Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/6632 E. 2023/3180 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6632
KARAR NO : 2023/3180
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosu tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı … vekili, davacı … vekili, asli müdahil – davalı … vekili, davacılar … ve diğerleri vekili, davacı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacı … vekili Av. …, davacı … vekili Av. …, davacılar … ve diğerleri vekili Av. …, davacı … vekili Av. …’ın istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, müdahil davacı – davalı Hazinenin istinaf başvurusunun kabulü ile Antalya Kadastro Mahkemesinin 16.06.2020 tarih 2018/373 Esas 2020/60 Karar sayılı kararının 6100 sayılı Kanun’un 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisine şeklinde karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı … vekili, davacı … vekili, davacılar … ve diğerleri vekili, davacı … vekili, davalı … vekili ve davalı … … ile … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. … ili … ilçesi .. Mahallesi çalışma alanında, 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanarak yürürlüğe giren 20.08.2016 tarihli ve 6745 sayılı “Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi iel Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un (6745 sayılı Kanun) 70 inci maddesi ile 19.04.2012 tarihli 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında (6292 sayılı Kanun) Kanun”a eklenen Geçici 5 inci maddesi kapsamında, kadastro çalışmalarına ilişkin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kadastro Dairesi Başkanlığının 20.10.2016 tarihli ve 2016/3 (1771) sayılı Genelgesi ve 5831 sayılı Tapu Kanunu İle Bazı Kanun’larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (5831 sayılı Kanun) 8 inci maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’na (3402 sayılı Kanun) eklenen Ek 4 üncü maddesi uyarınca 2017 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında;
14151 ada 5 parsel sayılı taşınmaz, beyanlar hanesine, “6831 sayılı Orman Kanunu’nun (6831 sayılı Kanun) 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel Bayram oğlu 1990 doğumlu …’un 2010 yılından beri kullanımındadır, içerisindeki ev kendisine aitti” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş;
14151 ada 6 parsel sayılı taşınmaz, beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel … oğlu …’un 2004 yılından beri kullanımındadır” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş;
14151 ada 7 parsel sayılı taşınmaz; beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel … oğlu 1955 doğumlu …’nin 2004 yılından beri kullanımındadır, içerisindeki ev kendisine aittir” belirtmesi yapılarak; tarla vasfı ile 1383,05 m2 yüzölçümlü olarak Hazine adına tespit edilmiş;
14151 ada 8 parsel sayılı taşınmaz; beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel Mehmet oğlu 1993 doğumlu …’nin 2015 yılından beri kullanımındadır, içerisindeki depo kendisine aittir” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile 1381,28 m2 yüzölçümlü olarak Hazine adına tespit edilmiş;

14151 ada 9 parsel sayılı taşınmaz; beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel Pazar yeri ve arsası olarak kullanılmakta olup, içerisinde kapalı pazaryeri binası ile tek katlı bina bulunmaktadır” belirtmesi yapılarak, pazar yeri vasfı ile 4418,54 m2 yüzölçümlü olarak Hazine adına tespit edilmiş;
14151 ada 10 parsel sayılı taşınmaz; beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel Sıddık oğlu 1988 doğumlu Emrah İşlek’in 2010 yılından beri kullanımında olup, içerisindeki ev kendisine aittir” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile 7689,23 m2 yüzölçümlü olarak Hazine adına tespit edilmiş;

14151 ada 11 parsel sayılı taşınmaz; beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel İbrahim oğlu 1963 doğumlu Bayram Kolman’ın 2004 yılından beri kullanımındadır,içerisindeki A ve B ile gösterilen seralar ile C ile gösterilen ev kendisine aittir” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile 6475,88 m2 yüzölçümlü olarak Hazine adına tespit edilmiş;

