Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/1699 E. 2023/4940 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1699
KARAR NO : 2023/4940
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2009/434 E., 2019/131 K.
KARAR : Asıl ve birleşen davaların kısmen kabul kısmen reddi

Taraflar arasındaki asıl elatmanın önlenmesi ve tazminat, birleşen tapu iptal ve tescil davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince son bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davaların kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı asıl ve birleşen dava davacısı Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Dava ilk olarak … Asliye Hukuk Mahkemesinde 1982/301 Esas numarası ile açılmış olup davanın reddi üzerine karar Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuş olup bozma üzerine dosya aynı mahkemenin 1996/61 Esas numarasını almış, dava devam ederken mahkemece davacı … İdaresine 866 parsele ilişkin olarak tapu iptal ve tescil davası açması için süre verilmesi üzerine davacı … İdaresi tarafından aynı mahkemenin 2003/1574 esas numaralı dosyası ile … aleyhine tapu iptal ve tescil davası açılmış bu dava 09.03.2004 tarihinde 1996/61 Esas … dosya ile birleştirilmiş ve mahkemece asıl ve birleşen davaların reddi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yeniden kararın bozulmasına karar verilmiş, bozma üzerine dosya … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde şimdi ki esasını almıştır.
2. Asıl davanın konusu; … ili … ilçesi Korucuk köyü Kocadağ mevkii doğusu ve güneyi … ‘ın orman açtığı yer, batısı davalının eski açması, kuzeyi devlet koru çam ormanı ile çevrili 7200 m2 yere ilişkindir. Yargılama esnasında dava konusu yerin Ormanköy köyü Kocadağ mevkii 866 parsel içerisinde olduğu tespit edilmiş olup 866 parsel 15750 m2 bağ, tarla, zeytinlik ve bir dam vasfıyla senetsizden vergi kaydı bulunmamakla 122 parselin dayanak vergi kaydında belirtilen miktardan fazlasının ifraz edilmesi sonucunda 30.06.1981 tarihinde Hazine adına tespit edilmiş ve beyanlar hanesine şagilinin … ve … olduğu şerhi konulmuşsa da …’ın tespite itirazı neticesinde komisyonca tespitin ve beyanlar hanesinin iptali ile annesi …’nın hissesini …’a devri de dikkate alınarak … adına 21.02.1989 tarihinde tam hisse ile tesciline, taşınmazın m2 sinin ise 21750 m2 olduğuna karar verilmiştir. Hazine tarafından yapılan itirazın reddi üzerine 23.09.1992 tarihinde hükmen tam hisse ile … adına tapuda tescil edilmiştir.
3. Davacı … İdaresi vekili davalı …’a karşı açtığı 11.06.1982 havale tarihli asıl dava dilekçesinde; davalının yukarıda hudutları belirtilen dava konusu 7200 m2 orman sahasına yerleşerek yer açtığını , 1920 TL değerinde orman envalini tahrip ettiğini, idareye zarar verildiğini, Tarım ve Orman Bakanlığınca dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu, bu nedenle davalının vaki elatmasının önlenmesini, 1920 TL tazminat ile 1440 TL tescil bedelinin suç tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Birleşen dava dilekçesinde; dava konusu 866 parselin tamamen orman niteliğinde olduğunu, davalının eşi … hakkında ormandan açma yaptığından bahisle ceza davası açılmışsa da af nedeniyle davanın kaldırılmasına karar verildiğini, bunun üzerine …’a elatmasının önlenmesi için Sulh Hukuk Mahkemesinde 1975 yılında dava açıldığını ancak değer nedeniyle mahkemece görevsizlik kararı verildiğini, bu karar sonrası Asliye Hukuk Mahkemesinde elatmanın önlenmesi ve tazminat davası açıldığını, dava görülürken dava konusu yerin kadastro tespiti yapılması sonucu 866 parsel numarası aldığını ve nihayetinde kadastro mahkemesinin 1990/9 Esas ve 1991/2 Karar … kararı ile taşınmazın … adına tesciline karar verildiğini, bu davada Orman İdaresinin taraf olmaması dolayısıyla davanın kendisini bağlamayacağı ve mahkemece öncelikle mülkiyet hususunun çözümlenmesi gerektiğinden mahkemece verilen süre içerisinde 866 parselin davalı adına olan tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Asıl Dava Davalısı … cevap dilekçesinde; taşınmazın kadim mülk olduğunu , tapulamada davalı adına tespit gördüğünü, bir kısmının ise Hazine adına tespit edildiğini, Hazine adına yapılan tespite de itiraz edildiğini,sonucunun beklenmesi gerektiğini savunmuştur.

