Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/5181 E. 2023/3384 K. 31.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5181
KARAR NO : 2023/3384
KARAR TARİHİ : 31.05.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/342 E., 2022/409 K.
KARAR : İstinaf talebinin esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Havza Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2021/5 E., 2021/18 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosun itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. … ili … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 22/a maddesi uyarınca 2018 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında, tapuda davacı Hazine adına kayıtlı bulunan eski 139 ada 34 parsel sayılı 6.008,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel numarasıyla 5.143,69 metrekare yüzölçümlü olarak, eski 142 ada 14 parsel sayılı 2.404,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel numarasıyla 2.020,77 metrekare yüzölçümlü olarak, davalı … ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 142 ada 15 parsel sayılı 10.264,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel numarasıyla 2.020,77 metrekare yüzölçümlü olarak ve eski 139 ada 36 parsel sayılı 2.603,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, aynı ada ve parsel numarasıyla 2.817,01 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

2. Davacı Hazine vekili asıl ve birleşen dosyaya sunduğu dava dilekçelerinde; tapuda Hazine adına kayıtlı bulunan … ili … ilçesi … Mahallesi 139 ada 34 ve 142 ada 14 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümünün küçüldüğünü ileri sürerek, eski hale getirilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi ibraz etmemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazlar arasında tesis kadastrosu zamanında sabit sınır bulunmadığı, davacı Hazineye ait taşınmazların davalıya ait parsellere giden kısmının ifrazına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, “Asıl ve birleşen dosyada davanın kısmen kabulüne ,çekişmeli 142 ada 14 parsel, 142 ada 15 parsel ,139 ada 34 parsel, 139 ada 36 parsel numaralı taşınmazların uygulama tespitlerinin iptaline; 17/05/2021 Hakim havale tarihli bilirkişi raporunda yer alan krokide ; B harfi ile gösterilen 142 ada 15 parsel içerisinde gösterilen 300,04 m² yüz ölçümüne sahip kısmın ifraz edilerek 142 ada 14 parsel numaralı taşınmaza dahil edilmesine, 142 ada 14 parselin toplam 2320,81 m², 142 ada 15 numaralı parselin 9964,06 m² olarak ölçümleri ile tapuya kayıt ve tesciline, A harfi ile gösterilen 139 ada 36 parsel içerisinde gösterilen 225,53 m² yüz ölçümüne sahip kısmın ifraz edilerek 139 ada 34 parsel numaralı taşınmaza dahil edilmesine, 139 ada 34 parselin toplam 5379,22 m², 139 ada 36 numaralı parselin 2591,48 m² olarak ölçümleri ile tapuya kayıt ve tesciline,” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; çekişmeli 142 ada 14 parsel ve 139 ada 34 parselin komşuları olan 142 ada 6 parsel ve 139 ada 23 parsel ile ilgili olarak bir değerlendirme yapılmadığını, bu itibarla, uygulama çalışmasının öncesi ve sonrasındaki duruma göre 142 ada 14 parsel ve 139 ada 34 parsel numaralı taşınmazlardaki azalmaların nedeninin tam olarak açıklanamadığını, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığını, davanın kısmen kabul edilmesine karşın yargılama giderlerinin davacı Hazine üzerinde bırakılması ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin de doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkemece getirtilen belgeler ve sonrasında yapılan keşif ve uygulama sonucunda alınan harita bilirkişi heyet raporu ile taşınmazlar arasındaki tesis kadastro paftasındaki sınır ile tesis kadastrosuna en yakın 1991 tarihli hava fotoğrafında belirlenen sınırın uyumlu olduğu, tersimat ve hesap hatasının belirlenmediği, 22-a uygulaması sırasında rapor ekindeki bu taşınmazlara ait krokide A harfi ile gösterilen 225,53 m2 lik kısmın davacıya ait 139 ada 34 parsel kapsamında kalması gerekirken, davalıya ait 139 ada 36 parsel kapsamına alındığının, yine rapor ekindeki bu taşınmazlara ait krokide B harfi ile gösterilen 300,04 m2 lik kısmın davacıya ait 142 ada 14 parsel kapsamında kalması gerekirken, davalıya ait 142 ada 15 parsel kapsamına alındığının anlaşılmasına, bu kısım dışında davalı parsellerde başkaca bir yanlışlığın bulunmadığının anlaşılmasına, diğer komşu parsellere usulünce açılmış bir davanın bulunmamasına göre mahkemece davanın kısmen reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi Kadastro Kanunun 36/A maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı” gerekçesiyle, davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; çekişmeli 142 ada 14 parsel ve 139 ada 34 parselin komşuları olan 142 ada 6 parsel ve 139 ada 23 parsel ile ilgili olarak bir değerlendirme yapılmadığını, bu itibarla, uygulama çalışmasının öncesi ve sonrasındaki duruma göre 142 ada 14 parsel ve 139 ada 34 parsel numaralı taşınmazlardaki azalmaların nedeninin tam olarak açıklanamadığını, davanın yenileme kadastrosuna itiraz davası olması, niteliği ve davada araştırılması gereken hususun yenileme kadastrosunun usulüne ve ilgili mevzuatına uygun yapılıp yapılmadığı olması karşısında,Bölge Adliye Mahkemesince davalı parsellerde başkaca bir yanlışlığın bulunmadığının anlaşılmasına, diğer komşu parsellere usulünce açılmış bir davanın bulunmamasına göre mahkemece davanın kısmen reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, 3402 sayılı Kanun’un 22/a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosunun usul ve kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun’un 22/a maddesi,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 120,60 TL’nin temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.