Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/8761 E. 2022/7698 K. 04.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8761
KARAR NO : 2022/7698
KARAR TARİHİ : 04.10.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Alanya 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen kararın davalılar … ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle “hükme esas bilirkişi raporunda haritaların çakıştırılması sırasında kesinleşen ilk orman kadastro haritası ile ilk arazi kadastro paftasının aynı yöntemle ölçekleri kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de orman kadastro haritasını ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrilmek ve Orman Kadastrosu ve Aynı Kanun’un 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesi ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmadığı belirtilerek; bu nedenle Mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden keşif yapılarak Kanun ve yönetmelikte tarif edildiği şekilde taşınmazın kesinleşen orman kadastrosuna göre konumunun belirlenmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine, … İli Alanya İlçesi Okurcalar Beldesi 190 ada 2 parsel sayılı taşınmazın orman ve fen bilirkişisinin müşterek imzalı 01.03.2013 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.155,18 m2 kısmının tapu kaydının iptaline, orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın geri kalan 18.475,82 m2 kısmına yönelik fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davalılar adına hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar … ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmişse de delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür. Şöyle ki; dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede arazi kadastrosu 1956 yılında yapılarak kesinleşmiş ve dava konusu taşınmaz için kadastro sonucu tapu kaydı oluşmuş, ifraz ve tevhid işlemleri sonucu taşınmaz 800 parsel sayısı ile davalılar adına tapuya tescil edilmiş, daha sonra yörede yapılan uygulama kadastrosu sonucu 190 ada 2 parsel sayısını almıştır. Yörede orman kadastrosu ise 1988 yılında 6831 sayılı Kanun uyarınca yapılmış ve kesinleşmiştir.
1988 yılında yapılan orman kadastrosuna ilişkin çalışma tutanaklarında dava konusu taşınmazı kuzeyden sınırlayan 130-91 orman sınır noktaları tarif edilirken “… 130 numaralı orman sınır noktasından batı yönde orman sınırı tapu sınırına uyularak takip edildikten sonra 10 nolu tutanakta tesis edilen 91 nolu orman sınır noktasına gelinerek Kocayatak Devlet Ormanının dış sınır poligonu kapatıldı …” denildiği görülmektedir.
Tutanaktaki bu tariften orman sınırının tapu sınırına aynen uyularak çizildiği anlaşılmaktadır ki; bu çalışmanın yapıldığı tarihte taşınmaz tapulu olduğundan dava konusu taşınmazın kesinleşen orman tahdidi dışında kaldığı sabittir. Eldeki dava, Orman İdaresi tarafından dava konusu taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığı iddiası ile açılmış olup, açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmazın orman sınırları dışında kaldığı anlaşıldığından Orman İdaresinin davasının reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde değerlendirmeyle kısmen kabul kararı verilmesi hatalı olup hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan gerekçelerle davalılar … ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 04.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.