Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/7113 E. 2023/240 K. 24.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7113
KARAR NO : 2023/240
KARAR TARİHİ : 24.01.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : İstinaf Başvurusunun Esastan Reddine Kararı
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/2-a maddesi uyarınca 2017 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında, … ili … ilçesi … köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı … adına kayıtlı bulunan eski 103 ada 5 parsel sayılı 9.078,39 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada
ve parsel numarasıyla ve 9.100,74 metrekare yüzölçümlü olarak, davalı … ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan eski 103 ada 68 parsel sayılı 3.379,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel numarasıyla ve 6.633,64 metrekare yüzölçümlü olarak, davalı … ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan eski 103 ada 69 parsel sayılı 16.273,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, aynı ada ve parsel numarasıyla ve 13.015,72 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

2.İtirazı kadastro komisyonu tarafından red edilen davacı … vekili dava dilekçesinde; davacıya ait 103 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve aynı zamanda taşınmazın sınırının da yanlış belirlendiğini, yüzölçüm eksikliği ile sınırındaki yanlışlığın davalı … ve müştereklerine ait 103 ada 68 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır.

3.Yargılama sırasında, 18.10.2018 tarihli keşifte davacı …, 103 ada 69 parsel sayılı taşınmaz ile de sınırının hatalı olduğunu belirtmiş olup mahkemece belirtilen taşınmazın uygulama kadastro tutanak aslı getirtilerek taşınmaz davalı hale getirilmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 103 ada 68 parsele malik olduklarını, açılan davayı kabul ettiğini belirtmiştir.
2.Davalı … cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından maliki bulunduğu 103 ada 68 parsel hakkında açılan davada belirtilen parseldeki metrekare artışının doğru olduğunu ancak ilgilinin belirttiği gibi 103/5 parselden değil 103/69 nolu parselden kendi parsellerine aktarılan 3.254 metrekarelik bir bölümün söz konusu olduğunu, davacının belirttiği gibi 103 ada 5 parselde herhangi bir eksilme yada artmanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafa ait parselin sınırlarının değişmediği, 01.11.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfiyle gösterilen kısımların kadastro çalışmaları sırasında davacı tarafa ait parsel içerisinde kalmadığı, uygulama kadastrosu çalışmalarında hata bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın mülkiyet ihtilafına yönelik olduğu gerekçesiyle, davanın esastan reddine, çekişmeli … ili Şabanözü ilçesi Çerçi köyü 103 ada 5, 68 ve 69 parsel sayılı taşınmazların uygulama tespitleri gibi tescillerine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun yıllardır hüküm ve tasarrufunda bulunan alanların tesis kadastrosu sırasında hataen 103 ada 69 parsele dahil edilerek tespit edildiğini ve uygulama kadastrosu sırasında (A) harfi ile gösterilen alanın 103 ada 68 parsele ve (B) harfi ile gösterilen alanın 103 ada 69 parsele dahil edildiğini, hem tesis hem de uygulama kadastrosu ile müvekkiline ait alanların hataen davalılar adına kayıtlı parseller üzerine kaydedildiğini, teknik bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, itiraz ettikleri halde mahkemece itirazlarının gözetilmediğini ve bu rapora dayanarak hüküm kurulduğunu, 1990 tarihli hava fotoğrafının kadastro çalışmalarından çok önce olması ve eski tarihli olması nedeni ile itibar edilmemesi gerektiğini, ayrıca bu alanlarda hiçbir zaman bağımsız kullanım ya da 69 parselin kullanımının olmadığını, 103 ada 69 parsel ile hatalı olarak tespit edilen sınır arasında doğal sınır (tonç) bulunduğunu, ayrıca dava konusu alan ile 103 ada 68 parsel arasında da doğal sınır (tonç)’ın mevcut olduğunu ve bu sınır üzerinde çok yıllık ağaçlar bulunduğunu, dava konusu alanların zeminde sabit şekilde uzun yıllardır kullanıldığını, ancak hem tesis kadastrosunda hem de 22/a çalışmaları sırasında hatalı olarak tespit yapıldığını ve müvekkiline ait alanların komşu parsellere dahil edildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ilk tesis kadastro tespit tarihine en yakın 1990 yılı hava fotoğrafında (A) harfiyle gösterilen 4.102,90 metrekarelik alanın 103 ada 5, 68 ve 69 sayılı parsellerden bağımsız olarak bir kullanımın görüldüğü, (B) harfiyle gösterilen 1.345,64 metrekarelik alanın ise 103 ada 69 sayılı parsel ile bir bütün olarak kullanıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu 22-a uygulaması ile elde edilen yüzölçümünün yenileme çalışmalarının mevzuata uygun olarak oluşturulduğu ve teknik açıdan hatasının da bulunmadığı gerekçesiyle davacı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Sebepleri
Davacı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370.maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/2-a bendi, Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilindeki Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK 371’inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı … vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

54,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 125,50 TL’nin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.