YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2229
KARAR NO : 2022/3469
KARAR TARİHİ : 07.04.2022
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Tekirdağ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında Tekirdağ 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı Hazine tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili, Tekirdağ ili Süleymanpaşa ilçesi … Mahallesi 1085 parsel (yeni 178/3 parsel) sayılı taşınmazın kadastro davasına konu olması nedeniyle tapu kaydı açık iken, OGM tarafından Hazine ve Bakanlık aleyhine açılmış bulunan kadastro tespitine itiraz davasının yargılaması sonucunda Tekirdağ 1.Kadastro Mahkemesinin (hakem sıfatıyla) 12.03.1992 tarihlve 1991/105 Esas, 1992/50 Karar sayılı ilamıyla Devlet ormanı olarak Hazine adına tapuya tesciline karar verildiğini, bu defa aynı taşınmazın, kadastro sırasında şahıslar adına tespit görmesi üzerine OGM tarafından açılan davada ise Tekirdağ 1. Kadastro Mahkemesinin 13.12.1996 tarih ve 1994/97 Esas, 1996/40 Karar sayılı ilamıyla orman ile bir ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle tespit gibi tesciline karar verildiğini ve anılan kararın 1997 yılında kesinleştiğini, dava konusu 1085 parselin tapu kaydının beyanlar hanesinde, “19.01.1994 tarih ve 379 yevmiye numarası ile Tekirdağ 1.Kadastro Mahkemesinin (hakem sıfatıyla) 12.03.1992 tarihli ve 1991/105 Esas, 1992/50 Karar sayılı ilamıyla orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir ve 18.05.1998 tarihli ve 2812 yevmiye numarası ile Tekirdağ 1. Kadastro Mahkemesinin 1994/97 Esas ve 1996/40 Karar sayılı ilamıyla da …, … …, …, …, …, …, … adlarına tesciline karar verilmiş olup, bu kere bir karar iptal edilmediğinden iş bu karar infaz edilememiştir” şerhlerinin bulunduğunu, Tekirdağ 1.Kadastro Mahkemesinin (hakem sıfatıyla) 12.03.1992 tarih ve 1991/105 Esas, 1992/50 Karar sayılı ilamının infazı sağlanamadığından ve tapuda malik olarak görünen kimse olmadığından iş bu davanın tescil talebiyle Tekirdağ 1.Kadastro Mahkemesinin 1994/97 Esas ve 1996/40 Karar sayılı ilamına göre malik olduklarını iddia edebilecek davalılar aleyhine açıldığını belirterek, Tekirdağ 1. Kadastro Mahkemesinin (hakem sıfatıyla) 1991/105 Esas, 1992/50 Karar sayılı ilamı gereğince 1085 parsel sayılı taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davaya konu taşınmaza ilişkin olarak Tekirdağ 1. Kadastro Mahkemesinin 1991/105 Esas, 1992/50 Karar ve Tekirdağ 1. Kadastro Mahkemesinin 1994/97 Esas, 1996/40 Karar sayılı dosyalarında verilmiş ve kesinleşmiş hükümlerin bulunduğu, bunlardan ilkinin talebe konu edildiği şekilde taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tesciline ilişkin olup iş bu dava dosyasına konu istemi karşılar şekilde bir mahkeme ilamının mevcut olduğu, bu nedenlerle davaya konu talep hususunda kesin hüküm bulunduğu ve davacının iş bu yeni davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı, ayrıca birbiri ile çelişen mahkeme hükümlerinin bulunması halinde kararı veren mahkemede HMK’ nin 374 ve devamı maddeleri uyarınca yargılamanın iadesinin talep edilmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 37.Hukuk Dairesince, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından, dava konusu 1085 parselin 1981 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında tapu kaydına dayanılarak davalı gerçek kişilerin murisi adına tespit gördüğü, bunun üzerine Orman Genel Müdürlüğü tarafından 24.02.1982 tarihinde tespite itiraz davası açıldığı, 1984 yılında orman kadastrosunun yapılması nedeniyle orman kadastrosuna itiraza da dönüşen davada yapılan yargılama neticesinde, Tekirdağ 1.Kadastro Mahkemesinin 1994/97 Esas, 1996/40 Karar sayılı ilamıyla, itiraz davası reddedilerek taşınmazın tespit gibi teciline karar verildiği ve bu kararın 10.06.1997 tarihinde kesinleştiği; diğer yandan 1984 yılında yapılan orman kadastrosu sonrası 04.08.1986 tarihinde Orman Genel Müdürlüğü tarafından Hazine ve Bakanlık aleyhine itiraz davası açıldığı, bu davada, 1085 parselin 19 nolu orman kadastro komisyonunca yapılan orman kadastrosu sırasında orman tahdidi içine alındığı ve 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, bu kararın yasal olmadığı ileri sürülerek, dava konusu parselin orman olarak Orman Genel Müdürlüğü adına tespit ve tescilinin istendiği, hakem sıfatıyla yapılan yargılama sonucunda, Tekirdağ 1. Kadastro Mahkemesinin 1991/105 Esas ve 1992/50 Karar sayılı ilamıyla 1085 parselin orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği ve bu kararın da 11.05.1992 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Anlatılanlar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, Tekirdağ 1. Kadastro Mahkemesinin 1994/97 Esas sayılı dava dosyasında Hazinenin taraf olmadığı, yine hakem sıfatıyla görülen Tekirdağ 1. Kadastro Mahkemesinin 1991/105 Esas sayılı dosyasında ise davalı gerçek kişilerin taraf olmadığı, bu itibarla taraflar açısından verilen hükümlerin birbirine karşı kesin hüküm oluşturmadığı, Hazinenin bir yerin orman olduğu iddiasıyla her zaman dava açabileceği, bu nedenle dava açmasında hukuki yararının mevcut olduğu anlaşıldığından, Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaza ilişkin memleket haritası, eski … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, getirtilen kayıt ve belgeler çekişmeli yerle birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, bu belgelerde taşınmazın ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanun’un 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 tarihli ve 31/13 Esas-Karar; 14.03.1989 tarihli ve 35/13 Esas-Karar ve 13.06.1989 tarihli ve 7/25 Esas-Karar sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; dava konusu taşınmaza komşu olan taşınmaza ait kadastro tutanağı, varsa dayanağı belgeler, hükmen tescil edilmiş ise hüküm dosyası celp edilmeli, bu belgeler de dikkate alınarak dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanun’un 17/2. maddesi gereği orman içi açıklık vasfında olup olmadığı hususlarında bilirkişilerden rapor alınmalı ve bu kapsamda bir değerlendirme yapılarak, taşınmazın orman olarak belirlenmesi durumunda Hazine adına, orman olmadığının anlaşılması halinde ise davalı gerçek kişiler adına tescil kararı verilerek tapu kaydının malik hanesi doldurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK’nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nin 373/1.maddesi gereği kararın bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi (37.) Hukuk Dairesine, dosyanın ise İlk Derece Mahkemesi Tekirdağ 3. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, 07.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.