YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9758
KARAR NO : 2023/5833
KARAR TARİHİ : 02.11.2023
…
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/169 E., 2018/433 K.
…
…
KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı gerçek kişiler, 14.02.2001 tarihli dilekçeleriyle …,… ve 106; 103 ada 331, 107 ada 36, 108 ada 36, 119 ada 20 … parsellerin ortak muris …’dan intikal edip zilyetliklerinde olduğu, genel kadastro sırasında 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 14 üncü maddesindeki 100 dönüm kısıtlaması nedeniyle Yozgat Kadastro Mahkemesinin 1997/29 Esas ve 2000/2 Karar … kararıyla, Hazine adına tescil edildiği, oysa bu yerlerin eski tarihli tapu kayıtlarının bulunduğu, tapu kayıtlarının … köyünden değil … Köyünde çıktığı için o zaman ibraz edilemediği, 102 ada 15, 39, 47, 61, 68, 71, 97 ve 106 … parsellerin tapuda cilt 138, sayfa 65 ve 66 sıra numarası 7 ve 14 olan tapu kaydı bulunduğu, 103 ada 331; 108 ada 36; 119 ada 20 … parsellerin ise 17, 36, 107, 150, 239, 303, 261, 316, 341, 349, 410, 464, 415, 487, 506, 566 ve 593 tahrir numaralı vergi kayıtlarının bulunduğu, tapu kayıtları ve vergi kayıtları nedeniyle, kendileri için 100 dönüm kısıtlamasının bulunmadığı iddiasıyla sözü edilen parsellerin tapu kayıtlarının iptali ve adlarına tapuya tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevabında, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.05.2001 tarihli ve 2001/87 Esas, 2001/362 Karar … kararı ile kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 20.11.2001 tarihli ve 2001/8928 Esas, 2001/8532 Karar … kararıyla, kesin hükmün varlığından söz edebilmek için davanın konusunun taraflarının ve sebebinin aynı olması gerekeceği, kesinleşen dava ile bu davanın konusu ve tarafları aynı olduğu halde, sebeplerinin farklı olması nedeniyle kesin hükümden söz edilemeyeceği, hal böyle olunca, davacı tarafı tutunduğu tapu kayıtlarının tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilerek, kayıtların miktar ve sınrlarında değişiklik olup olmadığının saptanması, kadastroda revizyon görüp görmediğinin sorulması, revizyon görmüşse ilgili tutanak ve tapu kayıtlarının getirtilmesi, yöntemince uygulanarak çekişmeli parselleri kapsayıp kapsamadıklarının belirlenmesi gereğiyle bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 28.12.2011 tarihli 2001/811 Esas ve 2011/689 Karar … kararı ile, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli … Köyü, … parselin tapu kaydının iptaline ve 2000/4600 payının, 102 ada 39 … parselin tapu kaydının iptaline ve 4000/4300 payının, 102 ada 97 … parselin tapu kaydının iptaline 4000/9000 payının, 102 ada 106 … parselin tapu kaydının iptaline, parselin 3000/9600 payının sulh hukuk mahkemesinin 2000/628 Esas, 2000/667 Karar … veraset ilamındaki paylarına göre davacılar adına, bu parsellerin bakiye kısımlarının ise Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 102 ada 15, 47, 68 ve 71, 103 ada 331, 119 ada 20, 108 ada 36 ve 107 ada 36 … parsellere ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 09.10.2012 tarihli ve 2012/9463 Esas, 2012/11371 Karar … kararıyla, dayanılan tapu kayıtları yöntemince uygulanmadığı gibi, 16. Hukuk Dairesinin bozmasında vergi kaydından söz edilmediğinin söylenemeyeceği, aksine, kesinleşen kadastro mahkemesi kararlarında kişilerin sadece zilyetliğe dayandığı, somut olayda ise tapu ve vergi kayıtlarına dayandıkları, dava nedenleri ve maddî olayın farklılığı halinde kesin hükümden söz edilemeyeceğine değinildiği, kayıt uygulaması mahkeme gerekçesinde belirtilenin aksine çekişmeli 102 ada 39, 61 ve 97 … parsellere uyduğu söylenen 8 sıra numaralı tapu kaydının tepe, 10 ve 14 sıra numaralı tapu kayıtlarının ise koru sınırları itibariyle değişebilir nitelikte sınırlar içerdiği, miktarlarının uyduğu söylenen 39, 61 ve 97 … parsellerden çok daha fazla olduğu, kayıt miktar fazlası olduğu söylenen diğer tapu kayıtlarının ise benzer sınırlar içerdiği ve kayıt miktarlarının uyduğu söylenen parsellerin yüzölçümlerine daha yakın olduğu, kadastroda uygulanamayan vergi ve tapu kayıtlarının, 3402 … Kanunun 14/2. maddesinde sayılan tasarruf belgelerinden olduğu, bu belgelerin miktarınca 3402 … Kanunun 14/1. maddesindeki kısıtlamaların uygulanamayacağı gözetilmemiş, yerel bilirkişi ve teknik bilirkişiler taşınmazların 8 – 10 yıldır tarımda kullanılmadığını bildirmesine rağmen, zilyetliğin terk edilip edilmediği irdelenmemiş olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesince yöntemince orman araştırması yapılması ve dayanılan kayıtların yöntemince uygulanması gereğiyle bozulmuştur.