Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/7413 E. 2022/7497 K. 28.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7413
KARAR NO : 2022/7497
KARAR TARİHİ : 28.09.2022

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
DAVALILAR : …, …
DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu Tespitine İtiraz
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Alanya Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasında Alanya Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Uygulama kadastro sırasında, … İli Alanya İlçesi … Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda … ve dava dışı … adına kayıtlı bulunan eski 683 parsel sayılı 1.648 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 191 ada 85 parsel numarasıyla ve 1.155,77 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı …, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin uygulamadan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında Alanya Belediye Başkanlığı, dava konusu yerin yol olduğu iddiasına dayanarak davaya katılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın usulden reddine ve çekişmeli taşınmazların uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hükme karşı davacı … tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nce esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı … tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
Eldeki dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi uyarınca, uygulama kadastrosunun, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi amacına yönelik olduğu belirtilmiş olup, şu halde bu tür davalarda taşınmazların mülkiyetinin kim ya da kimlere ait olduğu hususunda bir değerlendirme ya da yargılama yapılmamaktadır.
Diğer yandan 4721 sayılı TMK’nin 693/3. maddesinde, paydaşlardan her birinin, bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabileceği belirtilmiştir. Uygulama kadastrosuna ilişkin ihtilaflarda da paydaşlardan birisinin payı oranında işlemin doğruluğunun denetlenmesini istemesinin davanın niteliği gereği mümkün bulunmadığı, bir diğer ifade ile talebin bölünemez nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, uygulama kadastrosuna ilişkin davaların tüm paydaşlar tarafından birlikte açılmasını gerektirir yasal bir zorunluluk da bulunmamaktadır. Dolayısı ile, 4721 sayılı TMK’nin 693/3. maddesi uyarınca, her bir paydaşın diğer paydaşları temsilen uygulama kadastrosuna ilişkin dava açabileceğinin kabulü gerekir.
Hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, davacı …’ün temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 15.02.2021 tarihli ve 2020/686 Esas, 2021/99 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK’nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.