YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3118
KARAR NO : 2023/568
KARAR TARİHİ : 09.02.2023
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1168 E., 2021/1035 K.
KARAR : İstinaf talebinin esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2019/20 E., 2021/3 K.
Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar … ve … vekili ve davacı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar … ve … vekilinin talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine, davacı … vekilinin talebinin esastan reddine, kamu düzenine aykırılık nedeniyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Kullanım kadastrosu sırasında; Düzce İli …. İlçesi … Köyü, 147 ada 1, 147 ada 16 ve 148 ada 10, 11, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 26, 27, 28 parsel sayılı taşınmazlar beyanlar hanesine, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı, 147 ada 1 nolu parselin 1992 yılından beri … tarafından fındık bahçesi, 147 ada 16 nolu parselin …, … , , …, … tarafından iki katlı betonarme ev, samanlık, garaj ve fındık bahçesi, 148 ada 10 nolu parselin 2007 yılından beri … tarafından fındık bahçesi, 148 ada 11 nolu parselin 1999 yılından beri … tarafından fındık bahçesi, 148 ada 13 nolu parselin 1990 yılından beri … tarafından fındık bahçesi, 148 ada 14 nolu parselin 1980 yılından beri … tarafından fındık bahçesi, 148 ada 15 nolu parselin 1986 yılından beri … tarafından fındık bahçesi, 148 ada 16 nolu parselin 1992 yılından beri … tarafından fındık bahçesi, 148 ada 17 nolu parselin 1982 yılından beri … tarafından fındık bahçesi, 148 ada 18 nolu parselin 1993 yılından beri … tarafından fındık bahçesi, 148 ada 26 nolu parselin 1980 yılından beri , …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … tarafından tek katlı ahşap ev, ahır, fındık bahçesi, 148 ada 27 nolu parselin 1980 yılından beri … tarafından fındık bahçesi, 148 ada 28 nolu parselin 1996 yılından beri … tarafından iki katlı betonarme ev, samanlık ve fındık bahçesi olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.
2.Davacı … vekili dava dilekçesinde; … Köyü 147 ada 1 parsel ile 148 ada 10-11-13-14-15-16-17-18-26-27-28 parsellerin Hazine adına tescil edilip davalılar adına kullanım şerhi konulduğunu, ayrıca dava konusu 147 ada 16 parselin yüzölçümünün eksik tespit edildiğini, dava konusu taşınmazların ortak muris olan … ’a ait olması nedeniyle muris … ‘un mirasçılık belgesinde adına geçen tüm mirasçılar adına kullanım şerhi verilmesi gerekirken adına kullanım şerhi verilmediğini belirterek tüm mirasçılar adına kullanım şerhi verilmesini ve 147 ada 16 parselin yüzölçümünün düzeltilmesini istemiştir.
3.Davacılar …, … ve … 147 ada 16 parselin babaları …’e ait olup kullanımında olduğunu davaya muvafakat ettiklerini beyan etmişlerdir.
4.Yargılama sırasında davacı … vekili 148 ada 26 nolu parsel yönünden feragat ettiğinden bu parsel için davanın tefrikine karar verilmiş diğer parseller yönünden yargılamaya devam edilmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı … vekili davanın reddini savunmuştur.
