Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/8966 E. 2022/2073 K. 08.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8966
KARAR NO : 2022/2073
KARAR TARİHİ : 08.03.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı … İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Mahkemenin verdiği önceki tarihli karar … tarafından bozulmuş olup, … bozma ilamında özetle “Kadastro Mahkemesinin 2002/5 Esas, 2002/18 Karar sayılı dosyasına konu taşınmaz bölümlerinin neresi olduğunun ve tapuya tescil edilip edilmediklerinin belirlenmesi, varsa tapu kayıt suretleri getirtilmesi, mükerrer tesbit ve tescil olup olmadığının tespit edilmesi, Kadastro Mahkemesinin 2002/5 Esas, 2002/18 Karar sayılı dosyasında dava edilen taşınmaz bölümlerinde 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uygulamasının iptal edilerek orman niteliği ile tescile karar verildiğinden orman rejimi dışına çıkarılma işleminin yalnız bu bölümler yönünden iptal edildiğinin düşünülmesi, orman rejimi dışına çıkarma işleminin kesinleştiği bölümlerin eylemli halinin tespit edilmesi, sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Davacı … İdaresinin 195 ada 171 parsele yönelik temyiz itirazları bakımından;
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre 195 ada 171 parsele yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı … İdaresinin 195 ada 170 parsele yönelik temyiz itirazları bakımından;
Somut uyuşmazlık incelenmeden önce usuli müktesep hak üzerinden kısaca durulması gerekmektedir. Usuli müktesep hak, bir davada taraflar, mahkeme ve … tarafından yapılmış ve istisnalar kapsamında olmayan bir işlemle taraflardan biri lehine doğmuş uyulması zorunlu olan hakkı ifade eder. Mahkemenin …’ın bozma kararını uymasıyla bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış bir hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli müktesep hak gerçekleşebilir.
6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla somut uyuşmazlıkta temyiz kanun yoluna dair 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulanması gerektiğinden söz konusu Kanun incelendiğinde usuli müktesep hakka ilişkin açık bir hükmün bulunmadığı, usuli müktesap hak ilkesi, davaların uzamasını önlemek hukuki alanda istikrar sağlamak ve yargı kararlarına karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla … uygulamaları ve öğretide kabul görmüş usul hukukunun vazgeçilmez ilkelerinden biri haline gelmiştir. Bu ilke, özlü bir biçimde 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Umumi Heyeti Kararı ile açıklanmış olup iş bu kararda da belirtildiği gibi, bozmaya uyulmakla bir taraf yararına “usulî müktesep hak” doğar. Artık bozmanın kapsamına girmeyen hususlarda yeni bir karar verilemez. Ancak usulî müktesep hak müessesesinin, özellikle kamu düzeni düşüncesi ile kabul edilmiş bazı istisnaları mevcuttur. Usul hukukunda … içtihatları ile kabul edilmiş olan usuli müktesep hak ilkesine, yine … içtihatları ile kabul edilmiş istisnalar bulunduğu, bu istisnalardan birisi de maddi hata sonucu verilmiş … kararıdır. … İçtihadları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 Esas, 1959/5 Karar, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usuli müktesep hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı kararından dönmesi mümkündür.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde Mahkemece Orman İdaresinin davasının reddine karar verilmişse de bozma ilamından önce Mahkemece her iki parselin de tapusunun iptali ve orman vasfıyla tescili ile üzerindeki şerhlerin terkinine karar verildiği, bu kararın yalnız 195 ada 171 parselin kullanıcısı ve şerh sahibi olan … vekili tarafından temyiz edildiği, 195 ada 170 parsel kullanıcısı ve şerh sahibi olan … tarafından temyiz edilmediği bu haliyle önceki kararın 195 ada 170 parsel bakımından kesinleştiği ve … (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin bozma ilamının maddi hataya dayandığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece 195 ada 170 parselin tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, tapunun beyanlar hanesindeki “6831 sayılı Kanun’un 2/b maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkartılmıştır.” beyanı ile muhtesat bilgilerindeki “1049850 sistem nolu ağaç tipinde Dursun … oğlu 1961 doğumlu …’ın 1982 yılından beri kullanımındadır” kayıtlarının terkinine karar verilmesi gerekirken, Orman İdaresinin davasının reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle, davacı … İdaresinin 195 ada 171 parsele yönelik temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan davacı … İdaresinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 195 ada 170 parsel yönünden 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince … ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 08.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.