Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/2993 E. 2023/3807 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2993
KARAR NO : 2023/3807
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı … vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Antalya ili … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışması sırasında, 138 ada 3 parsel sayılı 4.591,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde mülga 2613 sayılı kanun ile 5602, 509 ve 766 sayılı kanunlara göre yapılan kadastro/tapulama çalışmaları sırasında kadastroya tabii tutulmayarak tespit harici bırakılan yerden olduğu belirtilmek suretiyle, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla vasfıyla, davalı Bayarm Bölükbaşı adına tespit edilmiştir.

2. Davacı … vekili dava dilekçesinde; Antalya ili … ilçesi … Mahallesi 138 ada 3 parsel sayılı taşınmazın, Hazineye ait olup tespit dışı bırakılan ve ilk tesis kadastrosu yapılırken kimsenin kullanımında olmayan devletin hüküm ve tasarrufu altında sayılan yerlerden iken yapılan çalışma sonucunda taşınmazın davalı adına tespit edildiğini, 3402 sayılı Kanun’un 14 ve 17 nci maddesinde yer alan zilyetlikle iktisap koşullarının davalı açısından oluşması gerektiğini, yapılan çalışmaların yasa ve genelge hükümlerine aykırı olduğunu belirterek taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; taşınmazın annesinden intikal ettiğini ve taşınmazı 1962 yılından beri nizasız olarak tarım arazisi olarak kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dinlenilen mahalli ve tespit bilirkişileri ve davalı tanığı, taşınmazın tamamının güneyindeki 608 parsel ile bir bütün olarak evvelden beri davalının tarafından devamlı suretle ekin ekildiği yönünde beyanda bulundukları, mahkeme gözleminde taşınmazın 608 parsel ile bir bütün halinde sürülü olduğunun gözlemlendiği, taşınmazın güneyindeki 608 parselin tapulama tutanağı incelendiğinde uygulanan vergi kaydının -dava konusu parsele bakan-kuzey yönünü dere okuduğu, dere ile dava konusu taşınmaz arasında 20-30 metre kot farkı bulunduğu, taşınmazın dereden kazanılan yerlerden olmadığının raporda belirtildiği gibi bilirkişi heyet raporunda hava fotoğrafları ve uydu görüntüleri ve toprak yapısının incelenmesinde taşınmazın imar ihya yapılarak tarım toprağı sıfatının oluştuğu ve hava fotoğrafları ile uydu görüntülerinde 1971 yılından beri tarım yapıldığının belirtildiği, bu nedenle davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın reddine, 138 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağındaki gibi tarla niteliği ile davalı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davacı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı … vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğu gibi eksik araştırma ve inceleme sonucu verildiğini, taşınmazın 2016 yılında yapılan orman kadastrosundan önce de orman vasfında olduğunu ve davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmazın, 3402 sayılı Kanun’un Geçici 8.maddesi uyarınca yapılan davaya konu kadastro çalışmasında 06.10.2020 tarihinde senetsizden tarla niteliğiyle davalı adına tespit edildiği; taşınmazın bulunduğu alanın, 766 sayılı Tapulama Kanunu’na göre yapılarak 29.09.1983 tarihinde kesinleşen tapulama çalışmalarında orman sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle tapulama harici alan olarak bırakıldığı; … ilçesi … Mahallesinde 3116 sayılı Orman Kanunu’a (3116 sayılı Kanun) göre orman tahdidinin yapılmadığı, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 1.maddesi kapsamında 2016 yılında tamamlanarak 01.01.2017 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu çalışması sonucunda parselin tamamının ziraat arazileri olarak belirlenen alanda kaldığı; uzun yıllardır işlendiğinin tarım yapılan ve işlenen topraklarda görülen yapının oluşmasından anlaşıldığı; tespit tarihine kadar davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davacı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı … vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmaz üzerinde davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’un (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun’un 14, 17 ve geçici 8 inci maddeleri,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.