Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/1949 E. 2023/4983 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1949
KARAR NO : 2023/4983
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği … Kasabası, Merkez Mahallesi, …Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Türk Medenî Kanunu’nun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescilini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 14.10.2008 tarihli ve 2006/478 Esas, 2008/510 Karar … kararı ile, davanın kabulüne, 1.584,42 m2 yerin tarla vasfıyla … TC nolu … oğlu … adına tapuya kayıt ve tesciline verilmiştir. Hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmekle Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 25.6.2009 tarih ve 2009/8671 Esas, 2009/10722 Karar … kararı ile bozulmuştur. Bozma ilamına özetle “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli olmadığı belirtilerek; öncelikle yörede 1984 yılında yapılan orman kadastro çalışmasına ilişkin işe başlama, çalışma, askı ilân ve iş bitirme tutanakları ile çekişmeli taşınmazların bulunduğu yere ilişkin orman tahdit haritası ilgili yerlerden getirtilmesi, daha sonra bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden keşif yapılması, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumunun genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanması, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa bunların tümünün birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınması, taşınmazın niteliğinin, imar-ihya edilip edilmediğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdirinin delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, en eski tarihli hava fotoğrafı, memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 – 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenerek kesin olarak belirlenmesi, ayrıca taşınmazın eski ve yeni niteliği konusunda jeoloji mühendisinden de ayrıntılı rapor alınması, keşif sırasında taşınmazı çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulması, davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra Hazine yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişilerin tanık sıfatıyla dinlenilmesi, 3402 … Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesinde yazılı kırk ve yüzdönüm kısıtlama araştırmasının adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden de yapılması, dava konusu taşınmazın 5403 … Kanun’un 3/J maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin değişik 10. maddesi uyarınca sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda ziraat mühendisinden rapor alınması” gereğine değinilmiştir.
Bozmaya uyularak devam eden yargılama neticesinde İlk Derece Mahkemesinin 30.3.2012 tarih ve 2010/23 Esas, 2012/339 Karar … kararı ile, taşınmazın evveliyatının orman olduğu ve orman kadastrosunun kesinleşmesi suretiyle orman dışında bırakıldığı tarih ile dava tarihi arasında 20 yıllık zilyetlik süresinin davacı yararına gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından temyiz edilen hüküm Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 09.12.2014 tarih ve 2014/6532 Esas, 2014/10318 Karar … kararıyla onanmıştır. Bu onama kararına karşı, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş ve Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 14.03.2019 tarih ve 2018/6421 Esas, 2019/1758 Karar … kararıyla, karar düzeltme isteminin kabulüne onama kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Anılan bozma ilamında özetle “Mahkemece serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman yüksek mühendisi ve bir harita mühendisi ile ziraat ve jeoloji mühendisinden oluşturulacak dört kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılarak memleket haritası ile bu haritaların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafları ve amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, bilirkişiler yardımıyla çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi; 3116, 4785 ve 5658 … kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; ayrıca taşınmazın topoğrafik yapısı taşınmaz eğimini belirleyen eğim ölçer (klizimetre) aleti ve memleket haritasındaki münhanilerden yararlanılarak kesin ve gerçek eğiminin belirlenmesi; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmesi, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınması; taşınmazın öncesi orman veya 6831 … Kanunun 1/J maddesi kapsamında eğimi % 12’yi aşan (toprak muhafaza karakteri taşıyan) çalılık niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde, orman kadastrosunun yapıldığı tarihten imar planına alınma tarihine kadar zilyetlik süresinin dolup dolmadığının gözetilmesi; dava konusu taşınmazın bulunduğu beldede 2006 yılından önce yapılıp kesinleşen imar planı bulunup bulunmadığına dair kesin bir bilgiye ulaşılamamış olması sebebiyle eğer taşınmazların bulunduğu yerde 2006 yılından önce yapılarak kesinleşmiş ve dava konusu taşınmazı kapsayan imar planı varsa buna göre yoksa Kestel Belediye Meclisinin 19.01.2006 tarih 3 … kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planın kesinleştiği tarih sorulup saptanarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin imar planına alınma tarihine kadar davacılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi” gereğine değinilmiştir.
