Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/4622 E. 2022/8522 K. 26.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4622
KARAR NO : 2022/8522
KARAR TARİHİ : 26.10.2022

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine temsilcisi, davacı …, …, … ve …, müdahil … vekili, müdahil … vekili ve müdahil … mirasçısı … tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Andırın İlçesi Kocaçukur Köyü çalışma alanında bulunan 261 parsel sayılı 195100 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle Hazine adına; 267 parsel sayılı 18200 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına; 268 parsel sayılı 2300 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına; 271 parsel sayılı 18300 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına tespit edilmiştir.
İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen … ve arkadaşları 267 ve 271 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tapu kaydı, miras yoluyla gelen hak ve zilyetliğe; … 267 ve 271 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tapu kaydına; … ve …., oğlu … 261 parsel sayılı taşınmaz hakkında tapu kaydı, miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; … ve Hava Çabuk 261 parsel sayılı taşınmaz hakkında miras yolu ile gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; Hazine 268 parsel sayılı taşınmaz hakkında tapu kaydına ve taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında … oğlu … ve … oğlu … 267 ve 271 parsel sayılı taşınmazlar hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; … ve … aynı nedene; …, … ve arkadaşları 261 ve 268 parsel sayılı taşınmazların bir bölümü hakkında tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; … 261 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında tapu kaydı, miras yoluyla gelen hak ve zilyetliğe dayanarak davaya katılmışlardır.
Davalar birleştirilerek Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı … ve arkadaşlarının 271 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davalarının kabulüne, 267 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davalarının reddine, davacı Hazine, …, …., …, …, … oğlu …, … oğlu … ile müdahil …, …, …, … ve …’ün davaların reddine, çekişmeli 261, 267 ve 268 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline, 271 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile payları oranında … Durna mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi, davacı …, …, …., oğlu … ve …, müdahil … vekili, 261 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak müdahil … vekili ve müdahil … mirasçısı … tarafından temyiz edilmiştir.
1. Hükmü temyiz eden davacı …’ya gerekçeli kararın tebliğ edildiği 21.06.2016 tarihi ile temyiz tarihi olan 12.07.2016 tarihleri arasında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük temyiz süresi geçmiştir.
2. Hükmü temyiz eden müdahil … mirasçısı …’e gerekçeli kararın tebliğ edildiği 24.08.2016 tarihi ile temyiz tarihi olan 20.09.2016 tarihleri arasında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük temyiz süresi geçmiştir.
3. Her ne kadar Mahkemece karar başlığında hataen davacı olarak gösterilmişseler de, hükmü temyiz eden …, …., oğlu … ve …’nın usulünce açılmış bir davaları veya davaya müdahaleleri bulunmadığı anlaşıldığından davanın gerçek tarafı olmayan bu kişilerin temyiz istemlerinin incelenmesi de mümkün bulunmamaktadır.
4. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre müdahil … vekili ile müdahil … vekilinin dava konusu 261 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
5. Davacı Hazine temsilcisinin dava konusu 268 parsel sayılı taşınmaz hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davacı Hazine çekişmeli taşınmaz hakkında tapu kaydına ve taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmış, yargılama sırasında bir kısım tapu kayıtları ibraz etmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığı, davalı tespit maliki lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Davacı Hazineden sunduğu tapu kayıtlarından hangisine dayandığı sorulmamış ve bu tapu kaydı getirtilip uygulanmamıştır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerce taşınmazın dava dışı … …’in babasından intikal ettiği, içinde … …’in 1963-1964 yılında yaptığı ev bulunduğu ve … … tarafından kullanıldığı belirtilmiş; fen bilirkişi raporunda ise taşınmaz üzerindeki evin davalı …’na ait olduğu belirtilmiştir. Mahkemece mahalli bilirkişi beyanları ile fen bilirkişi raporu arasındaki çelişki üzerinde durulmamıştır. Öte yandan; keşfe yalnızca fen bilirkişisi götürülmüş, davalı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenebilmesi için ziraat ve inşaat bilirkişilerden de rapor alınması gerektiği dikkate alınmamıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, davacı Hazine’den hangi tapu kaydına dayandığı sorulmalı, alınacak cevaba göre dayanılan tapu kaydı tesisinden itibaren tedavülleriyle birlikte getirtilmeli, revizyon durumu yerel Tapu Müdürlüğü’nden sorulmalı, dava konusu taşınmazlar dışında revizyon gördüğü başka taşınmazlar bulunduğu takdirde bu taşınmazlara ait kadastro tutanakları, tapu kayıtları, varsa mahkeme kararları da getirtilmeli, bundan sonra çekişmeli taşınmazları iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler, tespit bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen, ziraat ve inşaat bilirkişiler eşliğinde keşif yapılarak Hazine dayanağı tapu kaydı mevki ve hudutları tek tek okunarak yerel bilirkişiler yardımı ile zemine uygulanmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, fen bilirkişiye tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerleri, denetime elverir şekilde düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, tapu kayıtlarının uyup uymadığı komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla da denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın evveliyatı, ne zamandan beri, kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı hususunda maddi olaylara dayalı, somut beyanları alınmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde gösterilmeli; ziraat bilirkişisinden taşınmazın öncesi, niteliği, hangi tarihte zilyetliğe başlandığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususunda, inşaat bilirkişisinden taşınmaz üzerindeki evin yaşı ve özelliklerine ilişkin denetime elverişli rapor alınmalı, belirtilen şekilde yapılan araştırma neticesinde elde edilen deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmiş olması isabetsiz olup, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı …’nın temyiz inceleme isteminin SÜRE YÖNÜNDEN REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle müdahil … mirasçısı …’ün temyiz inceleme isteminin SÜRE YÖNÜNDEN REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle …, oğlu … ve …’nın temyiz inceleme istemlerinin REDDİNE, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle müdahil … vekili ile müdahil … vekilinin dava konusu 261 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazları yerinde olmadığından, usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı Hazine temsilcisinin dava konusu 268 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden … ve …’ya ayrı ayrı iadesine ve 29,20 TL peşin harcın da onama harcına mahsubu ile kalan 51,50 TL’nin … ve …’den ayrı ayrı alınmasına, 26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.