YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8527
KARAR NO : 2022/4676
KARAR TARİHİ : 18.05.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Orman Tahdidine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün Yargıtayca duruşma yapılması suretiyle incelenmesi davacılar vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi ise davalı … vekili tarafından istenilmiş olmakla, duruşma talebinin değerden reddine karar verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … ve arkadaşları, tapuda adlarına kayıtlı bulunan Çukurova ilçesi … Köyü 332 parsel sayılı taşınmazın, yörede 1998 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında orman olmadığı halde orman sınırı içine alınmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, orman kadastrosunun iptali istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin önceki hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince onandıktan sonra, davacılar vekilinin karar düzeltme talebi Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 16.12.2010 tarihli ve 2010/15622 Esas, 2010/16079 Karar sayılı ilamıyla kabul edilerek onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar verilmiş ve söz konusu bozma ilamında, “eksik inceleme ile karar verildiği, rapora ekli memleket haritası örneği silik olduğundan denetlenemediği gibi, memleket haritasının düzenlendiği … fotoğraflarının da getirtilerek incelenmediği açıklanarak, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesinin isabetsizliğine” değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu taşınmazın eylemli ve hukuksal olarak orman vasfında olduğu gerekçesiyle davanı reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı … İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 sayılı Yasa’nın 11. Maddesi uyarınca tapu kaydına dayalı olarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılan orman kadastrosunun iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 10.07.1998 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Yasa’nın 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma gerekleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmemiş ve eksik araştırma ve inceleme ile yetersiz bilirkişi raporları esas alınmak suretiyle karar verilmiştir. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma ilamında, memleket haritasının düzenlenmesine dayanak … fotoğraflarının getirtilerek incelenmediği hususuna değinildiği halde, bozma sonrası dosyaya ibraz edilen raporlarda da … fotoğraflarına yer verilmemiş, 1952 tarihli … fotoğrafı eklenen 18.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda ise, orijinal – renkli (renkli fotokopi) … fotoğrafı ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de … fotoğrafı ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrilmemiş ve komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte … fotoğrafı üzerinde gösterilmemiştir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle en eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanının katılımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, getirtilen belgeler çekişmeli taşınmazla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasa’nın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 tarihli ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 tarihli ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 tarihli ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasa’nın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, dağılımı ve kapalılık oranı tespit edilmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak tahdit haritasıyla irtibatlı taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve … fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve … fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar ve … fotoğrafı üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte krokili, bilimsel verileri bulunan, denetlemeye elverişli rapor düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, hükmüne uyulan bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden eksik araştırma ve incelemeye davayı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nin geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı … İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan harcın talepleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.