Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/8890 E. 2022/656 K. 02.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8890
KARAR NO : 2022/656
KARAR TARİHİ : 02.02.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili ve dahili davalı … İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı …, … İlçesi Aşkarbeyli- Düğünyurdu Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 30.12.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.620,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve dahili davalı … İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, TMK’nin 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, çekişmeli taşınmaz bölümünün davacı adına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dosyada bulunan fen bilirkişi krokisinde, taşınmazın sınırlarında bulunan parseller gösterilmediğinden, taşınmazın konumu ve sınırları anlaşılamamaktadır. Ayrıca orman yönünden yapılan araştırma da yeterli değildir. Taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmamış, hava fotoğraflarından yöntemine uygun şekilde yararlanılmamıştır. Bu kapsamda hava fotoğraflarının harita ve jeodezi uzmanı bilirkişisine incelettirilmesi gerekirken, hava fotoğrafı incelemesi bu konuda uzmanlığı bulunup bulunmadığı anlaşılmayan orman bilirkişisi tarafından yapılmış ve hava fotoğrafı incelemesi neticesi sunulan raporda, dava konusu taşınmazda imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda her hangi bir bilgiye yer verilmeden yalnızca taşınmazın güncel fiziki özelliklerinin açıklanması ile yetinilmiştir. Öte yandan, taşınmazın kullanım süresi ile niteliğini ve varsa üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi belirlemek bakımından yerel bilirkişi dinlenilmemiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonucu ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre dava tarihi olan 2013 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, orman tahdit haritası ile işe başlama, çalışma ve sonuçlandırma tutanakları Orman İdaresi’nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve varsa amenajman planı ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları celp edilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile daha önceki keşiflerde görev almamış, bu konularda uzman üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, orman mühendisi bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazın öncesinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman tamamlandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi hâlinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, imar ve ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını içerir, önceki ziraat bilirkişi raporunu irdeler şekilde, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, uydu fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılmak ve hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi suretiyle, taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığını, mevcut ise zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü, taşınmazın imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını belirtir şekilde rapor düzenlemesi istenilmeli; orman mühendisi bilirkişiden, bölgede orman tahdidinin ne zaman yapılıp kesinleştiği, taşınmazın tahdit dışında bırakılıp bırakılmadığı, ormandan açılıp açılmadığı ve orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda orman tahdid haritası ile memleket haritası ve hava fotoğrafı incelemesine dayalı olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; bundan sonra dava tarihine kadar zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin olarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekili ve dahili davalı … İdaresi vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince … ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 02.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.