14151 ada 12 parsel sayılı taşınmaz; beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında bendi kapsamında Hazine adına Orman Şayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel … kızı …’ın 2005 yılından beri kullanımındadır. İçerisindeki iki adet ev ve beş adet sera kendisine aittir.” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş;
14151 ada 30 parsel sayılı taşınmaz; beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel …’in 2003 yılından beri kullanımındadır, içerisindeki eve kendisine aittir” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş;
14151 ada 31 parsel sayılı taşınmaz; beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel …’un 2004 yılından beri kullanımındadır, içerisindeki eve kendisine aittir” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş;
14151 ada 32 parsel sayılı taşınmaz; beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel …’in 2004 yılından beri kullanımındadır, içerisindeki ev kendisine aittir” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş;
14151 ada 34 parsel sayılı taşınmaz, beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel kullanımsızdır” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş;
14151 ada 35 parsel sayılı taşınmaz, beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel …’un 2004 yılından beri kullanımındadır, içerisindeki ev kendisine aittir” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş;
14151 ada 37 parsel sayılı taşınmaz, beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel Abdülkadir Dereli’nin 2004 yılından beri kullanımındadır, içerisindeki ev kendisine aittir” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş;

14151 ada 38 parsel sayılı taşınmaz, beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel … oğlu 1957 doğumlu …’in 2015 yılından beri kullanımındadır” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile 762,02 m2 yüzölçümlü olarak Hazine adına tespit edilmiş;

14151 ada 39 no.lu parsel sayılı taşınmaz; beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel … kızı 1960 doğumlu …’nin 2015 yılından beri kullanımındadır” belirtmesi yapılarak tarla vasfı ile 928,60 m2 yüzölçümlü olarak Hazine adına tespit edilmiş;
14151 ada 40 parsel sayılı taşınmaz; beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel … oğlu 1971 doğumlu …’ın 2015 yılından beri kullanımındadır,üzerindeki ev kendisine aittir” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile 2861,01 m2 yüzölçümlü olarak Hazine adına tespit edilmiş;
14151 ada 41 parsel sayılı taşınmaz; beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel …’in 2011 yılından beri kullanımındadır, içerisindeki depo kendisine aittir” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş;
14151 ada 42 parsel sayılı taşınmaz; beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel …’un 2011 yılından beri kullanımındadır, içerisindeki ev kendisine aittir” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş;

14151 ada 43 parsel sayılı taşınmaz; beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel Sami oğlu 1979 doğumlu …’un 2010 yılından beri kullanımındadır,içerisindeki sera kendisine aittir” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile 2063,72 m2 yüzölçümlü olarak Hazine adına tespit edilmiş;
14151 ada 44 parsel sayılı taşınmaz; beyanlar hanesine, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu parsel …’un 2010 yılından beri kullanımındadır, içerisindeki ev kendisine aittir” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş;
14151 ada 45 parsel sayılı taşınmaz ise; tarla vasfı ve 1782,40 m² yüzölçümü ile Hazine adına tespiti yapılmış beyanlar hanesine de, “6831 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendi kapsamında Hazine adına orman sayılmayan alanda kalmaktadır. İş bu kullanımsızdır” belirtmesi yapılarak, tarla vasfı ile 1782,40 m2 yüzölçümlü olarak Hazine adına tespit edilmiş; kadastro tutanağına ekli 27.12.2017 tarihli Kadastro Komisyon Tutanaklarına göre de dava konusu taşınmazın beyanlar hanesine, geldi parselinin tapu kütüğünde yazılı beyanlar ve şerhlerin yazılmasına karar verilmiştir.

2. Asıl dosyanın davacısı … vekili dava dilekçesinde özetle; … ilçesi Atatürk Mahallesi 14151 ada 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 30, 31, 32, 34, 35, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44 ve 45 parsel sayılı taşınmazların 6745 sayılı Kanun’un 70 inci maddesi uyarınca yapılan kullanıcı tespitinin ve kullanımsız olduğuna dair tespitin iptali ile tapunun beyanlar hanesine kullanıcı olarak müvekkili olan davacının isminin yazılmasını istemiştir.

3. Birleşen 2018/142 Esas, 2019/157 Karar sayılı dosyada, davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ili … ilçesi … Mahallesi 14151 ada 34 parsel sayılı taşınmazın müvekkili olan davacının kullanımında olmasına rağmen, kadastro çalışmaları sırasında kullanımsız yazıldığını ileri sürerek, tespitin iptali taşınmazın davacı adına tescilini istemiştir.

4. Birleşen 2019/69 Esas, 2019/195 Karar sayılı dosyada, davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri olan davacıların murisinin 30.07.1968 tarih ve 7 sıra no.lu kayıtta 1/4 hisse sahibi olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden tapu iptali ve tescil davası sırasında 229 parsel sayılı taşınmaza ilişkin yeniden tespit çalışması yapıldığını, davacıların haklarının zayi olmaması için bu davayı açtıklarını belirterek, tapu kaydı kapsamındaki taşınmazların tespiti ile davacılar adına tescilini istemiştir.

