uygulama tutanağı gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
2. Bu karara karşı davacı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi’nin 09.10.2019 tarih ve 2019/597 Esas, 2019/712 Karar … kararı ile, “… Somut olayda, ilk derece mahkemesince, dosyaya sunulan bilirkişi raporları esas alınarak hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın hüküm kurmaya yeterli olmadığı, tesis kadastrosu sırasında sınırlandırma, ölçü, çizim veya hesaplama hatası yapılıp yapılmadığı, tesis kadastrosunun gerçek sınırları yansıtıp yansıtmadığı hususlarını açıklamaktan uzak, davalı parsellerle olan sınırda tesis kadastro paftası ile uygulama kadastro paftası birbirine örtüşür şekilde çakışmadığı halde bunun nedenleri üzerinde durmayan ve neden uygulama kadastro sınırının esas alınması gerektiğini bilimsel verilerle açıklamayan ve uygulama kadastrosunun açıklanan ilke ve esaslara göre yapılıp yapılmadığını denetime imkan vermeyen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş olmasının isabetsiz olduğu açıklanarak, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, dosya içerisinde bulunmayan çekişmeli taşınmazlara ilişkin tesis kadastrosuna ait sınırlandırma krokileri ile uygulama kadastrosuna ait ölçü krokileri, sınırlandırma krokileri, ölçü çizelgesi ve hesap cetveli getirtilerek önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman harita mühendisi bilirkişi kurulu, mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılması, keşifte mahalli bilirkişiler ve tanıklardan, tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar (ve tesisler) bulunup bulunmadığı sorularak, varsa yerlerinin bilirkişilere işaretlettirilmesi, fotoğraflarının çekilmels, üç kişilik teknik bilirkişi kuruluna yukarıda ayrıntıları gösterildiği şekilde araştırma ve inceleme yaptırılarak denetime ve hüküm vermeye elverişli rapor alınması ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi …” gereğine değinilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesinin iade kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı ile, mahallinde yapılan 20.10.2020 tarihli keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve uygulama tutanak bilirkişilerin beyanlarında, dava konusu 1370 ada 61 parsel ve 1370 ada 36 parselin sınırında 1370 ada 61 parselin içinde kalacak şekilde orman idaresinin yol açtığını, 1370 ada 61 parselin diğer tarafındaki 1370 ada 35 parsel malikinin 1370 ada 61 parselin bir kısmını da içine alarak tel örgü çektiğini, yolun ve tel örgünün sınırı göstermediğini, 1370 ada 61 parsel ve 1370 ada 36 parsel arasındaki sınırın yolun kenarındaki çalı çırpıdan oluşan ve belirgin olarak görülen sınırın olduğunu ve bu çalı çırpının olduğu yerde belirgin kot farkının olduğunu beyan etmeleri, yapılan keşif sonucunda temin edilen tesis kadastrosu tarihi ve uygulama kadastro tarihine en yakın, en eski ve en güncel orta fotolar ve hava fotoları, keşif sırasında çekilen fotoğraflar, dava konusu … ilçesi … Mahallesi 1370 ada 61 ve 36 parsel … taşınmazların pafta örnekleri, tesis kadastrosu takeometrik ölçü krokisi, yenileme uygulaması sınırlandırması, tapulama, keşif ölçü sınırı, yenileme sınırı ve zeminde ölçülen sınırların çakıştırmalı krokisi de değerlendirilerek, harita mühendisi bilirkişilerden alınan raporda, 1953, 1976 ve 2016 yılları hava fotoğraflarında dava konusu 1370 ada 61 parsel ile 1370 ada 36 parsel arasındaki sınırların belirgin olduğunun belirtilmesi, tesis kadastrosu ve yenileme çalışması sırasındaki yüzölçüm farkının yanılma sınırı içerisinde kaldığı, bu farkın tesis kadastrosu sırasında kullanılan teknolojinin yetersizliğinden ileri geldiğinin belirtilip, bilirkişi raporunda dava konusu … ilçesi … Mahallesi 1370 ada 61 ve 36 parsellerin yenileme çalışmaları kapsamında tespit edilen sınırlarının tesis kadastrosu sınırlarıyla çok büyük ölçüde uyumlu olduğu ve zemindeki sabit sınırlarla tamamen ölçüştüğü, keşif mahallinde mahalli bilirkişi beyanları ve yer gösterimleri doğrultusunda yapılan ölçümlerle birebir çakıştığının tespit edilip yenileme çalışmalarında yapılan sınırlandırmanın ve hesaplanan yüzölçümünün doğru olduğu kanaatine varıldığının belirtilip, dava konusu parselin yenileme uygulamasında yapılan sınırlandırma ve tespit gibi tescil edilmesi gerektiğinin belirtilmesi, bilirkişi heyetinin raporunun hükme esas almaya elverişli olduğu anlaşıldığından, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 22/2-a gereğince yapılan çalışmanın, 3402 … Kanun’un 22/2-a maddesiyle 29.11.2006 tarihli ve 26361 … Resmî Gazete’de yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğe uygun olduğu gerekçeleri ile davanın reddine, çekişmeli … ili … ilçesi Namıkemal Mahallesi 1370 ada 36 ve 61 parsel … taşınmazın uygulama tutanakları gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; itiraza konu taşınmazın sınırları ile ilk tesis kadastrosundaki sınırların ortak köşe noktalarının çakışmadığını, ilk tesis kadastrosu sınırlara bağlı kalınmadığını, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, görüşleri hükme esas alınan teknik bilirkişilerin raporunda davacı Hazine adına kayıtlı taşınmazın ilk tesis kadastrosu takeometrik ölçü değerlerinden elde edilen ve hesaplanan değerlere göre alanının 2153,06m2, davalı adına kayıtlı taşınmazın ise 7080,72m2 olarak hesaplandığını bildirmeleri ve bu belirtim gözetildiğinde esasen davacı Hazine adına olan taşınmazın yüzölçümünün tesis kadastrosu sırasında fazla yüzölçümü ile belirlendiğinin ve böylelikle yüzölçümü yönüyle hesap hatası bulunduğunun anlaşılmasına, yine aynı bilirkişi kurulu raporunda gerek önceki, gerek sonraki gerekse tesis kadastro tespit tarihine yakın tarihli hava fotoğraflarının incelenmesinde taşınmazlar arasındaki sınırların belirgin olduğunun belirtilmesine, rapor içeriğinde yer alan özellikle tespit tarihine yakın 1976 yılı hava fotoğrafı çakıştırması çıplak gözle izlendiğinde Hazine adına kayıtlı taşınmazın tesis ile uygulama paftasının çakışmadığı kuzey doğu noktasında daha açık renkte, davalı adına kayıtlı taşınmazın ise daha koyu renkte olup tesis kadastrosunda davacı adına kayıtlı taşınmazın tarla, davalı adına kayıtlı taşınmazın ise zeytinlik vasfında tespit edilmesi gözetildiğinde söz konusu renk farkının dahi raporda yenileme sınırı olarak gösterilen hatla (sınırla) uyumlu olmasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek, temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (340/2 … Kanun) 22/A maddesi,
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 … Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.