Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/8040 E. 2022/5127 K. 01.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8040
KARAR NO : 2022/5127
KARAR TARİHİ : 01.06.2022

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalılar Hazine ve Orman İdaresi vekilleri ile katılma yoluyla davacı ve asli müdahil vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi (8.) Hukuk Dairesince, davacı ve asli müdahil vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı Hazine ile Orman İdaresi vekilinin istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davacı ile asli müdahilin davasının reddine karar verilmiş olup, bu kez asli müdahil … vekilince Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı …, … ilçesi … Köyü 2593 parsel sayılı taşınmazın sadece kendi zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek, tapunun beyanlar hanesindeki şerhin iptali ile taşınmazın kendi kullanımında olduğuna dair şerh verilmesi istemiyle dava açmış; asli Müdahil … ise, taşınmazın zilyetliğini davacı …’den devraldığını ve 2006 yılından bu yana taşınmazın zilyedi olduğunu belirterek, mevcut şerhin iptali ile lehine zilyetlik şerhi verilmesi talebiyle davaya katılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; asli müdahilin davasının kabulüne, dava konusu 2593 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhin iptali ile taşınmazın 2006 yılından bu yana …’nin kullanımda olduğu, taşınmaz üzerindeki bina, ağaç ve muhdesatların da …’ye ait olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hükmün davalılardan Hazine ve Orman İdaresi vekilleri ile katılma yoluyla davacı ve asli müdahil vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacı ve asli müdahil vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı Hazine ile Orman İdaresi vekilinin istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davacı ile asli müdahilin davasının reddine karar verilmiş ve iş bu karar, asli müdahil … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kullanım kadastrosu sırasında 6831 sayılı Orman Kanun’un 2/B maddesi gereği orman sınırları dışına çıkartılarak mülkiyeti Hazine adına tespit edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
1. 6292 sayılı Kanun’un 6. Maddesi uyarınca, 2/B alanlarında bulunan taşınmazlar hakkında, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen veya bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenecek güncelleme listelerine veya kadastro tutanakları ya da kesinleşmiş mahkeme kararları esas alınarak oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre, taşınmazların 31.12.2011 tarihinden önce veya sonra kullanıcısı ve / veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen ve hak sahibi sayılan kişilerin, 6292 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 26.04.2012 tarihinden itibaren idareye başvurmaları sağlanarak, hak sahibi kişilerin mağduriyetlerinin önlenmesi ve bu taşınmazların da değerlendirilmeleri amaçlanmıştır.
Kullanıcı şerhine itiraz davalarında, husumetin taşınmazın tapu kayıt maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde lehine şerh verilen gerçek veya tüzel kişilere yöneltilmesi zorunludur.
6100 sayılı HMK’da davaya dahil edilme (dahili davalı – dahili davacı) diye bir müessese bulunmayıp, ıslah suretiyle dahi tarafın değiştirilemeyeceği genel usul kuralıdır. Bir başka anlatımla zorunlu dava arkadaşlığı hariç bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilmesi olanaksızdır. Davada taraf olmayan kimse veya kişi hakkında hüküm kurulamaz. (HMK. 297. md.)
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davaya konu … ilçesi … Köyü 2593 parsel sayılı taşınmazın, 1999 yılında yapılan tesis kadastrosu çalışmalarında orman sınırı dışına çıkartılan taşınmazlardan olduğu ve Hazine adına tespit edildiği, bu tespit sırasında beyanlar hanesine, davacı … ile davalılar … ve … adına pay belirtilmeksizin kullanıcı şerhi konulduğu ve bu şekilde 2000 yılında itirazsız kesinleşerek ve aynı şerhle Hazine adına tapuya tescil edildikten sonra, 2009 yılında kullanıcı devri sebebi ile davacı …’in adının beyanlar hanesinden çıkarılarak yerine müdahil …’nin adının yazıldığı anlaşılmaktadır.
Çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde davalı … İdaresi lehine herhangi bir şerh bulunmadığına göre, davalı … İdaresinin, açılan davalarda pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı açıktır.
Davacı …’in açtığı asıl davada ve asli müdahale davasında Orman İdaresinin taraf gösterilmediği, davanın ilk açıldığı … Kadastro Mahkemesinin 2010/24 Esas sayılı dosyasının 03.11.2010 tarihli oturumunda mahkemenin (2) nolu Orman Genel Müdürlüğüne dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir tebligat çıkartılması yönündeki ara kararı doğrultusunda Orman İdaresinin davaya dahil edildiği, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesi karar başlıklarında davalı sıfatı ile yer aldığı anlaşılmakta olup, davada pasif husumet ehliyeti ve diğer davalılarla da zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan Orman İdaresinin davaya mahkemece re’ sen dahil edilmesi ona dosyada taraf sıfatı kazandırmayacağı gözetilmeksizin, karar başlığında davalı olarak gösterilip aleyhine kesin hüküm oluşturacak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
2. Davalı Hazine vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurması yönünden; Temyize konu 2593 sayılı taşınmaz tapuda Hazine adına kayıtlı olup, incelemeye konu dava açılmazdan önce de taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde davanın tarafları olan gerçek kişiler lehine kullanıcı şerhi mevcuttur. Asli müdahil …, açtığı davayla tapunun beyanlar hanesinde kendi dışındaki … ve … lehine olan zilyetlik şerhinin iptali ile taşınmazın tamamının kendi kullanımında olduğuna dair şerh verilmesini istemiş ve İlk Derece Mahkemesince de davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı incelendiğinde, asli müdahil lehine, tapu kaydındaki mevcut diğer zilyetler aleyhine hüküm kurulduğu, davalı Hazine’nin mülkiyet hakkının aynen muhafazasına karar verildiği gibi aleyhine de yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmaktadır.
Buna göre; aleyhine hüküm kurulmayan davalı Hazine’nin, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmasında hukuki yararı mevcut olmayıp bu gerekçe ile davalı Hazine vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak asli müdahilin davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asli müdahil … vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile HMK’nin 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın … Bölge Adliye Mahkemesi (8.) Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.