YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9727
KARAR NO : 2023/6164
KARAR TARİHİ : 27.11.2023
…
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2013/29 E., 2019/12 K.
…
…
DAVA TARİHİ : …
KARAR : Asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı … İdaresi ve davacı gerçek kişiler vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1990 yılında orman kadastrosu 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli 173 ada 5, 12, 14, ve 23 numaralı parseller orman alanı içinde; 172 ada 13, 14 ve 173 ada 11, 25 ve 37 parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
2. Çekişmeli 173 ada 5 parsel 40430 m2 yüzölçümünde orman niteliğiyle; 173 ada 12 parsel 22733 m2 yüzölçümünde orman niteliğiyle; 173 ada 14 parsel 21189 m2 yüzölçümünde orman niteliğiyle; 173 ada 23 parsel 94833 m2 yüzölçümünde orman niteliğiyle Hazine adına; 173 ada 11 parsel 66870 m2 yüzölçümünde çayır niteliğiyle; 173 ada 25 parsel 8407 m2 yüzölçümünde çayır niteliğiyle; 173 ada 37 parsel 8897 m2 yüzölçümünde çayır niteliğiyle; 173 ada 38 parsel 3632 m2 yüzölçümünde çayır niteliğiyle; 172 ada 13 ve 14 parseller sırasıyla 19524 m2 ve 19796 m2 yüzölçümünde çayır niteliğiyle T.Sani 1302 tarih 23,24 ve 32 numaralı sicilden gelen Kasım 1960 tarih 93 numaralı, Ocak 1962 tarih 30 numaralı, Ağustos 1988 tarih 2 numaralı tapu kayıtları ve 1937 tarih 480 numaralı vergi kaydı nedeniyle davacıların miras bırakanları …, … adlarına tespit edilmiştir.
3. Davacı … Karıştı ve arkadaşları, Hazine aleyhine açtıkları dava ile, temyize konu 173 ada 5, 12, 14 ve 23 parsel … taşınmazların tapuları kapsamında olmasına rağmen kadastro sırasında orman niteliğiyle tespit gördüğünü belirterek Hazine ise çayır niteliğiyle tespit gören 173 ada 11, 25, 37, 38 ile 172 ada 13, 14 parsellerin mera olduğu iddiasıyla dava açmış olup; Orman Yönetimi tüm parsellerin orman olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
II. CEVAP
Davalı Hazine, temyize konu 173 ada 5, 12, 14 ve 23 nolu parsellerin kadastro tespiti sırasında orman olarak Hazine adına tespit olduğunu, dava konusu parsellerin tapulama tutanağından anlaşılacağı üzere vergi kayıtlarına rastlanılmadığını, davacıların eski tapu kayıtlarına dayandıklarını ancak tapulama tespitinde revizyon görmekle bu kayıtların tüm resmi işlemlerde geçerli olan tapu olma niteliğinin yitirmiş durumda olduğunu, bu yerlerin hiç kimsenin malı olmayıp Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu belirterek parsellerin orman vasfında Hazine adına tescilini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Devrekani Kadastro Mahkemesinin 15.12.2006 tarihli ve 2004/4 Esas, 2006/2 Karar … kararıyla, çekişmeli 173 ada 5, 23, 12 ve 14 numaralı parsellerin üzerindeki ağaçların yaşlarının genç olması, çevreden tohumlanma yoluyla oluşması ve tapu kapsamında kalması gerekçe gösterilerek 6831 … Orman Kanunu’nun (6831 … Kanun) 1/F ve G maddeleri gereğince davacı gerçek kişiler adına tescillerine, bunun dışında kalan taşınmazların ise orman sayılmayan, mera bitki örtüsü ile kaplı yerlerden olmaları gerekçe gösterilerek mera olarak sınırlandırılmalarına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı Orman İdaresi ve davacı gerçek kişiler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 14.10.2008 tarihli ve 2008/12202 Esas – 2008/13124 Karar … kararı ile “önceki bozma gereklerinin yerine getirilmediği ve bu sebeple eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulduğu belirtilerek, 3 uzman orman bilirkişi ve bir harita mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılarak 1970 ve 1980’li yıllara ait memleket haritası ve hava fotoğraflarının getirtilerek taşınmazların bu belgelerde ne olarak göründüğü, o tarihlerde kullanılıp kullanılmadığı, kullanılıyorsa kimler tarafından, ne şekilde kullanıldığının belirlenmesi, böylece bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğunun resmi belgelerle denetlenmesi, öncesi