Bozma ilamına uyularak devam eden yargılama neticesinde, İlk Derece Mahkemesince davacı lehine zilyetlikle kazanım koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, … İli, …İlçesi, ..Mahallesinde bulunan fen bilirkişisi B.A’nın 23.12.2020 düzenleme tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 1597,74 m²’lik taşınmazın davacı … oğlu … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanun’un 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 6831 … Kanun’a göre 26.10.1984 tarihinde yapılıp 26.04.1985-26.04.1986 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile 2896 … Kanunla değişik 2/B madde çalışması bulunmaktadır. Daha sonra 30.09.1987 tarihinde yapılıp 24.11.1988 – 24.05.1989 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen aplikasyon, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanlarda orman kadastrosu ve 3302 … Kanunla değişik 2/B uygulaması vardır.
Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1960 yılında yapılmış ve kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz taşlık ve çalılık olduğu gerekçesiyle mülga 766 … Kanun uyarınca tescil harici bırakılmıştır.
Dava tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup; davada yasal hasım olan … Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmemiş ve eksik taraf teşkili ile karar verilmiştir.
Öte yandan; Mahkemece her ne kadar davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; hükme esas alınan 30.10.2019 tarihli keşif sonrası hazırlanan raporda dava konusu taşınmazın fiili durumunun 10-12 yaşlarında kapama nar bahçesi, 1 adet 40 yaş üstü aşılı keçiboynuzu ağacı olduğu; 1953, 1975 ve 1986 uçuş yıllı hava fotoğrafları ve 2004 uydu görüntüsü, 1963 ve 1989 memleket haritalarının incelendiği, 1975 hava fotoğrafında dava konusu taşınmazın içerisinde seyrek dağınık vaziyette maki formunda çalı ve iki adet yapraklı ağaççık bulunduğu ta,şınmazın doğal eğimli konumda bazı kısımlarının kuru tarım arazisi formunda olduğu, 1986 hava fotoğrafının incelenmesinde taşınmazın belli kısımlarının kuru tarım arazisi olarak kullanıldığının belirtildiği görülmektedir. Buna göre dava tarihi olan 2006 yılından önceki 20 yıl zilyetlik süresinin taşınmazın tamamında gerçekleşmediği halde, dava konusu taşınmazın tamamının davacı adına tesciline karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca raporda 1989 memleket haritasında dava konusu taşınmazın tamamının beyaz fonda açık alanda olduğu belirtildiği, bozma öncesi alınan raporda ise yeşil renkli alanda olduğu belirtildiği halde bu çelişki giderilmemiştir.
Dolayısıyla İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazın imar ihyasının ne zaman tamamlandığı, kısmen tamamlanmış bir alan varsa kısmen tamamlanan alanın neresi olduğu ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar (öncesinde imar planı kapsamına alınmış ise bu tarihe kadar) 20 yıl zilyetlikle kazanım süre ve şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi isabetli değildir.
O halde İlk Derece Mahkemesince, öncelikle davada yasal hasım olan … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın davaya katılımı sağlanmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı; yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde yapılan imar planı belgeleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi bilirkişi, bir ziraat mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak)denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyada daha önce yapılan keşifler ve alınan raporlarla karşılaştırmalı, ortaya çıkan tereddüdleri gideren, denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı kısmen tamamlanma varsa, imar ihyanın kısmen tamamlandığı kısmın neresi olduğu hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişisinden taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli 3402 … Kanunun 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 … Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, dosyada daha önce alınan raporlar da dikkate alınarak, çelişki oluştuğunda bu çelişkiler giderilerek, dava konusu taşınmazda zilyetlikle kazanım şartlarının kısmen gerçekleştiği bir kısım olduğu belirlendiği takdirde, bu kısmın neresi olduğu belirlenip toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de; dosya kapsamında davacı …’ın, … oğlu olduğunun belirtildiği ve sistemde de davacı … oğlu olarak gözüktüğü halde, hükümde TC kimlik numarası belirtilmeden “… oğlu …” adına tescil kararı kurulması ve davacı adına tesciline karar verilen taşınmazın vasfının hüküm yerinde belirtilmemesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 … HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 … HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.