Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/8595 E. 2022/2395 K. 16.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8595
KARAR NO : 2022/2395
KARAR TARİHİ : 16.03.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Sakarya İli Hendek İlçesi Çamlıca Beldesi Yeşiller Mahallesinde; 1966 yılında 766 sayılı Kanuna göre yapılan ve kesinleşen arazi kadastrosu çalışmaları, 17.04.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulamaları ile 1987 yılında yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde çalışmaları bulunmaktadır.
1966 yılında yapılan tapulama çalışmaları sonucunda tarla vasfıyla…adına tespit ve tescil edilen 131 sayılı 2.830,00 m² alanlı taşınmaz; 5304 sayılı Kanun’un 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanun’un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 106 ada 28 parsel numarasıyla 2.985,75 m² yüzölçümüyle ve yeni haritası ile malik hanesi ”Tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tespit edilmiş ve 21.03.2012 ilâ 19.04.2012 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
Davacı … İdaresi, Kadastro Mahkemesine hitaben verdiği 19.04.2012 tarihli dilekçesinde, dava konusu 106 ada 28 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içerisinde kaldığını ileri sürerek orman tahdit sınırları içerisinde kalan bölümünün tespitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 133,04 m²’lik kısmının orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, (B) harfi ile gösterilen 2.852,71 m²’lik kısmın tapu kaydında olduğu gibi tapuya tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davacı … İdaresi tarafından temyiz edilmekle, … (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 16.01.2014 tarihli ve 2013/9338 Esas, 2014/563 Karar sayılı ilamıyla Kadastro Kanunu’nun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan işleme itiraz talebi yönünden olumlu-olumsuz bir karar verilmesi, taşınmazın kesinlemiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan devlet ormanı olduğu iddiası yönünden ise genel mahkemeler için görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Kadastro Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, mülkiyet iddiasına yönelik davanın tefriki ile Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, davacı vekilinin talebi üzerine dosyanın gönderildiği Asliye Hukuk Mahkemesinde dava eldeki esasa kaydedilmiş ve yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmazın tamamının kesinleşmiş Devlet Ormanı sınırları dışında, ziraat arazisi kısmında kaldığı, orman sayılmayan yerlerden olduğu ve orman vasfında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili temyize gelmiştir.
Dava kesinleşmiş orman tahdidinde kaldığından bahisle dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, eldeki davanın tefrik edildiği dava konusu taşınmazın uygulama kadastrosu işlemine itiraz istemine yönelik asıl davada Kadastro Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 133,04 m²’lik alanın 42-43-44-45 OS noktaları ile çevrili olduğu ve kesinleşmiş orman tahdidinde kaldığının bildirildiği, eldeki davada Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise dava konusu taşınmazın tamamının orman tahdit haritası dışında kaldığının bildirildiği, Mahkemece sözkonusu çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu anlaşıldığına göre, Mahkemece sözkonusu çelişkinin nedeninin araştırılması, asıl dosya da gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince … ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 16.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.