Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/6427 E. 2022/1532 K. 23.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6427
KARAR NO : 2022/1532
KARAR TARİHİ : 23.02.2022

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi

Taraflar arasında … Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro tespiti sırasında … İlçesi … Mahallesi Kurukemer mevkii 1210 ada 14 parsel sayılı taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanunu geçici 8. maddesi gereğince tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, beyanlar hanesine parsel üzerindeki ev ve mandalina ağaçlarının …’e olduğuna dair muhdesat şerhi konulmuştur.
Davacı vekili, taşınmazın 1993 yılında önceki zilyetinden devir alınarak davacı tarafından kullanıldığını, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı ile kazanım koşullarının oluştuğunu açıklayarak taşınmazın davacı adına tescilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince; dava konusu taşınmazın önceden tescil harici alanda kaldığı, bilirkişi raporuna ekli krokide davalı taşınmazın A harfi ile gösterilen 2.068,19 m² miktarındaki kısmının çevresindeki arazilerle birlikte 1960’lı yıllarda dava dışı … tarafından çalılardan temizlenerek imar ve ihyasına başlandığı, imar ve ihya çalışmalarının 1975 yılında tamamlandığı ve tarım arazisine dönüştürüldüğü, 1986-1987 yıllarında …’nın davalı taşınmazı arazisinden ayırarak dava dışı …’e sattığı, …’in de araziyi mandalina bahçesi olarak kullanmaya devam ederek 1993 yılında davacı …’e sattığı, taşınmazın A harfi ile gösterilen kısmının 1975 yılından tespit tarihine kadar …, … ve davacı tarafından 30 yıldan fazla süre nizasız fasılasız eklemeli zilyetlikle ve malik sıfatıyla kullanıldığı, 3402 sayılı Kanun 14 ve 17. maddeleri uyarınca davacı lehine iktisap koşullarının oluştuğu, taşınmazın krokide B harfi ile gösterilen kısmında ise herhangi bir imar ihya faaliyetinin bulunmadığı, bu kısım yönünden davacı lehine iktisap koşullarının oluşmadığı, davanın açıldığı 11.02.2016 tarihinde aynı taşınmaz hakkında … tarafından açılan şerhin iptali davasına ilişkin kararın ve taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin kesinleşmediği anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine, dava konusu 1210 ada 14 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespitinin ve … Kadastro Mahkemesi 2013/728 Esas, 2015/82 Karar sayılı hükmü ile oluşturulan tapu kaydının iptaline, hükme esas alınan 31.05.2018 tarihli bilirkişi raporunu ve ekli krokide davalı taşınmazın A harfi ile gösterilen 2.068,19 m2 miktarındaki kısmının son parsel numarası verilerek tarla niteliği ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı krokide taşınmazın B harfi ile gösterilen 410,47 m2 miktarındaki kısmının hali arazi niteliği ile ve aynı parsel numarası ile … adına tapuya kayıt ve tesciline, bu kısım hakkında tapunun beyanlar hanesine “Taşınmaz üzerinde bulunan 1 adet ev ile yaşları nitelik ve sayıları 31.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen 27 adet zeytin ve meyve ağacı …’e aittir.” şerhinin yazılmasına karar verilmiştir.
Hükme karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce tüm dosya kapsamından krokisinde (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davacı adına edinme koşullarının oluştuğu, krokisinde (B) harfi ile gösterilen bölüm üzerindeki muhdesatların davacı tarafından yapılıp dikildiği ve mahkemece verilen kararın isabetli olduğu anlaşılmakla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davalı Hazine vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına 23.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.