Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/1835 E. 2023/2432 K. 24.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1835
KARAR NO : 2023/2432
KARAR TARİHİ : 24.04.2023

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Tapulama sonucu, … ili … ilçesi … Köyü çalışma alanında bulunan, … Mevkii 1.320,00 m2 miktarlı tarla vasfındaki 1249 parsel sayılı (yenileme ile 103 ada 13 parsel sayısını almıştır) taşınmaz Fethi Yıldırım adına tespit ve tescil edildikten sonra, 27.10.2009 tarihinde 4640 yevmiye nolu satış ile … adına tapuya tescil edilmiş ve bilahare taşınmazların beyanlar hanesine 19.03.2012 tarihinde 1752 yevmiye nosu ile “Orman sınırları içinde kaldığı bildirilmiştir.” şerhi, 04.04.2013 tarihli 1761 yevmiye nosu ile “3083 Sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu’na (3083 sayılı Kanun) göre toplulaştırma alanına alınmıştır.” şerhi ve 07.11.2013 tarihli 5744 yevmiye nosu ile “1.333,23 m2 lik kısmı orman sınırları içinde kalmıştır.” şerhi konulmuştur.

2. Davacı … İdaresi vekili dava dilekçesinde; taşınmazın 3116 Sayılı Orman Kanunu (3116 Sayılı Kanun) kapsamında 1949 yılında kesinleşen orman tahdit sınırları içinde bulunduğunu, ancak mülga 5602 Sayılı Tapulama Kanununa (5602 sayılı Kanun) göre 1958 yılında yapılan tapulama çalışmaları ile taşınmazın şahıslar adına tapulandığını, dava konusu taşınmazın öncesi itibariyle orman olduğu gibi eylemli durumunun da orman niteliğine haiz olduğunu, orman nitelikli taşınmazların zilyetliğe dayalı olarak kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinilmesine yasal imkan bulunmadığını belirterek, … ili … ilçesi … köyü … Mevkii 103 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tamamının tapu kaydının iptal edilerek orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın tapu kaydı üzerinde üçüncü kişiler ya da kurumlar lehine şerh bulunması halinde bu şerhlerin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı cevabında, dava konusu taşınmazın orman vasfına haiz olmadığını belirterek, davanın reddine, bunun mümkün olmadığı takdirde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun) madde 1007 uyarınca dava tarihi itibari ile davaya konu olan taşınmazın piyasa rayiç bedelinin tespit edilerek vekil edeni olan davalıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 01.03.2019 tarihli rapora göre, dava konusu 103 ada 13 parsel sayılı taşınmazın orman tahdit komisyonu tarafından 3116 Sayılı Kanuna göre 1945 yılında yapılan, ilan edilerek kesinleşmiş olan ilk orman kadastrosu çalışmasına göre, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan, orman sayılan yerlerden olduğu, tamamının 1948 yılından beri kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan Devlet Ormanı olduğu, öncesi orman olan bir yerin orman dışına çıkarılmasının mümkün olmadığı ve orman toprağının zilyetlikle kazanılamayacağı, özel mülkiyete konu oluşturmasının hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle, davacının davasının kabulü ile, … ili, … ilçesi, … Köyü, 103 ada 13 Parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptaline, orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; ormanların korunmasına ilişkin Anayasanın 169 uncu ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nun (6831 sayılı Kanun) 93 üncü maddeleri karşısında, ormanlar üzerine herhangi bir şerh konulamayacağından, orman sınırı içinde kalan bölüm üzerinde bulunan şerhlerin terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; vekil edeni olan davalının, dava konusu taşınmazı satın aldığı tarihte taşınmaza ait tapu kaydına taşınmazın niteliğine ilişkin herhangi bir şerh düşülmediğini, tapu kütüğüne güven ilkesi gereğince davalının mülkiyet hakkının korunması gerektiğini, mülkiyet hakkına müdahale söz konusu olup işbu müdahale için herhangi bir bedel belirlenmediğini, davalının söz konusu taşınmazı edinmesinden çok daha önceki bir tarihte taşınmazın tapu kaydına ilgili şerhin düşülmesi gerekip 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağını, davacının zararın tazminini Devletten isteyebileceğini, vekil edeninin tapu kaydının iptal edilmesi durumunda dava konusu olan yerin piyasa rayiç değeri üzerinden zararının tespiti ile tazminat olarak davalıya ödenmesi gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle davanın reddine, aksi kanaatte taşınmazın gerçek değerinin belirlenerek davalıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 6831 sayılı Orman Kanunu,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 135,50 TL’nin temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.