Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/4757 E. 2022/8911 K. 08.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4757
KARAR NO : 2022/8911
KARAR TARİHİ : 08.11.2022

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davacı … Borazan vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı belirtilerek, çekişmeli 510 parsel sayılı taşınmaza kadastro tespit çalışmaları sırasında uygulanan 16.11.1950 tarih ve 176 sıra numaralı tapu kaydı ve ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri, çekişmeli tüm taşınmazlara komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisleri bilirkişi kurulunun katılımıyla keşif yapılması ve bu keşif sırasında, 510 ve 636 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan 16.11.1950 tarih ve 138 ve 176 sıra numaralı tapu kayıtları uygulanıp kapsamlarının yöntemince belirlenmesi, 636 parsel sayılı taşınmaza komşu 805 parsel sayılı taşınmazın kadim mera olup olmadığının araştırılması, komşu 805 parselin kadim mera olduğu sonucuna varıldığı takdirde tapu kayıt miktar fazlasının meradan kazanılamayacağı hususunun önemle gözetilmesi, bilirkişilerce gösterilemeyen hudutlar için taraflara tanık dinletme imkanının sağlanması, bilirkişi ve tanıklardan tüm taşınmazların ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, tüm taşınmazlar yönünden öncesinin mer’a, yaylak veya kışlak olup olmadığı hususlarının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli 370, 374, 376, 378, 379 ve 581 parsel sayılı taşınmazların kaçak ve yitik kişilerden kalıp kalmadığının sorulması, bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmesi, teknik bilirkişiye 510 ve 636 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan 16.11.1950 tarihli 138 ve 176 sıra numaralı tapu kayıtlarının kapsamını belirtir ve keşif takibe imkan verir kroki düzenlettirilmesi, ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan tüm taşınmazların niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, her bir taşınmaz yönünden kim tarafından dava edildiği gözetilerek, dava açanların talepleri ile bağlı kalınması gerektiği hususunun üzerinde önemle durulması, 575 parsel sayılı taşınmazın hiçbir davacı tarafından dava konusu edilmediği ve 575 parsel sayılı taşınmazın tutanağının itiraz edilmeyerek kesinleştiği dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılama sırasında, 213, 244, 339, 369, 370 ve 575 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesinden sonra, 575 parsel hakkında açılan dava da eldeki dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, 213 nolu parsel hakkındaki davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine, temyize konu 244, 369 ve 370 parseller hakkında davacının davasının kabulü ile … mirasçıları adına hükümde gösterilen paylarla kayıt ve tesciline, temyize konu edilmeyen 339 parsel hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve bu parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … ve arkadaşlar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Davacı … ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları, eldeki davanın konusu olmayan parsellere yönelik olduğu anlaşıldığından, temyiz inceleme istemlerinin reddine karar verilmiştir.
2. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemenin önceki tarihli kararında, dava konusu 369 ve 370 parsel sayılı taşınmazlar davacı … Borazan adına, 244 parsel sayılı taşınmaz ise davalı Hazine adına tesciline karar verilmiş ve bu hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hal böyle olunca; mahkemenin dava konusu 244, 369 ve 370 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin önceki hükmü, temyiz incelemesine konu eldeki kararla lehlerine tescil kararı verilen davacı … mirasçıları tarafından temyiz edilmediğinden aleyhlerine kesinleşmiş olmasına rağmen, Mahkemece, bu husus gözden kaçırılarak, bu taşınmazlar yönünden davacı … mirasçılarının davalarının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı … ve arkadaşlar vekilinin temyiz inceleme isteminin REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün 244, 369 ve 370 parsel sayılı taşınmazlar yönünden 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltine isteğinde bulunulabileceğine, 44.70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 36.30 TL’nin temyiz eden davacılardan alınmasına, 08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.