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 06.01.2015 tarihli ve 2013/104 Esas, 2015/21 Karar … kararı ile, Yozgat İli … Köyü 102 ada 15 – 39 – 47 – 61 – 68 – 71 ve 106 parsel, 103 ada 331 parsel, 107 ada 36 parsel, 108 ada 36 parsel … taşınmazların tapu kaydının iptali ile Yozgat Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/628 Esas, 200/667 Karar … veraset ilamındaki hisseler dikkate alınarak davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, Yozgat ili … Köyü 119 ada 20 parsel … taşınmazın fen bilirkişi O.Ş’nin 15.10.2010 tarihli rapor ve ekli krokisine göre (A) harfi ile gösterilen 2.000 m2’lik kısmın tapu kaydının iptali ile Yozgat Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/628 Esas, 2000/667 Karar … veraset ilamındaki hisseler dikkate alınarak davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, bilirkişinin raporunda (B) harfi ile gösterilen 5.000 m2’lik bakiye kısmın davalı Hazine adına aynı vasıfla kayıt ve tesciline, Yozgat ili … Köyü 102 ada 97 parsel … taşınmazın “orman vasfı” ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 19.2.2018 tarihli ve 2017/9373 Esas, 2018/118 Karar … kararıyla, dava konusu 119 ada 20 parsel yönünden eksik inceleme ve araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulmuştur.
F. İlk Derece Mahkemesince Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 20.11.2018 tarihli ve 2018/169 Esas, 2018/433 Karar … kararı ile, dava konusu 119 ada 20 parsel yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer parseller yönünden önceki hüküm kesinleştiğinden ancak bozma ile ortadan kalktığından önceki hükmün yeniden kurulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kararında 20. Hukuk Dairesi’nin bozma kararına uyulduğunu ve bozma ilamının da sadece 119 ada 20 parsele ilişkin olduğunu, dolayısıyla diğer dava konusu taşınmazlara yönelik kararın kesinleştiğinin belirttiğini ancak dosyanın öncesi incelendiğinde kesinleşen bir karar olmadığını, davacı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının hangi parselleri kapsadığı hususunun belirsiz olduğunu bu haliyle uygulanamaz olmasına rağmen hükme esas alındığını ayrıca tapu kaydının uymayıp vergi kaydının uyduğunun belirlenmesi halinde vergi kaydının zilyetlikle birleşmesi halinde hüküm ifade edeceği, bu nedenle de zilyetliğin terk edilmesi halinde sadece vergi kaydının uymasına değer verilemeyeceği için hükmün bozulması gerektiğini, zira aynı parsellere ilişkin daha önce görülen Kadastro Mahkemesinin 1997/29 Esas, 2000/2 Karar … ilamında da açıkça davacılar zilyetlik iddialarını ispat edemediklerinden dava konusu taşınmazların Hazine adına tescil edildiğini, davacıların zilyetliklerini ispatlayamadıklarını ve kabul kararı verilen taşınmazlar yönünden davanın reddi gerektiğini ve müvekkili Kurum harçtan muaf olduğu halde az da olsa aleyhlerine harca hükmedildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacıların dayandığı tapu ve vergi kayıtlarının dava konusu taşınmazlara uyup uymadığı ve dava konusu taşınmazların tapularının iptalinin gerekip gerekmediği hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 … Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6831 … Orman Kanunu’nun (6831 … Kanun) 1 inci maddesi, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 14, 17 nci maddeleri, 4721 … Türk Medeni Kanunu’nun (4721 … Kanun) 713 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davacılar, dava konusu 12 adet taşınmazın 100 dönüm belgesiz