YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1834
KARAR NO : 2023/2431
KARAR TARİHİ : 24.04.2023
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf talebinin esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davacıların davasının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, asli müdahilin davasının kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı … ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde; … ili … köyü … mevkiinde yer alan 122 ada 36 ve 38 parsel sayılı taşınmazların Osmanlı devletinden bu yana vekil edenlerinin miras bırakanları tarafından ekilip biçilmek suretiyle kullanıldığını, 22.01.1943 tarihinde … adına tescil edildiğini ve kendisine tapu senedi verildiğini, söz konusu taşınmazın veraseten intikal gereği …’in yasal mirasçılarına intikal ettiğini, söz konusu tapulu taşınmazın komisyon kararı ile orman sınırları içerisine alındığını, daha sonra orman vasfını kaybettiği gerekçesiyle devlet adına tescil edilmiş bulunduğunu, bu halde Türk Medeni Kanunu’nun 1007 nci maddesi gereğince vekil edenlerinin uğradıkları zararın karşılanması gerektiğini belirterek, dava konusu … ili … köyü … mevkii 121 ada 36 ve 38 parsel (121 ada 9 – 10 parsel) sayılı taşınmazların vekil edenleri adına 2/B Kanunu’nun ilgili maddelerine göre tesciline, talepleri İlk Derece Mahkemesince uygun görülmediği takdirde Türk Medeni Kanunu’nun 1007 nci maddesi sebebiyle taşınmazın rayiç değerinin hesaplanarak bu bedelin Hazineden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 tarihinde 3116 sayılı Orman Kanunu (3116 sayılı Kanun) hükümlerine göre yapılan ve ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu, 03.09.1988 tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Orman Kanunu’nun (6831 sayılı Kanun) 3302 sayılı 31.08.1956 Tarihli ve 6831 Sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla (3302 sayılı Kanun) değişik 2/B uygulaması ve 30.07.2012 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) ek-4. madde çalışması mevcut olup, yörede yapılan arazi kadastrosu 1963 yılında kesinleşmiştir.
II. CEVAP
1. Asli müdahil Orman İdaresi vekili cevap ve müdahale dilekçesinde; davacılar eski bir tapu kaydına dayanmakta ise de ilk yapılan kadastro çalışmaları sırasında bu yerin devletin hüküm ve tasarrufu altında olan tescil harici yer olarak bırakıldığını, ancak bu duruma davacıların miras bırakanlarınca itiraz edilmediğini, süresi içinde işlem yapılmadığını, Kanunda öngörülen süreler geçtikten sonra dava açmak yoluna giden davacılar yönünden hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiği gözetilerek davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazların 2/B niteliğinde olmakla beraber her iki parselin tamamının eylemli orman niteliğinde olduğu anlaşıldığından davanın esastan reddi gerektiğini belirterek, öncesi ve eylemli durumu itibariyle kısmen orman niteliğini koruyan … ili … Güneyköy 122 ada 36 ve 38 parsel sayılı taşınmazların mevcut tapularının iptali ile ayrı ayrı Orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine, taşınmazların tapu kaydı üzerinde mevcut “6831 sayılı Kanunun 2/B m. gereğince Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan yerlerdendir” şerhi ile varsa üçüncü kişi ya da kurumlar lehine mevcut diğer şerhlerin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı … Hazinesi vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların öncesinde orman tahdit sınırı içerisinde olup orman vasfında olduğunu, 2012 yılında 3402 sayılı Kanun’un 15.01.2009 tarihli 5831 sayılı Tapu Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (5831 Sayılı Kanun) 8 inci maddesi ile getirilen ek-4 üncü maddesi gereğince 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi kapsamında olması nedeniyle Hazine adına tescilinin yapıldığını, 122 ada 36 ve 38 parsellerin 30.07.2012 tarihinde kesinleşen kadastro tutanaklarında tescil harici yer olarak bırakıldıklarını, herhangi bir kayıtlarına rastlanmadığının belirtildiğini, davacıların 122 ada 36 ve 38 parsellere ait tapu kaydı olduğu şeklindeki iddialarının doğru olmadığını, arazi kadastrosundan bu yana hak düşürücü sürenin de geçtiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmazlar üzerinde yapılan keşif neticesi alınan 05.10.2018 havale tarihli bilirkişi raporu ile dava konusu 122 ada 36 ve 38 parsel sayılı taşınmazların tamamının 3116 sayılı yasaya göre 1947 yılında yapılan ve kesinleşen orman tahdidine göre “Orman Sayılan” yer olarak sınırlandırıldığı, 03.09.1988 tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Kanun’un 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesi uygulaması ve eski tahdidin aplikasyonunda dava konusu taşınmazların Maliye Hazinesi adına tapuya tescil edilmek üzere 2/B alanı olarak orman sınırları dışına çıkartıldığı, eylemli durumu itibarıyla 122 ada 36 ve 38 parsel sayılı taşınmazların gerek humuslu toprak vasfı ile orman olduğu gerekse bitki örtüsü ile orman vasfında olduğunun tespit edildiği ve bilirkişi raporuna itibar edilerek Asli Müdahil Orman İdaresinin davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, sonuç olarak davacıların davasının 6100 sayılı Kanun’un 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına; asli müdahil Orman İdaresinin davasının kabulü ile … ili … ilçesi … 122 ada 36 ve 38 nolu parsellerin davalı … adına olan mevcut tapularının iptali ile her iki parselin tamamının eylemli orman vasfı ile hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; taşınmaza ait tapu kaydı üzerindeki 3. kişiler ve kurumlar lehine olan takyidatlar ile şerhlerin kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı … Hazinesi vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Hazine adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın vasıf değişikliğinin idareler arasında tahsis işlemi yapılması ile mümkün iken dava yoluna gidilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, ayrıca Hazinenin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenle Hazine lehine vekalet ücreti tayin edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalı … Hazinesi vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 6831 sayılı Orman Kanunu’ nun 1 ve 2B maddeleri ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’ nun Ek 4 üncü maddesi,
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.