YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1626
KARAR NO : 2023/2626
KARAR TARİHİ : 02.05.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki Uygulama Kadastrosuna İtiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davacı … vekili ve davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı … vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. … ili … ilçesi … (İmaret) köyü çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca 2019 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında, tapuda … adına kayıtlı bulunan eski 102 ada 6 parsel sayılı 10.452,32 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 6385 ada 6 parsel numarasıyla 11.935,36 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
2. İtirazı kadastro komisyonu tarafından reddedilen davacı … vekili dava dilekçesinde; Uygulama kadastrosu sırasında davalıya ait 6385 ada 6 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümündeki artışın, taşınmazın doğusunda bulunan tescil harici dereden kazanıldığını öne sürerek, hukuka aykırı miktar fazlası tescilin iptali ile terkinine, bunun mümkün görülmemesi halinde aynı ada son parsel numarası verilerek Hazine adına tesciline, sınırlandırma, güncelleme ve yüzölçümü hatalarının giderilmesine ve düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı tarafından cevap dilekçesi verilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, çekişmeli taşınmazın öncesinde tescil harici yer iken … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1998/813 Esas 2002/613 Karar sayılı kararıyla tapuya tescil edildiği ve ardından Hazine tarafından şahsa satıldığı, tesis kadastrosundan sonra derede ıslah çalışması yapıldığı ve taşınmaz ile dere arasına yol yapıldığı ve yolun paftasında dere içerisinde kaldığı, taşınmazın dere ile olan sınırın zemindeki ağaç ve çite göre sabit niteliğinde alınmış ise de taşınmazın tesciline esas alınan beyannamedeki krokiye göre taşınmazın dere ile sınırının geçerli sınır olarak alınması gerektiği ve tescil evraklarındaki hesap farkının gelişen teknoloji hassas ölçüm ve metod farklılığından kaynaklandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 6385 ada 6 parselin uygulama kadastro tespitinin iptali ile fen bilirkişilerinin 22.12.2020 tarihli raporuna ekli haritada (A) ile gösterilen 1.183,85 m2 alanın 6385 ada 6 parselden ifraz edilerek dere olarak tescil harici alana bırakılmasına, (A) ile gösterilen kısmın ifrazı sonrası kalan 6385 ada 6 parselin 10.751,51 m2 olarak tapuya tesciline, davacı Hazinenin fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı … vekili ve davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı … vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı gibi yönetmelik hükümlerine de uygun yapılmadığını, taşınmazdaki daha fazla kısmın tescil harici kısma eklenmesi gerektiğini, ziraat bilirkişinden taşınmazın tescil harici kısım ile ayırıcı unsurunun bulunup bulunmadığı hakkında ek rapor alınmadığını, jeolog bilirkişisinden taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığına ilişkin rapor alınmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı istinaf dilekçesinde; mahkemece verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, taşınmaz hakkında ecrimisil ödemesinde bulunduğunu, taşınmaz ile dere sınırına sedde yapılarak sabit sınır haline getirildiğini, dava konusu olan kısmın dere yatağında olmadığını belirterek, ilk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı … vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
1. Dava, uygulama kadastrosuna itiraz davasıdır.
2. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazlara ilişkin uygulama kadastrosu çalışmalarının usul ve kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri ile 3402 sayılı Kanun’un 22/2-a maddesi,
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.