Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/7643 E. 2023/2274 K. 11.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7643
KARAR NO : 2023/2274
KARAR TARİHİ : 11.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf Başvurusunun Esastan Reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkin yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yargılamanın yenilenmesi talebinin usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın yargılamanın yenilenmesini isteyen müdahil davacı … vekili, müdahil davacı … ve arkadaşları vekili ile davacı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı Hazine temsilcisinin istinaf başvurusunun hukuki yararı bulunmadığından, müdahil davacı … vekili ve müdahil davacı … ve arkadaşları vekilinin istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı yargılamanın yenilenmesini isteyen müdahil davacı … vekili ve müdahil davacı … ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Kadastro sırasında … İli … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 1 parsel sayılı 30.555,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/8’er payla … ve müşterekleri adına tespit edilmiştir.

Davacı Hazine temsilcisi, çekişmeli taşınmaz üzerinde davalılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, taşınmazın kadastro tespitinin iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmış; … ve arkadaşları ise vergi kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ve adlarına tescili istemiyle davaya katılmışlardır.

Mahkemece verilen, davacı Hazinenin davasının kabulüne, müdahil davacıların davasının reddine ilişkin hükmün, müdahil davacılar vekili ve bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 19.06.2012 tarihli ve 2012/2564 Esas, 2012/9326 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen hükmün, davacı Hazine vekili ve müdahil davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 14.01.2014 tarihli ve 2013/8870 Esas, 2014/499 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş; müdahil davacılar vekilinin karar düzeltme talebi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 30.10.2014 tarihli ve 2014/5109 Esas, 2014/8954 Karar sayılı ilamıyla; müdahil davacıların karar düzeltme istemlerinin kabulü ile müdahil davacıların temyizi yönünden dairenin önceki verilen onama kararının kaldırılarak, hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı Hazine temsilcisinin karar düzeltme talebi üzerine ise aynı dairenin 15.06.2015 tarihli ve 2015/4344 Esas, 2015/5843 Karar sayılı ilamıyla; karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş ve hüküm 15.06.2015 tarihinde kesinleşmiştir.

2. Müdahil davacı … ve arkadaşları vekili 28.01.2019 havale tarihli dilekçesi ile; hükmü kesinleştirilen Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2014/5109 Esas ve 2014/8954 Karar sayılı ilamında; “müdahil davacıların taşınmazın kök murislerinden geldiğini kanıtlayabilecek hiçbir delil sunmadıkları” ibaresinin ağır yargılama hatası olduğunu, 1937 ve 1969 tarihli vergi kayıtlarının dosyada mevcut bulunduğunu, bu kayıtlarda ismi geçen …’in müvekkillerinin dedelerinin babası olup, müvekkillerinin murisi evvellerine ait olan vergi kayıtlarının dava konusu taşınmaza Mahkemece yapılacak keşifte uygulanmadığını, karar yerinde tartışılmadığını, Yargıtay ilamında da vergi kayıtlarından bahsedilmeden karar verilmesi nedeniyle usul ve kanuna aykırı olduğunu, dava konusu 109 ada 1 parsel sayılı taşınmazın müvekkillerine ait olduğunu ileri sürerek, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile … Kadastro Mahkemesinin 2012/34 Esas ve 2013/16 Karar sayılı kararının kaldırılarak, çekişmeli 109 ada 1 nolu parsel sayılı taşınmazın müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalılar; davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “yargılamanın iadesi nedeni olarak ileri sürülen 1937 ve 1969 tarihli tahrir kayıtlarının dava dosyasında baştan beri mevcut olduğu, temyiz ve karar düzeltme aşamalarında da dava dosyasında bulunduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 375 inci maddesinde belirtilen yargılamanın iadesi sebeplerinin oluşmadığı” gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebinin usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı yargılamanın yenilenmesini isteyen müdahil davacı … vekili, müdahil davacı … ve arkadaşları vekili ile davacı Hazine temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Müdahil davacı … vekili istinaf dilekçesinde; dava dosyasına sunulan 1937 ve 1969 sayılı arazi tahrir kayıtlarının, verilen kararlarda dikkate alınmaması, değerlendirilmemesi, tartışılmaması nedeniyle yeni delil sayılıp yargılamanın yenilenmesi gerektirdiğini, Yargıtay kararında; müvekkilinin taşınmazın kök murislerinden geldiğini kanıtlayabilecek hiçbir delilin sunulmadığına yönelik değerlendirmesinin ağır yargılama hatası olduğunu, karara dayanak olarak gösterilen keşfin eksik yapılması ve bilirkişi beyanlarının gerçeğe aykırı olması nedeniyle, Mahkemece yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ve ayrıca yargılamanın yenilenmesi dilekçesinde ileri sürülen iddialar tekrarlanarak, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Müdahil davacı … ve arkadaşları vekili istinaf dilekçesinde; dava dosyasına sunulan vergi kayıtları hakkında herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadığını, keşifte uygulanmadığını, kararda tartışılmadığını, mahalli bilirkişi beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, Yargıtay kararında; müvekkillerinin taşınmazın kök murislerinden geldiğini kanıtlayabilecek hiçbir delilin sunulmadığına yönelik değerlendirmesinin ağır yargılama hatası olduğunu belirterek ve ayrıca yargılamanın yenilenmesi dilekçesinde ileri sürülen iddialar tekrarlanarak, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Davacı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde; Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “müdahil davacıların yargılamanın yenilenmesi talep edilen dava dosyasındaki yargılama sürecinde öne sürdükleri delillere ve vergi kayıtlarına yargılamanın yenilenmesi talebinde de dayandıkları, yargılama boyunca dayandıkları delillerin incelenmediğini ileri sürdükleri, ileri sürülen sebeplerin olağan kanun yolları aşamalarında incelendiği ve gerekçeli olarak reddedildiği, yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak ileri sürülen nedenlerin 6100 sayılı Kanun’un 375 inci maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirine uymadığı, davacı Hazine aleyhine bir durum yaratılmadığından Hazinenin hükmü temyiz etmede hukuki yararının bulunmadığı, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde ve hükümde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı” belirtilerek davacı Hazine temsilcisinin istinaf başvurusunun hukuki yararı bulunmadığından, müdahil davacı … vekili ve müdahil davacı … ve arkadaşları vekilinin istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, müdahil davacı … vekili ve müdahil davacı … ve arkadaşları vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Müdahil davacı … vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

2. Müdahil davacı … ve arkadaşları vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 ile 374 ve devamı maddeleri,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup müdahil davacı … vekili ve müdahil davacı … ve arkadaşları vekilinin temyiz dilekçelerindeki ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 120,60 TL’nin temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.