Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/8875 E. 2022/6806 K. 07.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8875
KARAR NO : 2022/6806
KARAR TARİHİ : 07.09.2022

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün bir kısım davalılar… ve müşterekleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R
Kadastro sırasında, … İli Devrek İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 124 ada 9 parsel 8.498,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bahçe vasfıyla, 124 ada 12 parsel sayılı 9.391,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tarla vasfıyla davalılar adına tespit edilmiştir.
Davacı … İdaresi çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden oldukları iddiasına dayanarak dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne çekişmeli 124 ada 9 ve 12 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar… ve müşterekleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne çekişmeli taşınmazların orman vasfı ile hazine adına tescillerine karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazların eğiminden bahsedilmiş ise de eğimin neye göre belirlendiği, klizimetre ile ölçülüp ölçülmediği açıklanmamış, taşınmazların niteliğinin saptanması bakımından bulunduğu yeri kapsar en eski tarihli dahil stereoskopik hava fotoğraflarının tamamı üzerinde usulünce inceleme yapılmamış, çekişmeli taşınmazlara ilişkin fotometrik ve fotogrametrik paftalar getirtilmemiş, keşif sırasında çekilecek yakın plan ve panoramik fotoğraflardan yararlanılmamış, davalıların çekişmeli taşınmazlar hakkında taraflar arasında önceden görülen dava dosyasından bahsetmelerine rağmen ilgili dava dosyası ve krokileri getirilerek zeminde uygulanmamış aynı yere ilişkin bir dava olup olmadığı taraflar arasında kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Hâl böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, yöreye ait en eski tarihli dahil memleket haritası ve hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planları ile Devrek Asliye Hukuk Mahkemesinin 1968/454 Esas, 1987/228 Karar sayılı dava dosyası ve krokileri dosya içine alındıktan sonra yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyedlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazların gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazların imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazların ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmazların 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, davalıların dayandıkları dava dosyası ve krokileri okunmak suretiyle aynı yere ilişkin görülen bir dava olup olmadığı belirlenerek taraflar yönünden kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilmeli, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerlebir kısım davalılar… ve müştereklerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.