Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/4401 E. 2023/1572 K. 20.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4401
KARAR NO : 2023/1572
KARAR TARİHİ : 20.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/74E. 2022/34K
KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Kullanım kadastrosu sonucunda, … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında bulunan 133 ada 2 parsel sayılı 332,33 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılmak suretiyle davalı … adına tespit ve tescil edilmiştir. Tescilden sonra dahili davalı (müdahil) … tarafından, taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğu iddiasıyla … Anadolu 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/92 Esas ve 2014/491 Karar sayılı dosyası ile açılan davanın yargılaması neticesinde taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine “taşınmaz ve üzerinde bulunan inşaat temeli …’un fiili kullanımındadır” şeklinde şerh verilmiştir.

2. Davacı … dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğunu ileri sürerek, taşınmazda lehine kullanım şerhi verilmesini istemiştir.

3. Asli müdahil …, dava konusu taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğunu, taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde lehine hükmen verilmiş kullanım şerhi de bulunduğunu ileri sürerek davaya katılmıştır.

II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.05.2016 tarihli ve 2015/4 Esas, 2016/78 Karar sayılı kararı ile, dava konusu 133 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak … Anadolu 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.12.2014 tarihli ve 2014/92 Esas, 2014/491 Karar sayılı ilamının taraflar arasında kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (16). Hukuk Dairesinin 16.11.2020 tarihli ve 2020/2028 Esas, 2020/5274 Karar sayılı kararıyla “İlk Derece Mahkemesinin kesin hüküm teşkil ettiğini kabul ettiği … Anadolu 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.12.2014 tarihli ve 2014/92 Esas, 2014/491 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde davacı …’un dava konusu 133 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğunu ileri sürerek, taşınmazda lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle Hazine aleyhine dava açtığı, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 133 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile taşınmaz üzerinde bulunan inşaat temelinin davacı …’un zilyetliğinde olduğunun taşınmazın beyanlar hanesine şerhine karar verildiği, hükmün Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle 11.06.2015 gününde kesinleştiği anlaşılmakta olup, … Anadolu 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.12.2014 tarihli ve 2014/92 Esas, 2014/491 Karar sayılı dava dosyasında, eldeki temyize konu dava dosyasının davacısı … taraf olmadığından, söz konusu dosyada verilen kararın davacı … yönünden kesin hüküm oluşturduğundan söz edilemeyeceği, hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince, işin esasına girilerek toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği” belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından kendi zilyetliğinde bulunduğu belirtilen taşınmazın zilyetliğinin dosyamıza asli müdahale talebinde bulunan …’da olduğunun mahkeme kararı ile tespit edildiği ve tapunun beyanlar hanesine şerh edilmiş olduğu, zilyetlik şerhinin taşınmazın tamamına yönelik olduğu ve taşınmazda dosyamız davacısının zilyetliğini ispata yarayan yazılı başkaca bir delil sunulmadığı, dolayısı ile taşınmazın dosyamız davacısının zilyetliğinde olduğunun ispatlanamamış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazı 27.07.1997 tarihinde harici satış sözleşmesi ile araziyi önceki malik Mehmet Yay’dan satın aldığını ve inşaata başladığını ancak inşaatı bitiremediğini, zilyetliğin davacıya ait olduğunu, bu nedenle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının dava konusu taşınmazda filli kullanımının olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 Sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
Dava kullanım kadastrosuna ilişkindir. Temyize konu dosya ve … adına görülüp sonuçlandırılan … Anadolu 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/92 Esas, 2014/491 Karar sayılı dosyası içindeki bilgi ve belgeler, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu karşısında dava konusu 133 ada 2 parsel sayılı taşınmazında içinde olduğu bir kısım parsellerin, evvelinde bütün olarak … ailesine ait iken parçalara (parsellere) ayrılarak davacı, dava dışı … ve dava dışı bir kısım gerçek kişilere senetle satışlar yapılarak devredildiği anlaşılmaktadır.

Dava konusu 133 ada 2 parsel sayılı taşınmazı satın ve devraldığını idda eden davacı, inşaata başladığını ancak inşaatı tamamlayamadığını beyan etmiştir. Komşu 133 ada 1 parsel sayılı taşınmaz da … tarafından satın ve devralma sonrası bina inşaa etmiştir. 133 ada 2 parsel sayılı ilgili …’un açtığı davada 01.07.2013 tarihli Fen Bilirkişisi …’ın raporunda gerek emlak beyanamesi gerekse satış senedinde belirtilen yerin 133 ada 2 parsel olmadığı 133 ada 1 parsele ilişkin olduğu belirtilmiştir. … Anadolu 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.12.2014 tarihli ve 2014/92 Esas, 2014/491 Karar sayılı ile …’un davasının kabulüne karar verilerek 133 ada 2 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan inşaatın temelinin 10.06.2000 tarihinden beri …’un fiili kullanımında olduğu şerhi verildiği ve Yargıtay denetiminden geçtiği ancak o tarihte aynı parsele ilgili aynı konuda derdest olan dava olmasına rağmen bu hususun dikkate alınmadığı görülmektedir..

Asli müdahil … tarafından açılan davada eldeki davanın davacı … taraf olmadığından, bu dava derdest iken İlk Derece Mahkemesince …’un lehine kesinleşen dosya getirtilerek mahalinde yeniden keşif yapılması ve her iki dosyanın beyanlarının denetlenmesi, dava konusu 133 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki inşaat temelinin davacı … tarafından yaptırıldığı dikkate alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek kullanıcı şerhine yönelik hüküm kurulması gerekirken davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

İstek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,

1086 sayılı Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.