5. Birleşen 2018/209 Esas, 2019/147 Karar sayılı dosyada, davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ili … ilçesi …. Mahallesi 14151 ada 39 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki, taşınmazın 200/928 hissesi … kullanımındadır şeklindeki tespitin iptal edilerek müvekkili olan davacının kullanımında olduğu şerhinin verilmesine ve … ili … ilçesi … Mahallesi 14151 ada 40 parsel sayılı taşınmazdaki 400/2861 hissenin … kullanımındadır şeklindeki tespitin iptali ile davacının kullanımında olduğu şerhinin yazılmasını istemiştir.

6. Birleşen 2018/190 Esas, 2019/195 Karar sayılı dosyada, davacı vekili 08.02.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacının Antalya ili … ilçesi … Mahallesi 14151 ada 45 parsel sayılı taşınmazı tarla olarak kullandığını, dikim ve seracılık yaptığını, taşınmaz üzerinde gecekondusunun bulunduğunu, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan 1782 m2 lik kısmına ilişkin kadastro tespitlerine itiraz ettiğini ileri sürerek, 14151 ada 45 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tespitini talep etmiştir.

7. Asli Müdahil Hazine vekili müdahale dilekçesinde; Antalya ili … ilçesi … Mahallesi 14151 ada 38, 39, 40 ve 43 parsel sayılı taşınmazların kullanımsız olduğunu ileri sürerek, bu parsellerde davalılar lehine tesis edilen kullanıcı şerhlerinin iptali ile kullanımsız olarak tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP
Asıl ve birleşen davalarda davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
1. Ana dosya davacısı … ile birleşen 2019/69 Esas sayılı dosya davacılarının talep ve davalarının aynı olduğu ve eski tapu sahibi olarak adlarına kullanıcı şerhi verilmesi talebinin bulunduğu, Antalya Kadastro Mahkemesinin 1988/302 Esasa 1994/2476 Karar sayılı ilamı ile verilen kararın bozulduğu ve 2004/1 Esas-2005/5 Karar sayılı ilamı ile Çamköy 229 no.lu parselin Hazine adına tesciline karar verildiği, bu kararın 01.07.2008 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla davacının dayandığı eski tapu kaydının geçersiz olduğu, davanın mülkiyet kadastrosuna itiraz değil kullanım kadastrosuna itiraz olduğu, kullanım kadastrosuna itiraz davalarında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişilerin, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen kullanan kişiler olduğu, esasen davacıların zilyet olduğunu eldeki dava türü yönünden kabul etmeye yetecek derecede fiili hakimiyet dahi kurulmadığı, kaldı ki dava konusu parsellerin kayıt malikinin Hazine olduğu; uydu görüntülerinden ve bilirkişi raporlarından ve mahalli-tespit bilirkişilerinin beyanları ile davalı tanıklarının beyanları ve dosyaya sunulan tüm bilgi belgeler değerlendirildiğinde dava konusu …. ili … ilçesi … Mahallesi 14151 ada 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 30, 31, 32, 35, 37, 41, 42, 44 parsel sayılı taşınmazların “adına kullanıcı şerhi verilen davalıların” kullanımında olduğu, 14151 ada 9 parsel sayılı taşınmazın pazar yeri olarak kullanımda olduğu, 14151 ada 34 ve 45 parsel sayılı taşınmazların kullanımsız olduğu, 14151 ada 38, 39, 40 ve 43 parsel sayılı taşınmazların ise adına kullanıcı şerhi verilen davalıların dahi kullanımında olmadığı, Kanun’un yürürlük tarihinden sonra kullanımlı görüntüsünün verilmeye çalışıldığı anlaşıldığından; Ana dosya davacısı ile birleşen 2019/69 davada davacıların sübut bulmayan davasının reddine;

