Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/203 E. 2023/1092 K. 28.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/203
KARAR NO : 2023/1092
KARAR TARİHİ : 28.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Davanın Kabulü

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar … ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Uygulama kadastrosu sırasında, Isparta ili, … ilçesi, … Köyü çalışma alanında ve tapuda davacı adına kayıtlı bulunan eski ada 2325 parsel sayılı 280,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 225 ada 29 parsel numarasıyla ve 266,43 m2 yüzölçümlü olarak; davalı adına tapuda kayıtlı bulunan eski 2324 parsel sayılı 360,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise 225 ada 28 parsel numarasıyla ve 389,91 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.
2.Davacı … dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve sınırının yanlış belirlendiği ve eksikliğin/yanlışlığın davalıya ait 225 ada 28 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak taşınmazının sınırlarının eski haline getirilmesi ve davalı taşınmazında bırakılan yaklaşık 14 m2 yüzölçümündeki bölümün kendi parseline eklenmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı … Aslan cevap dilekçesinde; taşınmazının sınırlarının değişmediğini, uygulama kadastrosunun doğru olduğunu savunarak davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.01.2015 tarihli ve 2013/246 Esas, 2015/15 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, davalı taşınmazının fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 13.57 m2 yüzölçümündeki bölümünün iptali ile davacı taşınmazına eklenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin 13.01.2015 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 06.02.2018 tarihli ve 2015/19275 Esas, 2018/604 Karar sayılı kararıyla; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli olmadığı, tesis kadastrosu sırasında sınırlandırma, ölçü, çizim veya hesaplama hatası yapılıp yapılmadığı, tesis kadastrosunun gerçek sınırları yansıtıp yansıtmadığı ve uygulama kadastrosunda bir hata bulunup bulunmadığı, yok ise yüzölçüm farkının nereden kaynaklandığı hususlarını irdeler tarzda olmayan ve tesis kadastro paftası ile uygulama kadastrosuna ait paftayı dahi çakıştırmaksızın hazırlanan ve bu nedenle uygulama kadastrosunun açıklanan ilke ve esaslara göre yapılıp yapılmadığı hususunu denetime imkan vermeyen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş olmasının isabetsiz olduğu belirtilerek araştırma ve incelemeye dayalı olarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3.Bozma ilamına karşı davacı vekilinin karar düzeltme talebi aynı Dairenin 25.12.2018 tarihli ve 2018/3221 Esas, 2018/8176 Karar sayılı kararıyla reddedilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bozma üzerine yapılan keşif ve alınan raporlara göre 18,69 m2 yüzölçümündeki bölümünün davacı taşınmazına ait olması gereken bölüm olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı adına tapuda kayıtlı 225 ada 28 parsel sayılı taşınmazın 23.12.2020 tarihli fen bilirkişi raporunda yeşil renk ile gösterilen 18.69 m2 yüzölçümündeki bölümünün iptali ile bu kısmın davacı adına tapuda kayıtlı 225 ada 29 parsel sayılı taşınmaz üzerine tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı yargılama sırasında öldüğü anlaşılan davalı … mirasçılarının vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; tapu sicilinin tutulmasından devletin sorumluluğunun bulunduğunu bu nedenle öncelikle kendilerine açılan davanın husumetten reddi gerektiği, bundan ayrı olarak mahkemenin talepten fazlasına hükmettiğini, ilk raporda davacının hak kazanabileceği miktarın 13,57 m2 olarak açıklanmış iken itiraz konusu olan raporda 18.69 m2 olarak belirlenmesinin nedeninin anlaşılamadığını belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 Sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 22a maddesi.

3. Değerlendirme
1.İlk Derece Mahkemesince (IV.B.) bendinde yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamıyla uyumlu bulunmamaktadır.

2.Davanın uygulama kadastrosu ile oluşturulan sınırların doğru olmadığı öne sürülmek suretiyle açıldığı, mahkemece davanın kabulü ile 13.11.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 13,57 m2 yüzölçümündeki bölümünün iptali ile davacı adına kayıtlı 225 ada 29 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya tesciline dair 13.11.2015 tarihli hükmün yalnızca davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince araştırmaya yönelik bozulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından ise önceki hüküm temyiz edilmediği halde şimdiki temyize konu 05.10.2021 tarihli hükümle davalı aleyhine olacak şekilde davalı taşınmazından 18.69 m2 yüzölçümündeki bölümün davacı taşınmazına eklenmesine karar verilmiştir.

3.Diğer bir anlatımla; 13.11.2014 tarihli önceki hükmün temyiz etmeyen -davalının temyizi üzerine araştırmaya yönelik verilen bozma ilamına karşı davacı tarafça hükmün onanması gerektiğinden bahisle karar düzeltme isteminde bulunması ve talebinin reddine karar verilmesi karşısında- davalı lehine kazanılmış bulunan usuli hakkın bertaraf edilerek son hükümle davalının daha da aleyhine olacak şekilde durum yaratılmıştır.

4.Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince her ne kadar bozma üzerine yapılan keşif ve alının raporlara göre uygulama kadastrosu ile davacı ve davalı arasında tesis kadastrosu ile oluşan sınıra riayet edilmeyerek davacı taşınmazı içinde kalan 18,69 m2 yüzölçümündeki bölümün davalı taşınmazı sınırları içinde bırakıldığı anlaşılmakta ise de yukarıda anlatılan usuli kazanılmış hakka dayalı olarak 13.11.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 13,57 m2 yüzölçümündeki bölümünün davacı taşınmazına eklenmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken usuli kazanılmış hakkın gözden kaçırılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunmadığından ölü davalı … mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

İstek halinde peşin harcın temyiz eden davalılara iadesine,

1086 sayılı Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.