sınırını aşması sebebiyle Hazine adına tesciline karar verildiğini ancak taraflarına ait tapu ve vergi kayıtları bulunduğunu belirterek eldeki davayı açmışlar ve kısmen kabul yönünde verilen karar davalı Hazine vekilinin temyiz istemi üzerine 119 ada 20 parsel yönünden eksik inceleme ve araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulmuş, aynı bozma ilamında diğer parseller yönünden kararın açıkça bozulmasına karar verilmediği gibi açıkça onanmasına da karar verilmemiştir. Bahsi geçen incelemeye esas temyiz dilekçesinde davalı Hazine vekili, 09.10.2012 tarihli bozma kararı ile tamamlanması istenen eksikliklerin giderilmediğini ve dolayısıyla İlk Derece Mahkemesince eksik incelemeye dayanılarak karar verildiğini belirterek ve davacıların zilyetlik nedeniyle açtıkları Kadastro Mahkemesi’nin 1997/29 Esas, 2000/2 Karar … ilamı ile zilyetlik nedeniyle açtıkları tapu iptali ve tescil davasının reddedildiğini ve davanın taraflar arasında kesin hüküm oluşturduğunu belirterek, kararın kısmen kabul yönünden bozulmasını istemiştir. Az yukarıda da ifade edildiği üzere İlk Derece Mahkemesi kararı her ne kadar dava konusu 119 ada 20 parsel yönünden eksik inceleme sebebiyle bozulmuş ise de; dava konusu diğer taşınmazlar yönünden ne açıkça bozma ne de açıkça onama yapıldığı, yani bu taşınmazlar yönünden inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Kural olarak bozma kararına uyulması ile usuli kazanılmış hak doğar. Ancak usuli kazanılmış hakkın birtakım istisnaları bulunmaktadır. Usuli kazanılmış hak ile ilgili şu açıklamaların yapılmasında yarar vardır:
Mülga 1086 … Kanunda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Türk Hukuk Lûgatında da “kazanılmış hak” daha önce yürürlükte olan hükümlere göre bir kişi yararına kazanılmış olan hak şeklinde ifade edilmiştir (Türk Hukuk Lûgatı, Cilt I, … 2021, s. 676). 1086 … Kanunun yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar … Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usuli kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usuli kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hakka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usuli kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 … Kanunda usuli kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de, bu ilkenin uygulanma gerekliliği 6100 … Kanun hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır; çünkü mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğmuştur. Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarihli ve 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar … kararında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usuli kazanılmış hak denilmektedir…” şeklinde tanımlanmakta ve ayrıca Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır.
Bu aşamada usuli kazanılmış hak kurumunun istisnalarından da bahsetmek gerekir;
Mahkemenin görevi ile ilgili usuli kazanılmış haktan söz edilemez. Karar henüz kesinleşmeden geçmişe etkili olarak çıkarılan bir kanun hükmü de usuli kazanılmış hakkın istisnasını oluşturur. Yargıtayın bozma kararından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararının çıkarılmış olması da usuli kazanılmış hakkın istisnasıdır. Bir kanun hükmü Anayasa Mahkemesince iptal edilirse öncelik usuli kazanılmış hakta değil Anayasa Mahkemesinin iptal kararında olacaktır. Usuli kazanılmış hakkın bir diğer istisnası ise kesin hükümdür. Kamu düzenine aykırılık da usuli kazanılmış hakkın istisnalarından bir diğeridir. Nihayet son olarak; Yargıtayın kararı her türlü yorumun, hukuki değerlendirme veya delil takdiri dışında, açıkça ve tartışmasız olarak başka bir şekilde yorumlanamayacak açıklıkta maddi hataya dayalı ise ve onunla sıkı sıkıya bağlı olduğu hâlde usuli kazanılmış hak ilkesi uygulamayacaktır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince; maddi hata sebebiyle, uyulan Yargıtay bozma kararının taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı açıktır. Bu durumda inceleme yapılmayan parseller yönünden hükmün kesinleştiği söylenemez.
