Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2022/1412 E. 2023/2738 K. 04.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1412
KARAR NO : 2023/2738
KARAR TARİHİ : 04.05.2023

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf talebinin kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık nedeniyle kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden karar verilmesi suretiyle, davanın kabulüne, davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. İzmir ili … ilçesi … Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca 2019 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında, tapuda davacı … adına kayıtlı bulunan eski 720 ada 1 parsel sayılı 4.546,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, yeni 2904 ada 1 sayılı parsel numarasıyla 3.931,19 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

2. Davacı … dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait parselin yüzölçümünde eksilme meydana geldiğini ve bu eksilmenin sınırdaki yoldan kaynaklandığını açıklayarak, taşınmazın yüzölçümünün eski hale getirilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalılar ayrı ayrı sunmuş oldukları cevap dilekçelerinde; davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kuzeydeki Bademler yolundaki sınırın güncelleme çalışmalarında zemindeki tel örgü olarak değerlendirildiği, ancak tel örgüyle belirlenen sınırın tesis kadastrosu değerleriyle uyumsuz olması nedeniyle hatalı olduğu ve bu nedenle itibar edilemeyeceği açıklanarak, davacı …’un davasının kabulü ile İzmir ili … ilçesi … Mahallesi … mevkii 2904 ada 1 parsele ilişkin güncelleme kadastro tutanağının iptali ile teknik bilirkişilerin 10.01.2020 havale tarihli raporları ve ekindeki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 4460,93 m² yüzölçümü ile tapuya kayıt ve tesciline, … aleyhine açılan davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 ve 115/2 nci maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; davanın, Hazine yönünden husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu açıklayarak, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadastro hakimi doğru ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermekle yükümlü olmasına rağmen, çekişmeli taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin iptali yerine kadastro tutanağının iptaline karar verilmesinin ve davalı … Kadastro Müdürlüğü, dava dilekçesinde davalı gösterilerek hakkında usulüne uygun olarak dava açıldığından, hakkında davanın esasına ilişkin olan, husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, 6100 sayılı Kanun’un 114 üncü maddesinde düzenlenen dava şartları arasında yer alan pasif dava ehliyeti yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesinin doğru görülmediği, çekişmeli taşınmazın sınırında yol bulunması nedeni ile Hazinenin davada taraf ve dava ehliyetinin bulunduğundan Hazine’nin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin yerinde olmadığı açıklanarak, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun, kamu düzenine aykırılık nedeniyle kısmen kabulü ile 6100 sayılı Kanun’un 355 ve 353/1-b-2 maddeleri gereğince, ilk derece mahkemesinin 2019/4E-2020/28K sayılı kararının kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine; davanın kabulüne,
çekişmeli İzmir ili … ilçesi … Mahallesi … Mevkii 2904 ada 1 parsel güncelleme kadastro tespitinin iptali ile teknik bilirkişilerin 10.01.2020 havale tarihli raporları ve ekindeki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 4.460,93 m² yüzölçümü ile tapuya kayıt ve tesciline,
… aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi,

3. Değerlendirme
1. 3402 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak ve taşınmaz hakkında sicil oluşturmaya elverişli şekilde karar vermek zorunda olup, Bölge Adliye Mahkemesince, “İzmir ili … ilçesi … Mahallesi … mevkii 2904 ada 1 parsele ilişkin güncelleme kadastro tutanağının iptali ile; teknik bilirkişilerin 10/01/2020 havale tarihli raporları ve ekindeki krokideki sınırları esas alınmak suretiyle 4460,93 m² yüzölçümü ile tapuya kayıt ve tesciline” şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu hükmün, infazı sırasında hangi sınır noktalarının esas alınması gerektiği tereddüt oluşturmayacak açıkça belirtildiğinden, infazı kabil olduğundan söz edilemez.

2. Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesince, infaza elverişli şekilde hüküm kurulabilmesi için ek rapor alınarak, düzeltim esnasında hangi sınır noktalarının esas alınacağının hüküm yerinde açıkça gösterilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak infazı kabil olmayacak şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından, sair yönler incelenmeksizin, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.