Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/4933 E. 2023/2382 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4933
KARAR NO : 2023/2382
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacılar vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacılar vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın, davalı … yönünden usulden reddine, davalı … yönünden husumetten reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Kullanım kadastrosu sırasında, Sakarya ili … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında bulunan 146 ada 78 parsel sayılı 12.148,14 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ”6831 sayılı Orman Kanunu’nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı, bu parsel üzerindeki fındık ağaçları 1987 yılından beri … oğlu … tarafından dikilmiş olup ve taşınmaz halen … oğlu …’nun kullanımındadır” şerhi ile bahçe vasfında Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, kayıt maliki Hazine tarafından 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 Sayılı Kanun) gereği yapılan satış işlemi nedeniyle 19.08.2014 tarihinde şerh sahibi olan kullanıcı …’na satış suretiyle devredilmiş, bilahere 13.04.2018 tarihinde satış yoluyla davalı … adına tapuya tescil edilmiştir.

2. Davacı … ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde; … ili … ilçesi … Mahallesi 146 ada 78 parsel sayılı taşınmazın ortak muristen intikal etmiş olmasına rağmen yalnızca davalı … adına şerh verildiğini iddia ederek, “taşınmaz üzerindeki yapıların davalı … tarafından yapıldığı ve zilyedin … olduğu” şeklindeki şerhin iptali ile taşınmazın zilyedinin ve üzerindeki yapıların da … olduğunun tespitine, davalı … adına olan tapu kaydının, davacıların miras hisseleri oranında iptali ile miras hisseleri oranında davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili olan davalı … adına açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle, davalı … adına açılan davanın ise hukuki dayanağı olmaması nedeniyle reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili ile davalılar … ve … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili olan davalı … adına açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle, davalı … adına açılan davanın hukuki dayanağının olmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

2. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi yönünde hüküm kurduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının kullanım iddiasından kaynaklanan şahsi hakkına dayanarak mülkiyet hakkı sahibi Hazineden satın alma nedeniyle kayden malik olan davalıya karşı tapu iptali davası açmasının mümkün olmadığı gibi 6292 Sayılı Kanun gereği satış işlemi nedeniyle tapu kaydı oluşturulduktan sonra tapu iptali istemiyle açılan davanın dinlenme olanağını da bulunmadığı göz önünde bulundurularak davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken ve yine davalı … tespit maliki olmadığından pasif taraf sıfatı olmadığı, davalı …’ya husumet yöneltilemeyeceğinden davanın husumetten reddine karar vermek gerekirken, İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.2 maddesi gereğince hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle davanın davalısı … yönünden usulden reddine, davanın davalısı … yönünden husumetten reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) Ek 4 üncü maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu sonrası 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 3402 sayılı Kanun’un Ek 4 üncü maddesi, 6292 sayılı Kanun,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 99,20 TL’nin temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.