Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/6309 E. 2023/3486 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6309
KARAR NO : 2023/3486
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının katılma yoluyla asıl ve birleşen dosya davalısı vekili ile birleşen dosya davacıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı katılma yoluyla asıl ve birleşen dosya davalısı vekili ile birleşen dosya davacıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Antalya ili … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi uyarınca 2020 yılında yapılan kadastro çalışması sırasında, 181 ada 104 parsel sayılı 8.179,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde mülga 2613 sayılı Kanun ile 5602, 509 ve 766 sayılı Kanunlara göre yapılan kadastro / tapulama çalışmalarında, kadastroya tabi tutulmayarak tespit harici bırakılan yer olduğu belirtilmek suretiyle, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla vasfıyla, davalı … adına tespit edilmiştir.

2. Asıl dava dosyasında davacı … vekili dava dilekçesinde; Antalya ili … ilçesi … Mahallesi 181 ada 104 parsel sayılı taşınmazın, Hazineye ait olup tespit dışı bırakılan ve ilk tesis kadastrosu yapılırken kimsenin kullanımında olmayan devletin hüküm ve tasarrufu altında sayılan yerlerden iken yapılan çalışma sonucunda taşınmazın davalı adına tespit edildiğini, 3402 sayılı Kanun’un 14 ve 17 nci maddelerinde yer alan zilyetlikle iktisap koşullarının davalı açısından oluşması gerektiğini, yapılan çalışmaların yasa ve genelge hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek, kadastro tutanağının iptali ile taşınmazın Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

3. Birleşen dosya davacıları … ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde; Antalya ili … ilçesi … Mahallesi 181 ada 104 parsel sayılı taşınmazın uzun yıllardır müvekkili olan davacıların zilyetliğinde bulunduğunu belirterek, kadastro tespitinin iptal edilerek taşınmazın davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın kendisi tarafından imar-ihya edildiğini, taşınmazda uzun yıllardır hububat tarımı yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, keşifte dinlenilen mahalli ve tespit bilirkişileri ile davalı tanığı, dava konusu taşınmazın taşlık çalılık olduğunu, daha önce ekildiğini görmediğini, davalı …’in 7 – 8 yıl önce taşınmazı sürdüğünü, 2020 yılında da birleşen dosya davacılarının taşınmazı sürdüğünü beyan ettikleri, bilirkişi heyet raporunda hava fotoğrafları ve uydu görüntüleri ve toprak yapısının incelenmesinde dava konusu taşınmazın yoğun taşlık ve üzerinde çok yıllık otsu bitkilerin bulunduğu, imar ihya edilmediği, tarım toprağı sıfatının oluşmadığını belirttikleri, keşif tarihi itibari ile dahi dava konusu taşınmazın taşlık ve yabani otlarla kaplı olduğu, taşınmazın imar ihyasına başlanılmadığı, bu nedenle davalılar ile birleşen dosya davacıları lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davacı …’nin davasının kabulüne, birleşen dosya davacılarının davalarının sübut bulmadığından reddine, 181 ada 104 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanun’un Geçici 8 inci madde gereğince yapılan kadastro tespitinin iptali ile tarla niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı katılma yoluyla asıl ve birleşen dosya davalısı vekili ile birleşen dosya davacıları vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Birleşen dosya davacıları vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, taşınmazın atalarından davacılara intikal ettiğini ve davacıların kesintisiz olarak tarım arazisi olarak taşınmazı kullandıklarını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle davalarının kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Asıl ve birleşen dosya davalı vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğu gibi eksik araştırma ve inceleme yapıldığını, birleşen dosyanın kötüniyetle askı ilan süresi geçtikten sonra açıldığını, birleşen dosya davacılarının taşınmazda hiçbir zaman zilyetliklerinin bulunmadığını, taşınmazın bulunduğu mahallenin öncesinde yayla olup sonradan köy statüsüne geçerek yaz aylarında buradaki taşınmazların kullanıldığını, taşınmazların münavebe usulü ile ekiminin yapıldığını, taşınmazın kendilerinin zilyetliğinde olup mera ile ayırıcı unsur bulunduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle davaların reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritaları ile uydu fotoğrafları ve toprak yapısına göre 2019 yılına kadar doğal yapıda taşlık kayalık ve çalılarla kaplı doğal halinde olduğu, imar ihya ve tarımsal faaliyet yapılmadığı, imar ihya ve ıslah yapılmak suretiyle tarım toprağı sıfatı oluşmadığı, dolayısıyla şahıslar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı, bu haliyle ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen dosya davalısı vekili ile birleşen dosya davacıları vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, katılma yoluyla asıl ve birleşen dosya davalısı vekili ile birleşen dosya davacıları vekili tarafından temyiz edilmişti.

B. Temyiz Sebepleri
1. Birleşen dosya davacıları vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

2. Asıl ve birleşen dosya davalısı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmaz üzerinde gerçek kişiler lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun’un 14, 17 ve Geçici 8 inci maddeleri,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleşen dosya davalısı vekili ile birleşen dosya davacıları vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 99,20 TL’nin temyiz eden davacılardan alınmasına,

171,81 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 515,43 TL’nin temyiz eden davalı …’den alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.