YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9256
KARAR NO : 2023/439
KARAR TARİHİ : 06.02.2023
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2013/15 E., 2018/65 K.
KARAR : Kısmen Kabulüne
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Kadastro sırasında, Kırklareli ili … ilçesi … Köyü çalışma alanında bulunan, 102 ada 3 sayılı parsel sayılı taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına; 102 ada 194, 195, 197 ve 198 sayılı parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydına, 196 ve 199 sayılı parsel sayılı taşınmazlar ise, senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak, davalılar adlarına tespit edilmiştir.
2. Davacı Orman İdaresi vekili kısmi ilan süresi içerisinde sunduğu 05/07/2007 tarihli dava dilekçesinde özetle; 102 ada 3 sayılı orman parselinin daraltıldığını, çevre taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek dava açmıştır.
3. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 5304 sayılı Kanun ile değişik 4 üncü maddesi hükmüne göre yapılmış olup, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
II. CEVAP
Davalılar cevaplarında; davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.06.2011 tarih ve 2007/282 Esas, 2011/35 Karar sayılı kararı ile,davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 102 ada 3 sayılı parselin orman vasfı ile Hazine adına, tespit gibi tesciline, 102 ada 196, 197 ve 198 sayılı parsellerin tamamı ile 199 parselin (C) harfi ile gösterilen 8327.15 m2, 195 parselin (B) harfi ile gösterilen 6195.27 m2, 194 parselin (A) harfi ile gösterilen 1861.24 m2 bölümlerinin tespit gibi davalılar adlarına, 194 parselin (A) harfi ile gösterilen 3634.01 m2, 195 ada (A) ile gösterilen 282.64 m2, 199 parselin (A) harfi ile gösterilen 1182.89 m2, 199 parselin (B) harfi ile gösterilen 800.32 m2 bölümlerinin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, kadastro müdürlüğü, tapu sicil müdürlüğü, köy tüzelkişiliği aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen 30.06.2011 tarih ve 2007/282 Esas, 2011/35 Karar sayılı kararı, davacı Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Temyiz incelemesi neticesinde, Yargıtay (Kapatılan) 20.Hukuk Dairesi’nin 07.05.2012 tarih ve 2012/1669 Esas, 2012/6597 Karar sayılı ilamı ile; “Mahkemece, davalı parsellere revizyon gören tapu kayıtlarının taşınmazlara uyduğu ve resmî belgelerde de orman sayılmayan yerlerden olduğu nedeniyle Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne karar verilmişse de, taşınmazlara kadastro sırasında revizyon gören ve uyduğu kabul edilen Teşrini evvel 1938 tarih 86 sıra numaralı olan ve gittileri Mayıs 1956 tarih 13 ve Ocak 1969 tarih 13 numaralı, Ocak 1979 tarih 6 numaralı ve yine Teşrini evvel 1938 tarih 90 sıra numaralı olan ve gittileri Mayıs 1956 tarih 16 numaralı ve Ocak 1979 tarih 9 numaralı tapu kaydının dava edilen 102 ada 194, 195, 197 ve 198 numaralı taşınmazlara uygulandığı, 196 ve 199 parsellerin ise, senetsiz ve belgesizden tespit edildiği, tapu kayıtları yüzölçümünün 3000 m2 ve 6500 m2 olmak üzere toplam 9500 m2 olduğu ve gayrisabit sınırlı olduğu anlaşılmasına karşın, tapu kayıtlarının yüzölçümüne itibar edilmediği; çekişmeli taşınmazlar bölümünün kısmen orman sayılan yerlerden olduğu kabul edilmek suretiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi yolunda hüküm kurulmuş ise de, mahkemenin bu şekildeki kabulü dosya kapsamına uygun düşmediği gibi, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dosyaya getirtilen bilgi ve belgelerden anlaşılacağı gibi, çekişmeli taşınmazlara uygulanan tapu kayıtları, 2510 sayılı Yasaya göre iskanen tevzi suretiyle oluşturulmuştur. Taşınmazların kuzey hududunda eylemli olarak 102 ada 3 numaralı orman parseli bulunmaktadır. Değişir sınırlı tapu kayıtları lehe olduğu kadar aleyhe de delil teşkil ederler. Tapu kayıtları, orman ve dere hudutları itibariyle değişir sınırlı olduğundan yüzölçümü ile geçerli kapsamının belirlenmesi gerekirken, bu yapılmamış, tevzi haritası ya da krokisi getirtilip uygulanmamıştır. Bu nedenle; tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittilerinin ve dayanağı harita ve krokilerinin getirtilerek uygulanması gerekirken, bu hususta eksik uygulama ve inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.” denilerek ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozma ilamına Uyularak Verilen Karar
Bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
1.Davacının davalılar Pınarhisar Kadastro Müdürlüğü, … Tapu Sicil Müdürlüğü ve … Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine açmış olduğu davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2.Davacının davalı Hazine aleyhine açmış olduğu davanın, 102 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinde orman vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş olması nedeniyle reddi ile, dava konusu Kırklareli ili, … İlçesi, … Köyü, … Deresi Tek Mezar mevkinde kain 102 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline,
3.Davacının davalılar …, …, …, … aleyhine açmış olduğu davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, Dava konusu Kırklareli ili, … İlçesi, … Köyü … Deresi mevkinde kain 102 ada 194 parsel sayılı taşınmazın 09.03.2018 havale tarihli orman bilirkişisinin raporuna ekli krokisinde “194a” harfi ile tanımlanan 3634,01 m²’lik kısmının kadastro tespitinin iptali ile, orman vasfı ile 102 ada 3 parsel sayılı İncesırt Devlet Ormanına eklenmek suretiyle Hazine adına tespit ve tesciline, taşınmazın geri kalan orman bilirkişisinin raporuna ekli krokisinde “194b” harfi ile tanımlanan 1861,24 m²’lik kısmının davalılar adına tespit gibi tesciline,
4.Davacının davalılar …, …, …, … aleyhine açmış olduğu davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, Dava konusu Kırklareli ili, … İlçesi, … Köyü … Deresi mevkinde kain 102 ada 195 parsel sayılı taşınmazın 09.03.2018 havale tarihli orman bilirkişisinin raporuna ekli krokisinde “195a” harfi ile tanımlanan 282,64 m²’lik kısmının kadastro tespitinin iptali ile, orman vasfı ile 102 ada 3 parsel sayılı İncesırt Devlet Ormanına eklenmek suretiyle Hazine adına tespit ve tesciline, taşınmazın geri kalan orman bilirkişisinin raporuna ekli krokisinde “195b” harfi ile tanımlanan 6195,27 m²’lik kısmının davalılar adına tespit gibi tesciline,
5.Davacının davalı … aleyhine açmış olduğu davasının reddi ile, Dava konusu Kırklareli ili, … İlçesi, … Köyü … Deresi mevkinde kain 102 ada 196 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline,
6.Davacının davalılar …, …, …, … aleyhine açmış olduğu davasının reddi ile, Dava konusu Kırklareli ili, … İlçesi, … Köyü … Deresi mevkinde kain 102 ada 197 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline,
7. Davacının davalılar …, …, …, … aleyhine açmış olduğu davasının reddi ile, Dava konusu Kırklareli ili, … ilçesi, … Köyü … Deresi mevkinde kain 102 ada 198 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline,
8. Davacının davalı … aleyhine açmış olduğu davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, Dava konusu Kırklareli ili, … ilçesi, … Köyü … Deresi mevkinde kain 102 ada 199 parsel sayılı taşınmazın 09.03.2018 havale tarihli orman bilirkişisinin raporuna ekli krokisinde “199a” harfi ile tanımlanan 1182,89 m²’lik kısmı ve “199b” harfi ile tanımlanan 800,32 m²’lik kısmının (toplam 1983,21 m²) kadastro tespitinin iptali ile, orman vasfı ile 102 ada 3 parsel sayılı İncesırt Devlet Ormanına eklenmek suretiyle Hazine adına tespit ve tesciline, taşınmazın geri kalan orman bilirkişisinin raporuna ekli krokisinde “199c” harfi ile tanımlanan 8327,15 m²’lik kısmının davalı adına tespit gibi tesciline, karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Orman İdaresi vekili temyiz dilekçesinde, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan verilen kararın ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 Sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6831 sayılı Orman Kanunu’ nun 1 inci ve devamı maddeleri,
3. Değerlendirme
1. İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma ilamında, ”çekişmeli taşınmazlara uygulanan tapu kayıtlarının 2510 sayılı Yasaya göre iskanen tevzi suretiyle oluşturulduğu, taşınmazların kuzey hududunda eylemli olarak 102 ada 3 numaralı orman parseli bulunduğu, tapu kayıtlarının, orman ve dere hudutları itibariyle değişir sınırlı olduğundan yüzölçümü ile geçerli kapsamının belirlenmesi gerektiğini ancak bunun yapılmadığı, tevzi haritasının ya da krokisinin getirtilip uygulanmadığı açıklanarak, tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittilerinin ve dayanağı harita ve krokilerinin getirtilerek uygulanması” gereğine değinilmiştir.
