Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/5667 E. 2022/9716 K. 01.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5667
KARAR NO : 2022/9716
KARAR TARİHİ : 01.12.2022

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi müdahiller … ve … vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi ise müdahil … ve müdahil Orman İdaresi vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.09.2021 Çarşamba günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü asli müdahil … ve diğerleri vekili Av. …’in katılımıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü;
K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; “Mahkemece, dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri ile dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanaklarının ve komşu parsel tutanak ve dayanakları ile eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planının ilgili yerlerden getirtilmesi, yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı sorularak yapılmışsa orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazların bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, getirtilen kayıt ve belgelerin çekişmeli taşınmazla birlikte çevre araziye de uygulanması suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanun’lar karşısındaki durumunun saptanması; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanun’un 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 tarihli ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 tarihli ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 tarihli ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 tarihnde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağının ve öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi bu yerin orman vasfını kaybetmeyeceğinin dikkate alınması; taşınmazların dört yönden renkli fotoğraflarının çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmesi; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgelerin fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp, orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınması; dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanun’un 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamının belirlenmesi; asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığının kabul edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine, çekişmeli 360 (yeni 284 ada 74 ) parsel sayılı taşınmazın payları oranında … ve müşterekleri adlarına, çekişmeli 358 (yeni 284 ada 48) parsel, 359 (yeni 284 ada 73), 363 (yeni 284 ada 49) sayılı taşınmazların payları oranında … ve müşterekleri adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahiller …, …, … ve müdahil Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, müdahil … ve arkadaşlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Müdahil Orman İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazların orman vasfında olmadığı, tespite dayanak tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazlara uyduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki; öncelikle belirtmek gerekir ki, Dairemizin geri çevirme kararı uyarınca dosya arasına getirtilen ve Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinde ayrı ayrı görülen davalar sonucunda çekişmeli taşınmazların orman vasfıyla tesciline karar verildiği, ancak bu dava dosyalarında davacı tarafın Orman İdaresi, davalının ise Hazine olduğu anlaşılmakta olup, bu davalardaki taraflar ile dosyamızdaki tarafların aynı olmaması sebebiyle, bu dosyalarda verilen hükümlerin eldeki dava yönünden kesin hüküm teşkil ettiğinden söz edilemez.
Öte yandan, orman bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtildiği halde, söz konusu bilirkişi raporunda 1946 ve 1973 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazlarda görülen koyulukların nedeninin ne olduğu açıklanmamış ve böylelikle taşınmazların evveliyatı hakkında tereddüt oluşmasına rağmen Mahkemece bu tereddüt giderilmeden, soyut içerikli ve denetime elverişsiz teknik bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları hükmen oluşmuş ise karar örnekleri ve varsa Yargıtay ilamlarının örnekleri ilgili yerlerden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi bilirkişisi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanun’lar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişileri ile orman bilirkişi eliyle yerine uygulattırılıp, orijinal-renkli (renkli fotokopi)hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi, klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle üç boyutlu incelemesi yapılarak temyize konu taşınmazın niteliği, üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığı müşterek imzalı şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı; ayrıca keşifte 1946 tarihli hava fotoğrafında açık alan olarak görülen ve çekişmeli 358 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan bölüm üzerinde tespite dayanak tapu kayıt uygulaması usulünce yapılmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanarak temyize konu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı ve bu yolla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli; dayanak tapu kaydı gayri sabit sınırları ihtiva ettiğinden ancak miktarıyla geçerli olacağı düşünülmeli; yerel bilirkişiler ve tanıkların beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki düzenlenmesi istenilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, müdahil … ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle müdahil Orman İdaresi vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 35.90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 44.80 TL’nin temyiz eden asli müdahil … ve arkadaşlarından ayrı ayrı alınmasına, 01.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.