2. Birleşen 2018/142 Esas sayılı dosya davacısı …’in, 14151 ada 34 parsel sayılı taşınmaza yönelik açtığı davanın; 25.03.2019 tarihli keşif, mahkeme gözlemi, mahalli bilirkişi, tespit bilirkişilerin açıklamaları, ziraat bilirkişi raporundaki açıklamalar ve ekindeki muhtelif tarihli uydu fotoğrafları ile fen bilirkişi raporu ekindeki uydu fotografı görüntüleri değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazın kullanım kadastro tespit tarihi ve öncesinde ekili-dikili olmadığı, üzerlerinde herhangi bir muhdesatın bulunmadığı, çalılık, otluk, taşlık yapıda, hali arazi konumunda kullanımsız olduğu, taşınmazın davacı tarafından yasanın aradığı anlamda herhangi bir ekonomik amaca uygun fiili kullanımlarının bulunmadığı, taşınmazda hali hazırda dahi ekonomik amaca uygun fiili kullanım bulunmadığı ve kullanımsız olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davacının sübut bulmayan davasının reddine,

3. Birleşen 2018/190 Esas sayılı dosya davacısı …’un, adına kullanıcı şerhi verilen Antalya ili … ilçesi … Mahallesi 14151 ada 43 parselin bitişiğindeki 14151 ada 45 parsel sayılı taşınmaz üzerinde tarım yapıldığı ve adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açtığı, 08.04.2019 tarihinde yapılan keşifte mahkeme gözleminde dava konusu 14151 ada 45 parsel sayılı taşınmazın taşlık çalılık olduğu, dere yatağı geçtiği, mahalli ve tespit bilirkişilerinin beyanlarında dava konusu taşınmaz içerisinden dere yatağı geçtiği ve kullanılmadığı, taşlık-çalılık olduğu beyanları, 29.04.2019 tarihli ziraat bilirkişinin raporunda dava konusu taşınmazın tabanının çevresine göre 3 metreyi bulan kota sahip olduğu, zeminde çalılık ve kaya kütlelerinin mevcut olduğu, tarımsal amaçlı kullanıma uygun olmadığı, imar ihya edilmediğinin belirtildiği, kaldı ki davacı adına kullanıcı şerhi verilen 14151 ada 43 parsel sayılı taşınmazın dahi kullanımsız olduğu, parsel üzerindeki seranın Kanun’un yürürlük tarihinden sonra yapıldığının anlaşıldığı, netice olarak davacının dava konusu ettiği 14151 ada 45 parsel sayılı taşınmazın dere yatağı olması sebebiyle kullanımının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davacının sübut bulmayan davasının reddine,

4. Birleşen 2018/209 Esas sayılı dosya davacısı …’ın, Antalya ili … ilçesi … Mahallesi 14151 ada 39 ve 40 parsel sayılı taşınmazın 20.03.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda 14151 ada 39 parsel sayılı taşınmazın B(215.20m²) ile gösterilen kısmı ile 14151 ada 40 parsel sayılı taşınmazın A(305.25m²) ile gösterilen kısımlarda adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açtığı, öncelikle yukarıda izah edildiği üzere, 19.03.2019 tarihle keşifte ve ana dosyada yapılan keşiflerdeki ziraat bilirkişi raporları, uydu görüntüleri ve mahalli-tespit bilirkişi beyanlarından dava konusu edilen taşınmazların Kanun’un yürürlük tarihi olan 07.09.2016 tarihi ve öncesinde tarımsal olarak kullanımının bulunmadığı, boş olduğu ve ham toprak olduğu,dava konusu parsellerin kullanım kadastro tespit tarihi ve öncesinde ekili-dikili olmadığı, üzerlerinde herhangi bir muhdesatın bulunmadığı, çalılık, otluk, taşlık yapıda, hali arazi konumunda kullanımsız oldukları, yasanın aradığı anlamda herhangi bir ekonomik amaca uygun fiili kullanımın bulunmadığı gerekçesiyle, davacının davasının sübut bulmadığından reddine,

