Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/348 E. 2023/645 K. 14.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/348
KARAR NO : 2023/645
KARAR TARİHİ : 14.02.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.3402 sayılı Kadastro Kanun’un (3402 sayılı Kanun) 22/2-a bendi uyarınca 2017 tarihinde yapılan uygulama kadastrosu sırasında … ili, … ilçesi, … Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı … adına kayıtlı bulunan eski 317 parsel sayılı 6.080,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 201 ada 14 parsel numarasıyla ve 4.024,64 metrekare yüzölçümlü olarak ve davalı … adına tapuda kayıtlı bulunan eski 318 parsel sayılı 7.580,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 201 ada 20 parsel numarasıyla ve 9.134,18 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

2.İtirazı kadastro komisyonu tarafından red edilen davacı … vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında davacıya ait 317 parsel (201 ada 14 parsel) sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalıya ait 318 parsel (sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak davalı 318 parsele haksız olarak verilen yaklaşık 1.554,00 metrekarelik kısmın davacıya ait 317 parsele katılması suretiyle taşınmazın ilk tesis kadastrosunda olduğu gibi 6.080 metrekare olarak tespitine ve tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davalının 1975 yılında satın aldığı taşınmazı ile davacıya ait taşınmaz arasındaki sınırın 40 yıldan fazla zamandan beri aralarında uyuşmazlık bulunmadan aynı şekilde kullanıldığını, yenileme sonucu ortaya çıkan miktar farklılığının ilk tesis kadastrosunun hatalı olmasından, ilk tespit sırasında hesaplama hatasından kaynaklandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “3402 sayılı Kanun’un 22/a maddesi gereğince yapılan çalışmalarda taşınmazlar arasında belirlenen sınırın fiili sınırla uyumlu olmadığı, taşınmazlar arasında zeminde bulunan ortak sınırın geçerli sınır tipinde olup ilk tesis kadastrosundan beri değişmediği, davacıya ait taşınmazın diğer sınırlarındaki 201 ada 13, 15 parsel sayılı taşınmazlar ile Dağkızılca Mahallesi çalışma sınırında bulunan 178 ada 127 ve 126 parsel sayılı taşınmazlar ile arasındaki sınırlarda kot farklarının bulunduğu ve bu sınırların sabit sınır tipinde olduğu, dava konusu taşınmazların yüzölçümlerinde ki farklılıkların parsellerin sınırlarının değiştirilmesinden değil, ilk tesis kadastrosu esnasında kullanılan ölçü tekniği ile teknolojisinin ve alan hesaplama yönteminin teknik yönden yetersiz olmasından kaynaklandığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 201 ada 14 parsel (eski 317 parsel) sayılı taşınmaz ile 201 ada 20 parsel (eski 318 parsel) sayılı taşınmazların uygulama tespitlerinin iptaline, 28.02.2020 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1.759,23 metrekare miktarındaki kısmın davalı 201 ada 20 parselden ifraz edilerek dava konusu 201 ada 14 parsele eklenmesine, 201 ada 14 parsel (eski 317 parsel) sayılı taşınmazın 5.783,87 metrekare, 201 ada 20 parsel (eski 318 parsel) sayılı taşınmazın 7.374,95 metrekare yüzölçümü ile tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazların sınırlarında değişiklik olmadığını, mahkemece yeniden keşif yapılması talep edilmiş ise de taleplerinin red edilerek ek rapor alındığını, raporlarda taşınmazlar arasındaki sınır geçerli sınır olarak kabul edilmiş ise de sınırın sabit sınır tipinde olduğunu, eksik araştırma ve inceleme yapıldığını belirterek mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “uygulama kadastrosunun tesis kadastrosundan farklı ve hatalı yapıldığını belirten ve hatanın giderilmesine yönelik bilimsel veriler içeren, denetlenebilir ve hüküm vermeye yeterli bilirkişi raporu dayanak alınarak davanın kabulüne karar verilmesi isabetli olduğu belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 3402 sayılı Kanun’un 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun’un 22/2-a bendi, Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilindeki Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik.

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı … vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 120,60 TL’nin temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.