bütün olan 151, 165, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173 adalardaki tüm revizyon parsellerine ait tutanakların getirtilerek tespitlerinin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, tapu kayıtlarına kapsam tayin edilirken ilk oluştuğu günkü yüzölçümü ve sınırları ile geçerli olacağınun düşünülmesi, kayıt miktar fazlası varsa sınırda bulunan orman niteliğindeki taşınmazlar nedeniyle miktar fazlasının kazanılamayacağı, çekişmeli taşınmazlar kayıt kapsamında kalsa bile 3402 … Yasanın 20/B maddesi gereğince tapu kaydının niteliğine uygun olarak kullanılmayan yerlerde kayda değer verilemeyeceğinin gözönünde bulundurulması, 5 ve 23 parselin özel orman olarak tesciline karar verilmiş ise de 5658 … Yasa hükümlerine göre özel ormanların ancak, tapu kaydının yüzölçümüyle kapsamında kalması ve devlet ormanına bitişik olmaması halinde kabul edilebileceğinin düşünülmesi, bundan sonra toplanan delillerin tümü birarada değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozma ilamına Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesince, asıl davaya konu 173 ada 5, 12, 14 ve 23 parsellere ilişkin yapılan yargılama sonucunda, davacıların dayanak tapularının dava dışı toplam 524.207, 24 metrekare yüzölçümlü 58 adet parsele daha rezivyon gördüğü, oysa ki ilk tapu kayıtlarının yüzölçümlerinin 200 dönüm olduğundan kadastro tespiti sırasında tapu kaydının yüzölçümünden daha fazla bir alana uygulandığı, bu nedenlerle davacının dava konusu ettiği 173 ada 5, 12, 14 ve 23 parsellerin, tapu kaydı kapsamında olduğunun kabulünün mümkün bulunmadığı; öte yandan taşınmazların evvelinde orman vasfında olduğu ve ormanların zilyetlikle iktisabının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle bu parseller yönünden gerçek kişilerin açmış olduğu davanın reddi ile orman vasfıyla tespit gibi Hazine adına tesciline; birleşen davaya konu 172 ada 13 ve 14 parseller ile 173 ada 11, 25, 37 ve 38 parsellere ilişkin yapılan yargılama sonucunda söz konusu taşınmazların evveliyatının mera olduğu, genel itibariyle evveliyatından beri hayvan otlatmak amacıyla kullanıldığı, her ne kadar taşınmazları günümüzde sadece davalılar hayvan otlatmak amacıyla kullanıyor olsa da evveliyatında … köyünün de taşınmazlarda hayvanlarını otlattığı ve davalıların sadece hayvan otlatmasının ekonomik amaca uygun zilyetlik olarak değerlendirilmesinin düşünülemeyeceği gerekçesiyle Hazine tarafından açılan davanın kabulü ile taşınmazların mera vasfıyla özel sicile kaydedilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı … Yönetimi ve davacı gerçek kişiler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
1.Davacı gerçek kişiler vekili; reddine karar verilen çekişmeli 173 ada 5, 12, 14 ve 23 parsellerin tutundukları tapu kayıtlarının kapsamında kalan özel orman vasfında olduğunu; Hazine tarafından mera iddiasına dayalı olarak açılan ve adlarına tespit gören 173 ada 11, 25, 37, 38 ile 172 ada 13, 14 parsellerin ise kadimden beri tarım arazisi olduğunu, mera veya ormanla bir ilgisinin bulunmadığını, Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
2. Davalı … İdaresi vekili; İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar verildiğini, 173 ada 11, 25, 37, 38 ile 172 ada 13, 14 parsellerin orman vasfında olduğunu, mera olarak özel siciline kaydedilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 … Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3402 … Kadastro Kanunu’nun (3402 … Kanun) 14 ve 17 ve 20 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 … Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili ve davalı … İdaresi vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 225,45 TL’nin temyiz eden davacı gerçek kişilerden alınmasına,
7139 … Kanun’un 33 üncü maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına,
1086 … Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
27.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…