5. Müdahil Hazinenin, dava konusu Antalya ili … ilçesi … Mahallesi 14151 ada 38, 39, 40 ve 43 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki müdahalesi yönünden ise; dava tarihinden önce 26.04.2012 tarihli 28275 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesinin 2 nci bendi ile; “Bu Kanuna göre yapılacak işlemler sonuçlanıncaya kadar 2/B alanları hakkında Hazine tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davalar açılmaz, açılmış ve devam eden davalar durdurulur.” hükmü getirildiğinden ve somut olayda müdahil Hazine, 6292 sayılı Kanun’un yürürlüğünden sonra taşınmazın ham toprak vasfında olduğu ve beyanlar hanesine kullanımsız olduğu belirtilmesi istemiyle müdahil olduğundan, 6292 sayılı Kanun’un 9/2 nci maddesi göz önüne alınarak davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı, davacı … vekili, davacı … vekili, asli müdahil – davalı … vekili, davacılar … ve diğerleri vekili ve davacı … vekil istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının her bir parsel hakkında farklı tespitlerinin havi olduğunu, ilk derece mahkemesince, taşınmazın bir bütün olarak 25.000 m2 olduğu ve 02.08.1972 tarihli kayıt kapsamında bulunduğu, taşınmazın bir kısmının kiralama yoluyla davacı …’in kullanımında olduğu yönünde beyan ve iddialar bulunmasına rağmen bu yönde her hangi bir inceleme yapılmadan karar verildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davacılar … ve diğerleri vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu parsellerin müvekkilleri olan davacıların murislerinin Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan ihale ile taşınmazı tapu ile satın alarak maliki bulunduğu taşınmazlar olduğunu, tapu ile malik olunan taşınmazda malikin zilyetliğini ve mülkiyetini korumanın esas olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Davalı – asli müdahil Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Kanun koyucunun 6292 sayılı Kanun’un 5 inci maddeyi ihdas etmek suretiyle bu bölgedeki taşınmazların satışı konusunda 6292 sayılı Kanun’un sadece 2/B taşınmazlarının satışına ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulanacağını belirttiğini, bu yasanın 9/2 nci maddesinde yer alan hükmün sadece 2/B niteliğindeki taşınmazlara uygulanacağını, dava konusu taşınmazlara uygulanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

4. Davacı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacının dava konusu parsel üzerinde fiili hakimiyete sahip olduğunu, arazinin kullanımının kendi tasarrufunda bulunduğunu, arazi üzerindeki fiili egemenliğinin tanıkların kati beyanlarıyla doğrulandığını, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

5. Davacı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince kullanım durumuna ilişkin eksik inceleme yapıldığını, taşınmazın kullanım durumuna ve arazi niteliğine ilişkin yeterli bilgi ve belge toplanmadığını, yine alınan raporlara ilişkin itirazlarının ilk derece mahkemesince değerlendirilmediğini, itirazlarını karşılayan ek rapor alınmadığını, kararının esas yönünden hatalı olduğu gibi usul yönünden de hatalı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararının müdahil davacı … dışındaki gerçek kişiler yönünden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı … vekili, davacı … vekili, davacılar … ve diğerleri vekili ve davacı … vekilinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine; müdahil davacı Hazinenin istinaf istemleri yönünden ise, 6292 sayılı Kanun’un 9/2 inci maddesinin smut olaya uygulanmasının mümkün olmadığı, İlk Derece Mahkemesince bu hususta yanılgıya düşüldüğü; Hazinenin müdahil olduğu 14151 38, 39, 40 ve 43 parsellerde bu tarihlerde kullanımın bulunmadığı, bu nedenle bu taşınmazlar yönüyle Hazinenin müdahale isteminin kabulü ile kullanıcı şerhlerinin silinmesinin gerektiği, ilk derece mahkemesince hatalı değerlendirme ve yazılı gerekçeyle müdahil Hazinenin talebinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu açıklanarak, müdahil davacı – davalı Hazinenin istinaf başvurusunun kabulü ile Antalya Kadastro Mahkemesi’nin 16.06.2020 tarih ve 2018/373 Esas, 2020/60 Karar sayılı kararının 6100 sayılı Kanun’un 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, ana dosya davacısı …’in davasının sübut bulmadığından reddine,
birleşen 2018/142 Esas sayılı dosya davacısı …’in davasının sübut bulmadığından reddine, birleşen 2018/190 Esas sayılı dosya davacısı …’un davasının sübut bulmadığından reddine,
birleşen 2018/209 Esas sayılı dosya davacısı …’ın davasının sübut bulmadığından reddine, birleşen 2019/69 Esas sayılı dosya davacıları …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …’nun davalarının sübut bulmadığından reddine,
Müdahil Hazinenin 14151 ada 38,39,40 ve 43 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davasının kabulüne, Antalya ili … ilçesi … Mahallesi 14151 ada 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 30, 31, 32, 34, 35, 37, 41, 42, 44 ve 45 parsel sayılı taşınmazlar hakkında 6292 sayılı Kanun’un geçici 5 inci maddesi gereğince 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek 4 üncü maddesine göre yapılan kadastro tespiti ve 27.12.2017 tarihli Komisyon Kararları gereğince beyanlar hanesine yazılan tüm şerhler aynen korunmak üzere taşınmazların tespit gibi tarla niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, Antalya ili … ilçesi Atatürk Mahallesi 14151 ada 9 parsel sayılı taşınmaz hakkında 6292 sayılı Kanun’un geçici 5 inci maddesi gereğince 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek 4 üncü maddesine göre yapılan kadastro tespiti ve 27.12.2017 tarihli Komisyon Kararları gereğince beyanlar hanesine yazılan tüm şerhler aynen korunmak üzere taşınmazların tespit gibi pazar yeri niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
14151 ada 38 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde çekişmeli taşınmazın …’in kullanımında olduğuna ilişkin şerhin iptal edilerek, yerine “Taşınmazın kullanımsız olduğu” şerhinin yazılarak 6292 sayılı Kanun’un geçici 5 inci maddesi gereğince 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek 4 üncü maddesine göre yapılan kadastro tespiti ve komisyon kararı gereğince beyanlar hanesine yazılan tüm şerhler aynen korunmak üzere taşınmazın tamamının tespit gibi arsa niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,

