Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/5094 E. 2023/3565 K. 08.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5094
KARAR NO : 2023/3565
KARAR TARİHİ : 08.06.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 sayılı Kanun) gereğince yapılan satış sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın, davacı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu Antalya ili, … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında 2001 yılında yapılan tesis kadastrosu çalışması sonucunda, dava konusu 113 ada 13 parsel sayılı 947,32 metrekarelik taşınmaz ham toprak vasfı ile, 113 ada 18 parsel sayılı 1.126,37 metrekarelik taşınmaz tarla vasfı ile, 113 ada 42 parsel sayılı 2.639,19 metrekarelik taşınmaz tarla vasfı ile, 113 ada 43 parsel sayılı 693,98 metrekarelik taşınmaz tarla vasfı ile, 113 ada 44 parsel sayılı 1.119,82 metrekarelik taşınmaz tarla vasfı ile, 113 ada 52 parsel sayılı 2.742,68 metrekarelik taşınmaz tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş ve tapuya tescil edilmiştir.

2. Dava konusu taşınmazlar 03.08.2017 tarihinde 6292 sayılı Kanun’un 12 nci maddesi kapsamında Hazineye ait tarım arazilerinin hak sahibine satışı kapsamında satışı yapılarak davalı adına tapu tescil edilmişlerdir.

3. Davacı temsilcisi dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazların 6292 sayılı Kanun’un 12 nci maddesi gereği hak sahibine satışı için Kanun’da belirlenen süre kadar davalının kullanımı olmadığı, rayiç bedelin usulsüz tespit edildiğini, bu durumun yapılan inceleme raporu ile tespit edildiği gerekçesi ile davalı adına satış sonucu oluşan tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının, Hazineye ait iken satış sonucu davalı adına tapuya tescil edilen dava konusu taşınmazları 6292 sayılı Kanun kapsamında 31.12.2011 tarihi itibari 3 yıl değil en az 20 yıl kadar kullanmış olduğunu, satışta ve beyanda hiçbir usulsüzlük olmadığını, haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan keşif, dinlenen tanık beyanları ve alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazların farklı tarihlerdeki hava fotoğraflarının incelenmesi neticesinde 6292 sayılı Kanun gereğince 31.12.2011 tarihinden önce toprak işlemesi yapılarak tarımsal amaçla kullanıldığı, davalının davacı idarece öngörülen şartları yerine getirerek taşınmazı satın aldığı, hazine tarafından belirlenen bedeli ödediği, bedelin belirlenmesinde Hazinece bir usulsüzlük yapılmış ise bu hususta davalının bir kusurunun bulunmadığı, davalıya yapılan satışın iptalinin istenmesinin mülkiyet hakkına aykırılık teşkil edeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı Hazine temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine temsilcisi istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 6292 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinde belirtilen süreler riayet edilmediğinin Antalya Defterdarlığı Denetim Bürosuna ait uzman raporuna göre tespit edildiğini, tapu kaydının iptali ve yeniden Hazine adına tescil edilmesinin kamunun zarara uğratılmaması açısından önem arz ettiğini, başkalarına devredilen taşınmazların satış bedeli yönünde zarara uğratılıp uğratılmadığı yönünden mahkemece bir değerlendirme yapılmadığını, kamunun zararının hiç değerlendirmeye alınmadan karar verildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi gerekçesine ilaveten, Yargıtay yerleşik uygulamaları ile 6292 sayılı Kanun kapsamında 3. kişilerce tapu kaydının yolsuz oluştuğu iddiası ile açtıkları tapu iptali ve tescili davalarında, Hazine tarafından yapılan satışların yolsuz olamayacağının kabul edildiği, kimsenin kendi kusuruna dayalı hak talebinde bulunamayacağı, somut olayın 6292 sayılı Kanun’un 11/4 üncü maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesi ile davacı Hazine temsilcisinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi kapsamında esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
6292 sayılı Kanun’un 12 nci maddesi kapsamında Hazineye ait tarım arazilerinin satışı işlemi sonucu davalı adına tapuya tescil edilen taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkin davada taraflar arasındaki uyuşmazlık, Hazineye ait tarım arazilerinin hak sahiplerine satışı için 6292 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinde sayılan durumların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 6292 sayılı Kanun’un 4, 6, 7, 11 ve 12 nci maddeleri

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, taşınmazın davalı adına tesciline esas olan hukuki işlemin 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satışına dayanan idari bir işlem olmasına, 6292 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi gereği; iş bu kanun kapsamında kalan taşınmazlardan hak sahiplerine satılmaması, ilgililerine devredilmemesi veya iade edilmemesi gerektiği halde bu tasarruflara konu edilenlerden; satılanların satış bedelinin kanuni faiziyle iade edileceği, devir ve iade edilenlerin ise bedelsiz olarak geri alınacağı düzenlemesi mevcut olduğuna göre, taşınmazın hak sahiplerine satılmaması, ilgililerine devredilmemesi veya iade edilmemesi gereken yerlerden olduğunun değerlendirilmesi halinde bu madde kapsamında idari işlemin iptali ile satışın geri alınmasının mümkün olmasına, Hazinenin satışına dayanan idari işlem ortadan kaldırılmadıkça davanın dinlemeyeceği de açık olup, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine temsilcisinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.