YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6472
KARAR NO : 2022/10196
KARAR TARİHİ : 13.12.2022
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
K A R A R
Kadastro sırasında, ….., İlçesi …., Köyü çalışma alanında bulunan, 1 ila 294 parsel sayılı muhtelif yüzölçümdeki taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan malik hanesi açık bırakılarak tespit edilmiştir.
Davacı … tarafından davalılar … … ve arkadaşları aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptal ve tescil davası hakkında yapılan yargılama sonunda davaya konu olan 1 ila 294 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
Mahkemece, 09.12.1983 tarihli ve 1976/10 Esas, 1983/19 Karar sayılı ilamıyla, davanın kabulüne ve çekişme konusu 1 ila 294 parsel sayılı taşınmazların davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, temyiz edilmeksizin 22.02.1984 tarihinde kesinleştirilerek tapuya tescil edilmiş, bilahare, davalılar … …, ….,…., … ve …mirasçıları murislerinin dava açılmadan önce öldüğünü, kendilerine tebligat yapılmadığı, tebligatların usulsüz olarak Resmi Gazete’de ve yerel gazetede ilanen ölü murislerine yapıldığı gerekçesiyle hükmü temyiz etmiş, Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.06.2015 tarihli ve 2014/13253 Esas, 2015/7816 Karar sayılı ilamıyla “mahkemece taraf teşkilinin sağlanmadan davanın esası hakkında karar verildiği belirtilerek, öncelikle şeklen kesinleşerek tapuya tescil edilen 1 ila 294 parsel sayılı taşınmazların davalı hale getirilmesi, ardından … …, ….., ), … (…), ……, (…), …., (….,) Ha’in (…..) tüm mirasçılarına dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğ ettirilerek adı geçenlerin davaya dahil ettirilmesinin” gereğine değinilerek sair yönleri incelenmeksizin bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş olup yargılamaya 2015/1 Esas sayılı dosya üzerinden devam edildiği anlaşılmıştır.
Yargılama devam ederken, davalılar … ve arkadaşları vekili tarafından, taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği belirtilerek temyiz dilekçesi verilmiş olup mahkemece 25.04.2018 tarihli 15. celse ile davalılar vekilinin temyiz talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde ara karar verilmiştir. Bilahare, Mahkemece 27.09.2022 tarihli 35. celsede ara karar ile davalılar vekilinin temyiz başvurusunun …, …, …, … yönünden kabulüne ancak …, … ve … yönünden ise temyiz başvurusunun reddine karar verilmiş olup iş bu ara karar davalılar … ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesinde, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete başlama tarihinden önce verilmiş kararlar hakkında, hüküm kesinleşinceye kadar 1086 sayılı HUMK’un 427 ila 454. maddelerinin uygulanmasına devam olunacağı belirtilmiş olup 1086 sayılı HUMK’un 427. maddesinde de temyizi kabil kararlar sayılmış ve nihai kararların temyiz edilebileceği belirtilmiştir. Diğer taraftan, mahkemelerce verilen ara kararlar ilke olarak temyize tabi değil ise de kuralın istisnasını yine yasa düzenlemiş ve bir kısım ara kararların temyiz edilebileceği öngörülmüştür. Somut olayda bozma ilamı üzerine verilmiş temyiz incelemesi yapılabilecek herhangi bir nihai ve/veya ara karar bulunmadığından bu aşamada temyiz incelemesi mümkün olmadığı anlaşılmakla dosyanın, bozma gerekleri yerine getirilerek esasa yönelik araştırma ve inceleme yapılıp bir karar verilmek üzere Mahkemesine TETKİKSİZ İADESİNE, 13.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.