Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/4200 E. 2023/1143 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4200
KARAR NO : 2023/1143
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/784 E., 2022/383 K.
KARAR : İstinaf Başvurusunun Kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Uygulama kadastrosu sırasında … İli … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda … adına kayıtlı bulunan eski 521 parsel sayılı 1.520,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 143 ada 5 parsel numarasıyla ve 969,82 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.

2. Davacı … vekili dava dilekçesinde, uygulama kadastrosu sırasında davacıya ait eski 521 yeni 143 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü 1.520,00 m2 iken 969,82 m2 olarak belirlendiğini, buna karşın uygulama kadastrosunun usul ve yasaya uygun yapılmadığını ileri sürerek çekişmeli taşınmazın uygulama kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın yüzölçümünün uygulama tespiti öncesindeki yüzölçümü olan 1.520,00 m2 olarak düzeltilmesini istemiştir.

3. Davacı vekili 21.11.2019 tarihli dilekçesinde ise, talep sonucunu taşınmazda meydana gelen 550,18 m2’lik yüzölçüm farklılığının tesis kadastrosu sırasındaki hesap hatasından kaynaklandığının tespitine yönelik ıslah ettiklerini bildirmiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davada taraf sıfatları bulunmadığını savunarak davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çekişmeli taşınmazın uygulama kadastrosu sonucu oluşan yüzölçümü ile tesis kadastrosu sonucu oluşan yüzölçümü arasındaki farkın tesis kadastrosu sırasında planimetrenin hatalı çevrilmesi sonucunda yapılan hesap hatasından kaynaklandığı ve davacı tarafın ileride eda davası açabileceğinden hareketle davayı açmakta hukuki yararı da bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, çekişmeli 143 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 24.04.2012 tarihli tapu senedinde yazılı yüzölçümü olan 1.520,00 m2 ile 25.09.2014 tarihli tapu senedinde yazılı yüzölçümü olan 969,82 m2 arasındaki farkın 1951 yılında yapılan kadastro çalışması sırasındaki hesap hatasından kaynaklandığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacının tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını ve eda davasının açılmasının mümkün bulunduğu durumlarda tespit davası açılamayacağını ileri sürerek ve resen dikkate alınacak sebeplerle İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın eldeki davayı uygulama kadastro tespitine itiraz davası olarak açtığı ancak yargılama sırasında ıslah yolu ile davasını eda davası olmaktan çıkarıp tespit davasına dönüştürdüğü, davanın bu kapsamı ile yapılan değerlendirmede eda davasının açılmasının mümkün bulunduğu durumlarda tespit davasının açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davalı … vekilinin istinaf başvuru talebinin kabulüne, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11.03.2021 tarihli ve 2018/100 Esas, 2021/183 Karar sayılı kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.2 nci maddesi gereğince kaldırılmasına, davacı tarafından açılan tespit davasının 6100 sayılı Kanun’un 114/1-h, 115 inci maddeleri gereğince dava şartı (hukuki yarar) yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin kararının hukuka aykırı olduğunu, eda davasının öncülü mahiyetindeki tespit davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi’ne göre yapılan uygulama kadastrosunun usul ve kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığı ve bu kapsamda uygulama kadastrosu sırasında hata mevcut ise bu hususta tespit kararı verilip verilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 114 üncü maddesinin 1/h bendi ile 115 inci maddesinin 1 ve 2 nci fıkrası, 3402 sayılı Kanun’un 22/2-a maddesi

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 99,20 TL’nin temyiz edenden alınmasına

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.