Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/8671 E. 2022/6742 K. 06.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8671
KARAR NO : 2022/6742
KARAR TARİHİ : 06.09.2022

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, tavzih talebinin kabulüne dair ek karar verilmiş olup ek kararın davacılar Orman İdaresi ve Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacılar Hazine ve Orman İdaresi, … ilçesi … Beldesi 140 ada 3, 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, davalılar adına yapılan tespitlerin iptali ile taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmışlardır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu 140 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın reddine, 140 ada 4 parsel sayılı taşınmazın A harfi, 140 ada 5 parsel sayılı taşınmazın A ve D harfleri, 140 ada 6 parsel sayılı taşınmazın A ve D harfleri ile gösterilen bölümlerinin orman vasfıyla Hazine adına tesciline, 140 ada 4 parsel sayılı taşınmazın C harfi, 140 ada 5 parsel sayılı taşınmazın B ve C harfleri ile 140 ad 6 parsel sayılı taşınmazın B ve C harfleri ile gösterilen bölümlerinin ise tepit gibi tesciline karar verilmiş ve hüküm, Yargıtayca onanarak kesinleşmiştir.
Bilahare, davalıl … ve arkadaşları 23.06.2017 havale tarihli dilekçeleriyle, dava konusu 140 ada 6 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün hüküm ile kadastro tutanağında farklı hesaplandığını ve 140 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği için taşınmazların tapuya tescil edilmediğini belirterek, tavzih talebinde bulunmuşlardır.
Mahkemece 30.05.2018 tarihli ek kararla, dava konusu Samsun ili … ilçesi … Mahallesi 140 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline; 140 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın kısmen kabulü ile dosyada mevcut 25.06.2010 tarihli müşterek bilirkişi raporunda (A) sembolü ile gösterilen 1.007,72 m²’lik kısmının ayrı bir parsel numarası verilerek orman vasfı ile Hazine adına, (B) sembolü ile gösterilen 632,26 m²lik kısmının ayrı bir parsel numarası verilerek fındık bahçesi vasfı ile davalı … adına, (C) sembolü ile gösterilen 1.202,44 m²’lik kalan kısmının ise 140 ada 4 parsel sayılı taşınmaz olarak fındık bahçesi vasfı ile davalı … adına tapuya kayıt ve tesciline; 140 ada 5 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın kısmen kabulü ile dosyada mevcut 25.06.2010 tarihli müşterek bilirkişi raporunda (A) sembolü ile gösterilen 2.044,82 m²’lik kısmının ve (D) sembolü ile gösterilen 343,50 m²’lik kısmının ayrı birer parsel numarası verilerek orman vasfı ile ye Hazine adına, (B) sembolü ile gösterilen 996,73 m²’lik kısmının ayrı bir parsel numarası verilerek fındık bahçesi vasfı ile davalı … adına, (C) sembolü ile gösterilen 2.189,13 m²’lik kısmının ise 140 ada 5 parsel sayılı taşınmaz olarak fındık bahçesi vasfı ile yine davalı … adına tapuya kayıt ve tesciline; 140 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın kısmen kabulü ile dosyada mevcut 25.06.2010 tarihli müşterek bilirkişi raporu ile 21.03.2018 havale tarihli bilirkişi ek raporunda (A) sembolü ile gösterilen 2.682,89 m²’lik kısmının ve (D) sembolü ile gösterilen 590,25 m²’lik kısmının ayrı birer parsel numarası verilerek orman vasfı ile Hazine adına, (B) sembolü ile gösterilen 490,93 m²’lik kısmının ayrı bir parsel numarası verilerek fındık bahçesi vasfı ile davalı … adına, (C) sembolü ile gösterilen 2.110,95 m²’lik kısmının ise 140 ada 6 parsel sayılı taşınmaz olarak kargir ev ve fındık bahçesi vasfı ile davalı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ve iş bu ek karar, davacılar Orman İdaresi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dava konusu 140 ada 3 parsele yönelik temyiz itirazları yönünden: Davalılar 25.06.2017 havale tarihli tavzih dilekçelerinde, dava konusu 140 ada 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tavzih talebinde bulunmuş olmalarına rağmen Mahkemece talep aşılmak suretiyle 140 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkında da tavzih kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2. Dava konusu 140 ada 4 ve 5 parsellere yönelik temyiz itirazları yönünden: Her ne kadar Mahkemece, 140 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki 2014/64 Esas, 2014/108 Karar sayılı hükmün tavzihine karar verilmiş ise de, daha önce verilen ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen mahkemenin 2008/123 Esas, 2012/2 Karar sayılı kararıyla bu taşınmazlar hakkında tescile dair hüküm kurulduğu anlaşılmış olup, taşınmazların tapuya tesciline esas olan karar mahkemenin 2008/123 Esas ve 2012/2 Karar sayılı kararı olduğu halde, dava konusu 140 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm tesis edilen 2014/64 Esas, 2014/108 Karar sayılı kararın tavzihine karar verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
3. Dava konusu 140 ada 6 parsele yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Az yukarıda açıklandığı üzere, 140 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hakkında da Mahkemece verilen 2008/123 Esas ve 2012/2 Karar sayılı kararda tescile dair hüküm kurulduğu ve söz konusu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmış olup, taşınmazın tapuya tesciline esas olan mahkeme kararı 2008/123 Esas, 2012/2 Karar sayılı mahkeme kararı olduğundan, Mahkemece tavzihine karar verilmesi gereken hüküm 2008/123 Esas, 2012/2 Karar sayılı kararıdır. Farklı düşünce ile yanılgı sonucu 140 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen 2014/64 Esas ve 2014/108 Karar sayılı karar hakkında tavzih talebinin kabul edilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1, 2 ve 3 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkemenin tavzihe dair ek kararının 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 06.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.