Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/4450 E. 2023/3802 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4450
KARAR NO : 2023/3802
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Antalya ili … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışması sırasında, 103 ada 2, 105 ada 1 ve 146 ada 2 parsel sayılı sırasıyla 2.235.26, 11.031,38 ve 9.837,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde, mülga 2613 sayılı kanun ile 5602, 509 ve 766 sayılı kanunlara göre yapılan kadastro / tapulama çalışmaları sırasında kadastroya tabii tutulmayarak tespit harici bırakılan yerden oldukları belirtilerek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla vasfıyla, eşit paylarla davalı …, … ve … adına tespit edilmişlerdir.

2. Davacı … vekili dava dilekçesinde; Antalya ili … ilçesi … Mahallesi 103 ada 2, 105 ada 1 ve 146 ada 2 parsel sayılı taşınmazların, Hazine’ye ait olup tespit dışı bırakılan ve ilk tesis kadastrosu yapılırken kimsenin kullanımında olmayan devletin hüküm ve tasarrufu altında sayılan yerlerden iken yapılan çalışma sonucunda taşınmazların davalılar adına tespit edildiğini, 3402 sayılı Kanun’un 14 üncü ve 17 nci maddesinde yer alan zilyetlikle iktisap koşullarının davalılar açısından oluşmadığını, yapılan çalışmaların yasa ve genelge hükümlerine aykırı olduğunu belirterek, kadastro tespitlerinin iptali ile taşınmazların Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vasisi … cevap dilekçesinde; taşınmazların vasisi bulunduğu davalının babasından intikal ettiğini ve 20 yıldan fazla bir süredir zilyet olduklarını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; taşınmazların müvekkili olan davalının babasından intikal ettiğini, uzun süredir tarım arazisi olarak kullanıldıklarını ve eklemeli olarak 50 – 60 yıldır zilyetliklerinde bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dinlenilen mahalli ve tespit bilirkişilerinin, 105 ada 1 ve 146 ada 2 parsel sayılı taşınmazların davalıların babaları … tarafından devamlı olarak ekin ekilmek suretiyle kullanıldığını, 103 ada 2 parselin ise evvelde davalıların babaları tarafından ekin ekilerek kullandığını, ancak yaşlanınca taşınmazı 10 yıldır ekemediğini beyan ettikleri, mahkeme gözleminde, 105 ada 1 parselin sürülü olduğunun, 103 ada 2 parselin zeminin taşlık olduğunun, 146 ada 2 parselin de sürülü fakat zeminin taşlık olup üzerinde ardıç ağaçları bulunduğunun gözlemelendiği, bilirkişi heyet raporunda, hava fotoğrafları ve uydu görüntüleri ve toprak yapısının incelenmesinde, 103 ada 2 parsel sayılı taşınmazın eğiminin % 20 – 24 olduğunun, zeminin taşlık ve yabani otlarla kaplı olduğunun, imar – ihyasının tamamlanmadığının, 105 ada 1 parselin yeni sürülmüş olduğunun, 2021 uydu görüntüsünde tarım yapıldığının görüldüğünün, daha önceki tarihli uydu görüntüleri ile hava fotoğraflarına göre taşınmazın tarım yapılmayan ham arazi vasfında olduğunun, 146 ada 2 parsel sayılı taşınmazın % 15 – 20 eğimli olduğunun, yeni sürülmüş olduğunun, üzerinde ardıç ağaçları bulunduğunun, imar – ihya edilmediğinin ve taşınmazların tamamının tarım toprağı vasfını kazanmadıklarının belirtildiği, keşif tarihi itibari ile dahi dava konusu taşınmazların imar – ihyasının tamamlanmadığı, keşifte dinlenilen mahalli – tespit bilirkişi beyanlarının, hava fotoğrafı, uydu görüntüleri ve bilirkişi raporu ile doğrulanmadığından bu beyanlara değer verilmediği, bu haliyle davalılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 103 ada 2, 105 ada 1, 146 ada 2 parsel sayılı taşınmazların 3402 sayılı Kanun’un Geçici 8 nci madde gereğince yapılan kadastro tespitlerinin iptali ile tarla niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; aşamalardaki savunmalarını tekrar ettikten sonra, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, taşınmazın davalının atalarından intikal ettiğini, davalıların ekip biçmek suretiyle uzun zamandır zilyet olduklarını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bilirkişi heyet raporunda, hava fotoğrafları ve uydu görüntüleri ve toprak yapısının incelenmesinde, 103 ada 2 parsel sayılı taşınmazın eğiminin % 20 – 24 olduğunun, zeminin taşlık ve yabani otlarla kaplı olduğunun, imar – ihyasının tamamlanmadığının, 105 ada 1 parselin yeni sürülmüş olduğunun, 2021 uydu görüntüsünde tarım yapıldığının görüldüğünün, daha önceki tarihli uydu görüntüleri ile hava fotoğraflarına göre taşınmazın üzerinde tarım yapılmayan, ham toprak vasfında olduğunun, 146 ada 2 parsel sayılı taşınmazın % 15 – 20 eğimli olduğunun, yeni sürülmüş olduğunun, üzerinde ardıç ağaçlarının bulunduğunun, imar – ihya edilmediğinin ve dava konusu taşınmazların tamamının tarım toprağı vasfının oluşmadığının bildirildiği, her üç taşınmaz için 1960 – 1971 – 1980 ve 1992 tarihli hava fotoğraflarının incelenmesinde, bu tarihlerde taşınmazların doğal yapıda olduğunun, imar – ihya edilmediğinin, tarım yapılmadığının belirlendiği, taşınmazların 2008 yılı ile 2021 tarihleri arası uydu görüntülerinden de üzerlerinde çok yıllık çalıların bulunduğunun, imar – ihya edilmediğinin belirtildiği, bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazlar üzerinde davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun’un 14, 17 ve Geçici 8 inci maddeleri,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

3402 sayılı Kanun’un 36/A maddesi gereğince harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.