Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/9186 E. 2023/3009 K. 22.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9186
KARAR NO : 2023/3009
KARAR TARİHİ : 22.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (kapatılan= 20. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar Hazine ve Orman İdaresi vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar … ve …, 15.02.2011 tarihinde, Kızılcahamam ilçesi, … Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 126 sayılı parselin içinde kendi kullanımlarında olan taşınmazların bulunduğunu ileri sürerek, bu kısımların ayrılarak 2/B lik alan niteliğiyle Hazine adına tescili ve kullanıcı olarak beyanlar hanesine adlarının yazılması istemi ile dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalılar, çekişmeli taşınmazın eylemli orman vasfında olan yerlerden olduğunun belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.03.2014 tarihli ve 2013/56 Esas, 2014/10 Karar sayılı kararıyla, davacılar … ile …’ın davasının kısmen kabulüne, çekişmeli Kızılcahamam ilçesi, Kocalar Köyü, 126 sayılı parselin bilirkişiler …, … ve … imzalı 12.06.2013 tarihli rapor ve ekindeki Ek-2 nolu kroki ve Ek-4 nolu koordinatlara göre alanı hesaplanan ve (A) ile gösterilen 4.681,00 metrekare yüzölçümündeki bölümün 126 sayılı parselden ifrazı ile bu yerlerin, tarla niteliğiyle 1/2’şer pay ile davacılar … ve …’ın en az 20 yıldır kullanımlarında olduğu ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin beyanlar hanesine belirtme yapılarak Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalılar Hazine ve Orman İdaresi vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 27.02.2017 tarihli ve 2015/11546 Esas, 2017/1553 Karar sayılı kararı ile “temyize konu 126 parselin (A) ile gösterilen bölümüne ilişkin davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) Ek 4 üncü maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, davacıların dava tarihi itibariyle taşınmazın kullanımlarında olduğunu ispat etmesinin gerektiğini, somut olayda, keşifte bilgisine başvurulan bilirkişiler tarafından düzenlenen 20.06.2013 günlü teknik raporda, 126 parselin (A) ile gösterilen toplam 4.681,00 m2 lik bölümünün III. Sınıf kuru tarım alanı olduğu, kuzeydoğuda kalan kısmında anız kalıntıları güneydoğuda kalan kısmında ise ot türü bitkiler bulunduğu, önceden ekilmiş ve terk edilmiş tarla niteliğinde olduğu bildirildiği halde, keşif zaptına geçen mahkeme gözleminde taşınmaz bölümünde yer yer armut ağacı ve birkaç meşe ağacı bulunduğu, hali hazırda sürülü olduğu ama üzerinde ekili bir şey bulunmadığı, etrafında yer yer çam ve meşe ağaçları bulunduğu, keşifte bilgisine başvurulan yerel bilirkişilerin ise taşınmaz bölümünün davacıların dedesi …’ye aitken ondan babaları İbrahim’e ondan da davacılara kaldığı, çok eski tarihlerden beri tarım alanı olarak kullanıldığının beyan edildiği, tanık …’in de yerel bilirkişi beyanları ile uyumlu beyanda bulunduğu; bu haliyle keşifte zapta geçen mahkeme gözlemi, yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile bilirkişiler tarafından düzenlenen ortak raporda taşınmazın kullanım durumuna ilişkin tespitlerin birbiriyle çelişkili olduğu, bu haliyle dosya içeriğinin hüküm kurmaya yeterli olmadığı; bu nedenle, mahkemece bir fen, bir ziraat ve bir orman bilirkişi ile keşif yapılarak çekişmeli taşınmaz bölümü hâkim tarafından gözlemlenmesinin, taşınmaz üzerinde neler bulunduğunun (bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı, yaşları vb.) ayrıntılı olarak keşif tutanağına yazılması, taşınmaz üzerindeki, orman ağaçlarının sayısı, yaşı, cinsi, taşınmaz üzerinde toplu veya dağınık olarak bulunup bulunmadıkları, orman ağaçları taşınmaz üzerinde toplu halde bulunuyor ise o bölüm fen bilirkişi raporunda ayrıca gösterir ve çekişmeli taşınmazın eylemli orman olup olmadığını ve taşınmazın kullanım durumunu açıklar ayrıntılı rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, temyize konu 126 nolu parselin “A” harfi ile gösterilen kısmının üzerinde buğday ekili olduğu ve 2 adet yabani armut ağacının bulunduğu, dava konusu yerin davacılara murislerinden intikal ettiği, tespit tarihi olan 2011 yılında ve öncesinde de kiraya verilerek de olsa ekonomik ama uygun bir kullanımın olduğu, bu hususun mahalli bilirkişi beyanlarından ve hava fotoğraflarından anlaşıldığı, dava konusu yerin ormanla bir ilgisinin olmadığının bilirkişi raporları ile de tasdik edildiği, davacıların kullandığı eylemli orman olarak gözüken alanın orman ağaçları ile kaplı değil, tarım arazisi vasfında ve üzerinde buğday bitkisinin olduğu, böylece bu kısmın eylemli orman sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 126 nolu parselin 15.08.2018 tarihli teknik krokide “A” harfi ile gösterilen 5.399,06 m² yüzölçümlü kısmının ifraz edilerek adanın en son parsel numarası ile parselin kadastro tutanağında beyanlar hanesinde geçen “taşınmazın tamamı eylemli orman haline dönüşmüştür” şerhinin iptali ile yerine “davacılar … ve …’ın 1/2 şer pay ile kullanımındadır” ve “6831 sayılı Orman Kanunu’nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır” şerhi yazılarak taşınmazın tarla niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 126 nolu parselden geriye kalan 473098.85 m² kısmın tespit gibi orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalılar Hazine ve Orman İdaresi vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
1. Davalı … İdaresi vekili temyiz dilekçesinde, Yargıtay bozma kararına aykırı olarak düzenlenen, gerekçesiz ve denetime imkan vermeyen bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, çekişmeli taşınmazın kabul edilen bölümlerinin eylemli orman vasfı taşıdığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, Yargıtay bozma kararına aykırı olarak düzenlenen, gerekçesiz ve denetime imkan vermeyen bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, çekişmeli taşınmazın orman vasfı taşıdığını ve davacının bu tür yerleri zilyetlikle iktisap edebilmesinin mümkün bulunmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 3402 sayılı Kanun’un Ek 4 üncü maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6831 sayılı Kanun’un 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesi, 3402 sayılı Kanun’un Ek 4 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 Sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalılar Hazine ve Orman İdaresi vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

7139 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

1086 sayılı Kanun’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 … içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.