2. Davalılar taşınmazların kendi kullanımlarında olduğunu iddia ederek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 147 ada 16 nolu parsel yönünden; davacıların söz konusu parsel üzerinde gösterilen kullanım şerhlerine ilişkin olarak herhangi bir itirazının bulunmadığı, yüzölçümünün eksik tespit edildiği iddiasında bulunduğu, parselin yaklaşık 3 dönümlük kısmının muris … tarafından davacılardan …’e bırakıldığı, kalan kısmının … tarafından satın alma yoluyla elde ettiği ve tespit sırasında taşınmazı çocuklarına bırakarak onlar adına tespit edildiği, taşınmazın kullanım sınırlarına ilişkin olarak davacı tarafça fiilen kullanılan kısımlar kullanım kadastrosu sırasında belirlenen sınırlar ile uyumlu olduğu,
Dava konusu 147 ada 1, 148 ada 10, 11, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 27 ve 28 nolu parseller yönünden ise; çekişmeli taşınmazların muris … ‘dan kaldığı, … Horuz’un sağlığında mirasçılarının herbirine kullanacakları yerleri göstererek paylarını belirlediği, mirasçıların herbirinin kendilerine gösterilen yerleri kullandığı, yapılan kadastro çalışmasının da bu kullanımlara uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçelerinde; davacı …’ün 147 ada 1 parsel ile 148 ada 10-11-13-14-15-16-17-18-27-28 nolu parsellerde, babası vefat ettikten sonra geride kalan mirasçıların …’ü dışarıda bırakacak şekilde paylaşım yaptıklarını murisin sağlığında herhangi bir paylaşım yapılmadığı, davalıların …’ün miras hakkını ihlal ettiklerini kullanım hanesine miras payı oranında davacı …’ün de eklenmesi gerektiğini belirtmekle yapılan tespitlere itiraz ettiği, 147 ada 16 nolu parsel hakkında ise eski tarihli kadastro krokisinde 689 ve 683 nolu parsellerin birleşiminden oluştuğu, 689 nolu parseli kendi çabasıyla açtığını bu parselin babası tarafından miras olarak verilmediğini sonraki yıllarda davacı …’ün 683 sayılı parseli satın alarak bu taşınmazı genişlettiğini bu yönüyle parselin tespit edilen yüzölçümüne itiraz ettiği, dinlenen tanık beyanlarının da gerçeği yansıtmadığını, bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının dava konusu edilen … Köyü 147 ada 1 ile 148 ada 10-11-13-14-15-16-17-18-27-28 parsel sayılı taşınmazlar yönünden; murisin sağlığında mirasçıları olan davalılara bağışlayarak teslim ettiği, söz konusu taşınmazların murisin terekesinde yer almadığı ve tespit tarihi itibariyle taşınmazların davalıların kullanımında olduğu bilirkişi ve tanık beyanları ile anlaşıldığından bu taşınmazlar yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
2.Dava konusu edilen 147 ada 16 nolu parsel yönünden; davacının talebi yüzölçümünün hatalı tespit edilip edilmediğine ilişkin olup tespit …, … , , …, … adına yapılmıştır. Davanın niteliğine ve kapsamına göre davacı …’ün iş bu parsel yönünden adına herhangi bir tespit yapılmadığından 147 ada 16 nolu parsel bakımından dava ehliyeti bulunmamaktadır. İlk Derece Mahkemesince davacı …’ün 147 ada 16 nolu parsel yönünden açmış olduğu davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesi gereğince davanın usülden reddine yönelik karar verilmesi gerekirken davanın esastan reddine karar verilmesi yerinde değil ise de; anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 355/1-son cümle ile 353/1-b-2 maddesi gereğince hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine gerekmiş, yeniden esas hakkında karar vermenin öncelikli sonucu olarak İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına ve istinaf edilmeyerek kesinleşen hususlar aynen muhafaza edilerek karar verilmişir.
3.Davacılar …, … ve … 27.09.2019 havale tarihli dilekçe ile davacı … tarafından açılan davaya muvafakat ettiklerini bildirmişlerdir. Söz konusu dilekçenin kapsamına göre adı geçen davacılar tarafından bağımsız hak talebi ile çekişmeli taşınmaz hakkında açılmış bir dava ya da yargılama sırasında eldeki davaya usulüne uygun harçlandırılmış katılma dilekçesi ile katılma talebi de bulunmadığına göre davada vekil ile temsil edilmek adı geçenlere taraf sıfatı kazandırmayacağı anlaşılmakla, davanın tarafı olmayan, hükme yönelik istinaf kanun yoluna başvurmada hukuki yararı bulunmayan … ve … vekilinin 147 ada 16 parsel sayılı taşınmaza yönelik istinaf kanun yolu inceleme isteminin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’na (3402 sayılı Kanun) 5831 sayılı Tapu Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (5831 sayılı Kanun) 8/1 inci maddesi ile eklenen Ek 4 üncü maddesi uyarınca 2019 yılında yapılan kadastro çalışması sonucunda düzenlenen kadastro tutanaklarının … Köyü 147 ada 1 ile 148 ada10, 11, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 27, 28 parsellerin beyanlar hanesindeki kullanım şerhlerinin düzeltilmesine, 147 ada 16 nolu parsel yönünden ise yüzölçümünün tespitinde hata edildiği ve bunun düzeltilmesine yöneliktir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun’un Ek 4 üncü maddesi, 5831 sayılı Kanun’ın 8/1 inci maddesi
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 99,20 TL’nin temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.