2. Birleşen dava davalısı … vekili ; beyanda bulunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.02.1993 tarihli, 1982/301 Esas ve 1993/71 Karar … kararı ile 866 parselin kadastro mahkemesinin 1990/9 Esas 1991/2 Karar … kararı ile davalının eşi adına tesciline karar verildiğinden ve orman bilirkişisince de talep edilen yerin orman sayılmayan yerlerden olduğunun tespiti edildiği gerekçeleriyle davacı … İdaresinin sabit olmayan ve yerinde görülmeyen davasının reddine karar verilmiştir.

IV . BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı … İdaresi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 28.09.1994 tarihli, 1993/6079 Esas ve 1994/11060 Karar … ilamı ile 866 parsele ilişkin Hazine ile davalının eşi arasında görülen davada Orman İdaresi taraf olmadığından kararın aleyhine kesin hüküm oluşturmayacağı, davacı … İdaresini bağlamayacağı, ayrıca mahkemece yapılan araştırma incelemenin de yetersiz olduğu gerekçesi ile ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Birinci Karar
İlk Derece Mahkemesinin 26.07.2005 tarihli, 1996/61 Esas ve 2005/563 Karar … kararı ile tüm dosya kapsamı, keşif, bilirkişi raporları doğrultusunda taşınmaz orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davacının asıl davasının da birleşen davasının da reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı asıl ve birleşen dava davacısı Orman İdaresi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay ( Kapatılan ) 20. Hukuk Dairesinin 16.03.2009 tarihli , 2009/3092 Esas ve 2009/4307 Karar … ilamı ile davacı … İdaresi tarafından açılan 1982/301 Esas … davanın Kadastro Mahkemesinde Hazine tarafından açılan dava esnasında birleştirilmesi gerektiği, kadastro mahkemesindeki davanın Orman İdaresi yönünden kesinleşmediği, tespit tarihinden beri 866 parselin Orman İdaresi yönünden eldeki bu dava nedeniyle kesinleştiğinin söylenemeyeceği, yargılamanın devamı sırasında orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapıldığı, yine eldeki bu dava nedeniyle orman kadastro çalışmalarının 866 parsel yönünden kesinleşmediği, davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraza da dönüştüğü dolasıyla elatmanın önlenmesi, tazminat ve tapu iptal tescil davasının elde tutularak orman kadastrosuna itiraz yönünden kadastro mahkemesine gönderilmek üzere görevsizlik kararı verilmesi ,orman kadastrosuna itiraz davasının sonucuna göre de eldeki davalar konusunda karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile orman kadastrosuna itiraz davası sonucunda mahkemece, 17.10.2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu 866 parselin 371,29 m2lik kısmının orman tahdidi içine alınmasına karar verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, eldeki davada yapılan bozma ilamı da gözetilerek kadastro mahkemesindeki bilirkişi raporunun dikkate alındığı, iptal edilen ve davacı adına tescil edilen kısım yönünden tazminata hükmedilmesi gerektiği, bu doğrultuda dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna itibar edildiği, elatmanın önlenmesi davası yönünden ise davalı dava tarihine kadar tapu kaydına dayanarak taşınmazı tasarruf ettiğinden haksız el atmasının olmadığı gerekçesiyle Mahkemenin asıl dosyasında 3.360,00 TL tazminatın suç tarihi olan 15.04.1972 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile dahili davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının elatmanın önlenmesi talebinin reddine, Mahkememizin birleşen 2003/1574 Esas … dosyasında dava konusu Ormanköy 866 parsel nolu taşınmazın … Kadastro Mahkemesi’nin 2013/498 Esas, 2015/228 Karar … dosyasında alınan 17.10.2015 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide A harfiyle gösterilen 371,29 m²’lik kısmın davalı adına olan tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı asıl ve birleşen dava davacısı Orman İdaresi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleşen dava davacısı Orman İdaresi vekili temyiz dilekçesinde; birleşen dosyadaki B harfli kısımla ilgili fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, resen dikkate alınacak nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl dava elatmanın önlenmesi ve tazminat, birleşen dava tapu iptal ve tescil istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 … Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası,
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 … Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleşen dava davacısı Orman İdaresi vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle ;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
7139 … Kanun’un 33 üncü maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına,
1086 … Kanun’un 440 ıncı maddesinin 1inci fıkrası gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ,
04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.