2. Öte yandan; İlk Derece Mahkemesince Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 09.10.2012 tarihli ve 2012/9463 Esas, 2012/11371 Karar … bozma ilamına uyulmuş ancak bozma gerekleri yerine getirilmeden karar verilmiştir. Şöyle ki; bozma kararında dayanılan tapu kayıtlarının yöntemince uygulanmadığı belirtilerek, mahallinde keşif yapılarak yöntemince tapu kayıtlarının uygulanması gereğine değinildiği halde; İlk Derece Mahkemesince bozma kararında yöntemince tapu kaydı uygulaması yapılmadığı belirtilen keşif sonrası düzenlenen fen raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Bozma sonrası mahallinde yapılan keşifte ise sadece 1956 doğumlu tek bir mahalli bilirkişi dinlenmiş ve dayanılan kayıtlarının sınır ve kapsamı okunmadan, bu sınırlar sorulmadan, dava konusu taşınmazların mevcut sınırları üzerinde durulmuş, dayanılan kayıt ve belgelerin dava konusu taşınmazlara ait olup olmadığı araştırılmamıştır. Yani bozma sonrası yapılan keşifte dayanılan kayıtların uygulanmadığı açıktır. Zira İlk Derece Mahkemesi de zaten açıkça bozma öncesi yapılan uygulama sonrası alınan fen raporu ve krokisini yeterli görüp hükme esas aldığını gerekçesinde belirtmiştir. Ayrıca İlk Derece Mahkemesince yapılan orman araştırmasının da yeterli olmadığı, alınan raporda tarih belirtilmeden, 992-1753 numaralı hava fotoğrafının uygulandığının belirtildiği ve dava konusu taşınmazların genel kapsamlı açık sahaların içinde bulunduğunun ifade edilmesiyle yetinildiği, rapora denetimi sağlayacak herhangi bir çakıştırmalı hava fotoğrafı da eklenmediği anlaşılmıştır.
3. O halde; mahkemece, Hazine tarafından temyiz edilen çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerlere ilişkin en eski tarihlisinden en yeni tarihlisine kadar, memleket haritası, amenajman planı, hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları, çekişmeli parsellerin dosyada bulunmayan komşularının bir sıra dahilinde kadasto tesbit tutanakları ve var ise tesbitlerine esas alınan tapu ve vergi kayıtları, hükmen kesinleşenlerin dava dosyaları getirtilerek dosyasına eklenmeli, daha sonra önceki bilirkişiler dışında orman yüksek mühendisi ve bir harita mühendisi ve bir ziraat uzmanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte; eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 … Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı, tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanılamayacağının, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, kroki düzenlettirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, dayanılan tapu kayıtlarının ilk oluştuğu sınırları ve yüzölçümü esas alınarak, vergi kayıtları ile birlikte yerel ve fen bilirkişi aracılığı ile çevre parsellerin dayanakları ile denetlenerek 3402 … Kanun’un 20/B-C, 21 ve 32/3 maddesi gereğince sabit sınırdan başlamak suretiyle yöntemince çevresine uygulatılmalı, dayanak tapu kayıtlardan revizyon görüp de hakkında dava açılmadan kesinleşen parseller var ise yüzölçümleri de dahil edilerek dayanak tapu kayıtlarının krokisi var ise buna itibar ederek, yok ise yüzölçümü kadar kapsamı belirlenmeli, yapılan uygulamaların bilirkişiler tarafından düzenlenecek birleşik haritaya yansıtılmalı, tapu kayıt fazlasının bitişikdeki eylemli ormandan elde edildiği ve Anayasa’nın 169 uncu maddesi gereğince özel mülkiyete konu olamayacağı tapu kayıt kapsamının orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde 4785 … Kanun’un 1 inci maddesi gereğince hiçbir bildirime gerek kalmadan devletleştirilmiş olduğu, özde özel mülkiyete konu olamayacak yerler hakkında yanlışlık ve hata ile sicil oluşturulması bu yerlerin kamu malı olma niteliğini değiştirmeyeceğinden 3402 … Kanun’un 12/3 üncü madde hükümlerinin uygulanamayacağı, tapu kaydı uymayıp vergi kaydının uyduğu belirlendiği takdirde, vergi kaydının zilyetlikle birleşmesi halinde hüküm ifade edeceği, bu nedenle zilyetliğin terk edilmesi halinde sadece vergi kaydının uymasına değer verilemeyeceği düşünülerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, bozma gerekleri yerine getirilmeden eksik araştırmayla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının (temyiz edilmeyen 119 ada 20 ve 102 ada 97 parsel dışında) 6100 … Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 … Kanun’un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
1086 … Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…