14151 ada 39 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde çekişmeli taşınmazın …’nin kullanımında olduğuna ilişkin şerhin iptal edilerek, yerine “Taşınmazın kullanımsız olduğu” şerhinin yazılarak 6292 sayılı Kanun’un geçici 5 inci maddesi gereğince 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek 4 üncü maddesine göre yapılan kadastro tespiti ve komisyon kararı gereğince beyanlar hanesine yazılan tüm şerhler aynen korunmak üzere taşınmazın tamamının tespit gibi arsa niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
14151 ada 40 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde çekişmeli taşınmazın …’ın kullanımında olduğuna ilişkin şerhin iptal edilerek, yerine “Taşınmazın kullanımsız olduğu” şerhinin yazılarak 6292 sayılı Kanun’un geçici 5 inci maddesi gereğince 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek 4 maddesine göre yapılan kadastro tespiti ve komisyon kararı gereğince beyanlar hanesine yazılan tüm şerhler aynen korunmak üzere taşınmazın tamamının tespit gibi arsa niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
14151 ada 43 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde çekişmeli taşınmazın …’un kullanımında olduğuna ilişkin şerhin iptal edilerek, yerine “Taşınmazın kullanımsız olduğu” şerhinin yazılarak 6292 sayılı Kanun’un geçici 5 inci maddesi gereğince 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek 4 üncü maddesine göre yapılan kadastro tespiti ve komisyon kararı gereğince beyanlar hanesine yazılan tüm şerhler aynen korunmak üzere taşınmazın tamamının tespit gibi arsa niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı … vekili, davacı … vekili, davacılar … ve diğerleri vekili, davacı … vekili, davalı … vekili ve davalılar … ile … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı … vekili, davacı … vekili, davacılar … ve diğerleri vekili, davacı … vekili ayrı ayrı sundukları temyiz dilekçelerinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemişlerdir.

2. Davalılar … ile … vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın fiilen kullanımlarında olup, Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

3. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın fiilen kullanımlarında bulunduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kullanım kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun’un Ek 4 üncü maddesi, 6292 sayılı Kanun’ un 9 uncu maddesi, 6745 sayılı Kanun hükümleri,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz edenin sıfatına, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davacı … vekili, davacı … vekili, davacılar … ve diğerleri vekili, davacı … vekili, davalı … vekili ve davalı … … ile … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 99,20 TL’nin temyiz eden davacı …’den alınmasına,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 99,20 TL’nin temyiz eden davacı …’den alınmasına,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 99,20 TL’nin temyiz eden davacı …’dan alınmasına,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 99,20 TL’nin temyiz eden davacı …’tan alınmasına,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 99,20 TL’nin temyiz eden davalılar … ile …’den alınmasına,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 99,20 TL’nin temyiz eden davalı …’dan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.