Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/5098 E. 2023/3805 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5098
KARAR NO : 2023/3805
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı … vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Antalya ili … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışması sırasında, 109 ada 12 parsel sayılı 16.395,80 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde, mülga 2613 sayılı Kanun ile 5602, 509 ve 766 sayılı Kanunlara göre yapılan kadastro / tapulama çalışmaları sırasında kadastroya tabi tutulmayarak tespit harici bırakılan yerden olduğu belirtilerek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla vasfıyla, davalı … adına tespit edilmiştir.

2. Davacı … vekili dava dilekçesinde; Antalya ili … ilçesi … Mahallesi 109 ada 12 parsel sayılı taşınmazın, Hazineye ait olup tespit dışı bırakılan ve ilk tesis kadastrosu yapılırken kimsenin kullanımında olmayan devletin hüküm ve tasarrufu altında sayılan yerlerden iken yapılan çalışma sonucunda taşınmazın davalı adına tespit edildiğini, 3402 sayılı Kanun’un 14. ve 17. maddesinde yer alan zilyetlikle iktisap koşullarının davalı yararına oluşmadığını, yapılan çalışmaların yasa ve genelge hükümlerine aykırı olduğunu belirterek, kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın müvekkili olan davacıya babasından intikal ettiğini, taşınmazı davacının imar-ihya ettiğini ve davacının kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dinlenilen mahalli ve tespit bilirkişilerinin, taşınmazın zeminde sürülü olan(A) bölümünün davacı tarafından en az 40 – 50 yıldır ekin ekilmek suretiyle kullanıldığını, taşınmazın (B) bölümünün kuzeybatısındaki sürülü olmayan kısmın eskiden beri boş ve kullanımsız olduğunu beyan ettikleri, bilirkişi heyet raporunda, hava fotoğrafları ve uydu görüntüleri ve toprak yapısının incelenmesinde, taşınmazın (B) bölümünün taşlık problemi olduğunun, eğimli olup tarım toprağı vasfının kazandırılmadığının, imar – ihya edilmediğinin, (A) bölümünün ise 1963, 1980 ve 1992 yıllarına ait hava fotoğrafının ve 2010 yılı ve sonrasına ait uydu fotoğraflarının incelenmesinde, toprak işleme yapılarak bölgeye uygun kültür bitkileri yetiştirilerek tarımsal üretim yapılan bir yer olduğunun, imar ve ihyasının tamamlandığının, keşif tarihine kadar tarımsal üretime devam edildiğinin, ıslah edilerek tarım toprağı vasfının oluştuğunun belirtildiği, dava konusu 109 ada 12 parsel sayılı taşınmazın (A) bölümü üzerinde davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, (B) bölümü üzerinde ise davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, dava konusu Antalya İli … İlçesi … Mahallesi 109 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanun’un Geçici 8. Madde gereğince yapılan kadastro çalışmasında, 10.08.2021 tarihli müşterek bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 4.093,71 metrekare yüzölçümündeki kısmına yönelik kadastro tespitinin iptaline, iptal edilen kısmın parselden ifrazı ile 109 ada son parsel sayısında tarla vasfı ile Hazine adına, ifraz sonrası geriye kalan ve (A) harfi ile gösterilen 12.302,09 metrekarelik kısmın 109 ada 12 parsel sayısında … adına tarla niteliği ile tapuya kayıt ve tesciline karar verildikten sonra, tashih şerhi düzenlenerek, hüküm fıkrasında taşınmazın bulunduğu “mahalle adının” sehven yanlış yazıldığı belirtilerek hüküm yerindeki “… Mahallesi” olan kısımların “… Mahallesi” olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen tarih ve numarası kararına karşı davacı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı … vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen kısmı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğu gibi eksik araştırma ve inceleme yapıldığını, taşınmazın 2016 yılında yapılan orman kadastrosundan önce de orman vasfında olduğunu ve davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, keşif beyanlarına, hava ve uydu fotoğrafları ile desteklenen bilirkişi rapor içeriklerine göre % 6 – 8 eğime sahip bulunan ve tahdit dışında olan çekişmeli taşınmazın istinafa konu A bölümü üzerinde imar ihya çalışmaları tamamlanarak davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davacı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı … vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, temyize konu çekişmeli 109 ada 12 parseli sayılı taşınmazın (A) bölümü üzerinde davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun’un 14, 17 ve Geçici 8 inci maddeleri,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.