Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/6698 E. 2023/3489 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6698
KARAR NO : 2023/3489
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı … vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Antalya ili … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi uyarınca 2020 yılında yapılan kadastro çalışması sırasında, 109 ada 18 parsel sayılı 3.010,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde, mülga 2613 sayılı Kanun ile 5602, 509 ve 766 sayılı Kanunlara göre yapılan kadastro/tapulama çalışmaları sırasında kadastroya tabii tutulmayarak tespit harici bırakılan yer olduğu belirtilerek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla vasfıyla, davalı … adına tespit edilmiştir.

2. Davacı … vekili dava dilekçesinde; Antalya ili … ilçesi … Mahallesi 109 ada 18 parsel sayılı taşınmazın, Hazine’ye ait olup tespit dışı bırakılan ve ilk tesis kadastrosu yapılırken kimsenin kullanımında olmayan devletin hüküm ve tasarrufu altında sayılan yerlerden iken yapılan çalışma sonucunda taşınmazın davalı adına tespit edildiğini, 3402 sayılı Kanun’un 14 üncü ve 17 nci maddesinde yer alan zilyetlikle iktisap koşullarının davalı açısından oluşmadığını, yapılan çalışmaların yasa ve genelge hükümlerine aykırı olduğunu belirterek, kadastro tutanağının iptali ile taşınmazın Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı, duruşmadaki beyanında; taşınmazın atalarından kendisine intikal ettiğini, 75 yaşında olduğunu, 10 yaşından beri taşınmazın ekilip biçildiğini ve nadas haricinde hiçbir zaman boş kalmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, keşifte dinlenilen mahalli ve tespit bilirkişileri ile davalı tanığının, dava konusu taşınmazın en az 40 – 50 yıldan bu yana davalı … ve babası … tarafından tarımsal faaliyet yapılarak kullanıldığını beyan ettikleri, bilirkişilerin heyet raporunda, hava fotoğrafları ve uydu görüntüleri ve toprak yapısının incelenmesinde, dava konusu taşınmazın 1960 tarihli hava fotoğraflarında tarımsal faaliyet yapılmayan, çevre arazilerle benzer yapıda yabani otlarla kaplı iken 1963 hava fotoğrafında taşınmazın sınırlarının belirginleştiği, çevre arazilerden farklılaştığı, tarımsal faaliyet yapılarak kullanıldığı ve imar ihyasının bu yıl itibariyle tamamlanarak tarım toprağı vasfının oluştuğu, 1980 ve 1992 tarihli hava ve 2010, 2016, 2021 tarihli uydu fotoğraflarında tarımsal kullanımın devam ettiğinin tespit edildiği, taşınmazın toprak yapısının süngerimsi yapıda olduğu, pulluk tabanının oluştuğu, taşınmazın imar ihyasının dava tarihine göre 57 yıl önce tamamlandığı ve keşif tarihine kadar tarımsal üretimin devam ettiği yönünde görüş belirtildiği, bu nedenle davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine, 109 ada 18 parsel sayılı taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi kapsamında yapılan kadastro çalışmasındaki gibi işlem yapılarak … adına kadastro tutanağındaki yüzölçüm ve niteliğiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davacı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı … vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğu gibi eksik araştırma ve inceleme yapıldığını, davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bilirkişi heyet raporunda, hava fotoğrafları ve uydu görüntüleri ve toprak yapısının incelenmesinde, 109 ada 18 parsel sayılı taşınmazın eğiminin % 3 – 4 olduğunun, dava konusu taşınmaz üzeride 1960 yılı hava fotoğrafında tarımsal kullanım olmadığının, 1963 yılı hava fotoğrafında ise çalılardan temizlendiğinin ve tarım yapıldığının, 1980 ve 1992 tarihli hava fotoğraflarının incelenmesinde yine tarımsal faaliyet yapıldığının, son 57 yıllık süreçte tarım toprağı vasfının oluştuğunun, 2008 yılı sonrası uydu görüntülerinin de aynı hususu doğruladığının belirtildiği, tanık ve bilirkişi beyanlarının da raporlarla uyumlu olduğu, 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik süresinin dolduğu ve davalı adına diğer zilyetlik şartlarının da oluştuğu (senetsiz araştırması, 40 – 100 dönüm), bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davacı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı … vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmaz üzerinde davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun’un 14, 17 ve geçici 8 inci maddeleri,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.