Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/4461 E. 2023/2047 K. 04.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4461
KARAR NO : 2023/2047
KARAR TARİHİ : 04.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Taşınmazın kök parselleri olan Antalya ili, … ilçesi, … Mahallesi, 3797 parsel ve 3798 parsel sayılı taşınmazlarda 27.01.1993 tarihinde kullanım kadastrosu yapıldığı, 28.01.1993 tarihinde 30 günlük askı ilanına çıkarıldığı, 3797 parselin kullanıcı durumuna “… oğlu …’un 1977 yılından beri kullanımındadır.” şerhinin, 3798 parselin kullanıcı durumuna “… oğlu …’un 1977 yılından beri kullanımındadır.” şerhinin yazıldığı, parsellerin imar uygulaması sonucu 1800 ada 3 parsele gittiği anlaşılmaktadır.

2. Davacılar vekili dava dilekçesinde; Antalya ili, … ilçesi, … Mahallesi 1800 ada, 3 parselin zilyetliğinin 31.07.1991 günlü zilyetlik devir sözleşmesi ile dava dışı … tarafından davalılardan …’a devredildiğini, … tarafından 22.08.1994 zilyetlik devir sözleşmesi ile davacılar murisi …’e devredildiğini aynı zamanda … tarafından Antalya 7. Noterliğinin 22.08.1994 tarihli ve 19267 yevmiye sayılı vekaletnamesinin düzenlenerek davacı …’in vekil tayin edildiğini, taşınmazın tevhit işlemi uyarınca 14991 ada 2 parsele dahil edildiğini, beyanlar hanesinde “Bu parsel 1977 yılından bu yana … oğlu …’un kullanımındadır” ve “Bu parsel 1977 yılından bu yana … oğlu …’un kullanımındadır” şeklinde beyanlarının olduğunu belirterek davanın kabulüne, Antalya ili, … ilçesi, … Mahallesi 14991 ada, 2 parsel sayılı taşınmazda … ve … adına bulunan zilyetlik şerhinin iptali ile davacılar adına zilyetlik şerhi verilmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduğunu, hukuka aykırı bir işlem bulunmadığını, dava konusu bölgede imar sorunları bulunduğunu, çözüm için kentsel dönüşüm ve proje alanı ilan edildiğini, … mülkiyetlerinin 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun (5393 sayılı Kanun) 73 üncü maddesi uyarınca mevzuat açısından uygun olanlar harca esas bedel üzerinden Antalya Büyükşehir Belediyesine devir edildiğini, müvekkili belediyeye davanın yöneltilmesinin yasal dayanağının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur

2. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet itirazında bulunduğunu, taşınmazın 16.11.2018 tarihli protokol kapsamında Antalya Büyükşehir Belediyesine devrinin yapılarak 21.12.2018 tarihinde Hazine mülkiyetinden çıktığını, Hazineye husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca davacı tarafından açılan dava ile kullanım kadastrosu yapılmasının istendiğini, kullanım kadastrosu yapılmayan yer için açılan davanın tespite itiraz davası niteliğinde olmadığını, idareyi zorlayıcı nitelikte dava olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur

3. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu parseldeki taşınmazını yıllar önce devrettiğini, tapudaki şerh hakkında bilgisinin bulunmadığını, hatayı bilebilecek durumda olmadığını, davadan önce kendisine bildirselerdi üzerine düşeni yapacağını belirterek hakkında açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiş davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olması nedeniyle yargılama gideri vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile davanın zilyetlik şerhinin düzeltilmesi talepli olduğunu, davaya konu alanın problemli bir alan olup belediyeye devrin olağan bir işlem gibi değerlendirilemeyeceğini, davalı …’ın davayı kabul ettiğini bu beyana göre karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Hazine mülkiyetinden çıkan taşınmazlarda artık davacının şahsi hak sağlamaya yönelik iddiasının dinlenmesinin mümkün bulunmadığı, anılan içtihatlara göre neticeten taşınmaz Hazine mülkiyetinden çıkmış olmakla Belediyeye yapılan devirlerin de 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 sayılı Kanun) kapsamında yapılan satış gibi mütalaa edildiği gerekçesi ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen belirlenecek nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın filli kullanım durumunun belirlenmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370, 371 inci maddeleri, 6292 sayılı Kanun

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 99,20 TL’nin temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.