Dosyaya getirtilen bilgi ve belgelerden, çekişmeli taşınmazlara uygulanan tapu kayıtlarının, 2510 sayılı Kanun’a göre iskanen tevzi suretiyle oluşturulduğu ve taşınmazların doğu, batı ve güney yönünde dere, kuzey hududunda ise eylemli olarak 102 ada 3 numaralı orman parseli bulunduğu anlaşılmakta olup, buna göre dayanak tapu kayıtlarının, orman ve dere hudutları itibariyle değişebilir / genişletilmeye elverişli sınırlar ihtiva etmesi nedeniyle, miktarıyla (yüzölçümü ile) geçerli kapsamının belirlenmesi gerekirken, bu yönde dayanılan tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittilerinin ve dayanağı harita ve krokiler ile tevzi haritası yada krokisinin de getirtilmesi suretiyle, her hangi bir uygulama yapılmamıştır.
Davalı tarafın dayandığı, kadastro sırasında 102 ada 194, 195 ve 197 parsellere uygulanan Mayıs 1956 tarih ve 16 numaralı, 6500 m2 yüzölçümlü kaydın, doğusu büyük dere, batısı değirmen, kuzeyi orman ve güneyi ise … ve …; 102 ada 198 parsele uygulanan Mayıs 1956 tarih ve 13 numalı 3000 m2 yüzölçümlü kaydın ise, doğusu …, batısı orman, kuzeyi orman ve güneyi büyük dere okumaktadır. Oysa, kadastro paftasına ve memleket haritasına göre, büyük derenin, tüm parselleri çepeçevre çevrelediği anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla, 197 ve 198 parsellerin güneyi dere okumakta olup, oysa zeminde, bu parsellerle dere arasında, senetsiz ve belgesizden tespit gören 199 parsel sayılı taşınmaz bulunmaktadır. Bu durum da, tapu kaydı uygulanmasının ve hudutlarının denetiminin sağlıklı bir şekilde yapılarak, çelişkilerin giderilmesi ve tapu kaydının taşınmazlara uyduğunun belirlenmesi halinde artık orman içi açıklığından söz edilemeyeceğinin kabulü gerekmektedir.
2. Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince doğru sonuca ulaşılabilmesi için, dayanak tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren bütün tedavüllerinin, plan, harita ve krokilerinin, ifraz görmüş ise ifraz haritalarının ilk tesisi mahkeme ilamına dayanıyorsa ilam örneği ile haritalarının, kadastro sırasında revizyon görmüş ise revizyon gördüğü taşınmazlara ait kadastro tutanak örnekleri, tedavüller sırasında kayıtların yüzölçümü ve sınırlarında değişiklik olmuşsa sebebinin açıklanarak buna ilişkin belgelerin onaylı örnekleri okunaklı ve tapu geldi gittileri bilgisayar çıktılı olmak şartıyla denetime elverişli olacak şekilde ayrı ayrı dosya içine alınmalı; dava konusu taşınmazların bulunduğu yeri gösterir memleket haritası ve hava fotoğraflarının tamamının ve varsa amenajman planı ile çekişmeli taşınmazların tamamını ve çevresini gösterir geniş çaplı krokisi dosya arasına alınarak taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ile davalı iseler dava dosyaları ve dayanakları olan tüm kayıt ve belgeler ilgili yerlerden getirtilip, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri bilirkişisi eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, çekişmeli taşınmazı üzerindeki her bir bölümün niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Ayrıca; dava konusu taşınmazlara ait olduğu ileri sürülen tapu kayıtları ve dayanak kayıtları ve tüm geldi ve gittileri ile birlikte, mahalli bilirkişi eliyle mahallinde uygulanmalı, ilk tesisi mahkeme ilamına dayanıyorsa ilam örneği ile haritası uygulanmalı, sınır denetimi yapılmalı, dayanılan tapu kayıtlarının mahalline uyup uymadığı tespit edilerek kayıtlar mahalline uyuyor ise kayıtların kapsadığı taşınmazları sınırları ile birlikte gösterir teknik bilirkişiler tarafından düzenlenecek denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı, kayıt malikleri ile bu kayıtlara dayanan kişiler arasında akdi veya irsi irtibat bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
3. İlk Derece Mahkemesince, bu hususlar gözetilmeksizin, hükmüne uyulan bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
1086 sayılı Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,06.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.