Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/6290 E. 2023/3800 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6290
KARAR NO : 2023/3800
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı … vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Antalya ili … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışması sırasında, 160 ada 4 parsel sayılı 6.047,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde, mülga 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu’nun (2613 sayılı Kanun ) ile 5602, 509 ve 766 sayılı kanunlara göre yapılan kadastro / tapulama çalışmaları sırasında kadastroya tabii tutulmayarak tespit harici bırakılan yerden olduğu belirtilerek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla vasfıyla, davalı … adına tespit edilmiştir.

2. Davacı … vekili dava dilekçesinde; Antalya ili … ilçesi … Mahallesi 160 ada 4 parsel sayılı taşınmazın, Hazine’ye ait olup tespit dışı bırakılan ve ilk tesis kadastrosu yapılırken kimsenin kullanımında olmayan devletin hüküm ve tasarrufu altında sayılan yerlerden iken yapılan çalışma sonucunda taşınmazın davalı adına tespit edildiğini, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 14 üncü ve 17 nci maddesinde yer alan zilyetlikle iktisap koşullarının davalı açısından oluşmadığını, yapılan çalışmaların yasa ve genelge hükümlerine aykırı olduğunu belirterek, kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçelerinde; taşınmazın eşinin murislerinden intikal ettiğini ve taşınmazı eklemeli olarak 50 – 60 yıldan fazla bir süredir tarım arazisi olarak kullandıklarını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dinlenilen mahalli ve tespit bilirkişilerinin, taşınmazın (A) harfiyle gösterilen kısmında zeminde buğday anızlarının olduğunu, bu kısmın evvelden beri davalı tarafından devamlı suretle ekin ekilerek kullanıldığını, geri kalan kısımların eskiden beri boş olup kullanılmadığını beyan ettikleri, keşif gözleminde, taşınmazın kuzeyde kalan kısımlarının buğday dikili halde olduğunun, kalan kısımların ise engebeli olup kaya blokları ve doğal bitki örtüsü otlarla kaplı halde olduğunun gözlemlendiği, bilirkişi heyet raporunda, hava fotoğrafları ve uydu görüntüleri ve toprak yapısının incelenmesinde, taşınmazın (B) harfiyle gösterilen kısmının imar ihyasının tamamlanmadığı, ıslah edilerek tarım toprağı vasfının oluşmadığı, (A) harfiyle gösterilen kısmının ise imar – ihya edilerek tarım toprağı vasfının oluştuğu, 28 yıldır kuru tarım teknikleri kulanılarık bölgenin iklim koşullarına uygun hububat, nohut, yem bitkileri yetiştiriciliğinde kullanılarak tarımsal faaliyetler yapılmak suretiyle kullanıldığı yönünde görüş belirtildiği, 160 ada 4 parsel sayılı taşınmazın (A) bölümü üzerinde davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, (B) bölümü üzerinde ise davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 160 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci madde gereğince yapılan kadastro çalışmasında 25.06.2021 tarihli müşterek bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 1.425,41 metrekare yüzölçümündeki kısmına yönelik kadastro tespitinin iptaline, iptal edilen kısmın aynı ada içerisinde mevcut son parsel numarasından sonra gelmek üzere yeni bir parsel numarası verilerek tarla vasfı ile Hazine adına, ifraz sonrası geriye kalan ve (A) harfi ile gösterilen 4.622,43 metrekarelik kısmın 160 ada 4 parsel sayısında … adına tarla niteliği ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davacı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı … vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen kısmı yönünden, ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğu gibi eksik araştırma ve inceleme yapıldığını ve davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmazın bulunduğu alanın, 766 sayılı Tapulama Kanunu’na göre yapılarak 29.09.1983 tarihinde kesinleşen tapulama çalışmalarında idari orman sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle tapulama harici alan olarak bırakıldığı, … ilçesi … Mahallesinde 3116 sayılı Orman Kanunu’na (3116 sayılı Kanun) göre orman tahdidi yapılmamış olup 6831 sayılı Orman Kanunu’nun (6831 sayılı Kanun) 1 inci maddesi kapsamında 2016 yılında tamamlanarak 01.01.2017 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu çalışması sonucunda parselin tamamının orman sayılmayan alanda kaldığı, parselin istinafa konu kısmı olan 4.622,43 metrekarelik (A) bölümünün eğiminin % 6 – 10 olduğu, bu bölümün imar ihyası tamamlanarak hububat yetiştiriciliği yapılarak tarımsal faaliyette kullanıldığı, taşlık ve çalılık iken para ve emek harcanarak 1992 yılında imar – ihyasının tamamlanarak tarım toprağı vasfını oluştuğu, 1992 ve 2020 yılları arasında 28 yıl kuru tarım teknikleri kullanılarak hububat nohut yem bitkileri yetiştiriciliğinde kullanıldığı ve taşınmazın istinafa konu A bölümü üzerinde davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davacı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı … vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, temyize konu 160 ada 4 parseli sayılı taşınmazın (A) bölümü üzerinde davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun’un 14, 17 ve Geçici 8 inci maddeleri,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.