YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5780
KARAR NO : 2023/1267
KARAR TARİHİ : 07.03.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/248 E., 2021/183 K.
KARAR : Davanın kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/565 E., 2019/302 K.
Taraflar arasındaki asıl dava olan tapu iptal ve tescil ile birleşen dosyada orman şerhinin silinmesi olmadığı takdirde tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davada davacı …’nin davasının kabulüne, … hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararın davanın tüm taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davada davacı tarafından dahili davalı hazineye usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından Hazine aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına, davalı … hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı-birleşen dosya davacısı … vekili tarafından istenilmiştir.
Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.02.2023 günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden … vekili Av …. ile Av. … ve karşı taraftan Hazine vekili Av. … ve Orman İdaresi vekili Av. … geldiler. Duruşmaya başlanarak kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usuli eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … … ilçesi … Mahallesinde bulunan 124 nolu parselin kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldığını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptaliyle orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, davalının müdahalesinin önlenmesine, üzerindeki irtifak, haciz ve ipotek şerhlerinin kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Birleşen dosyada, davacı vekili orman idaresine husumet yönelttiği dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait 124 nolu parselin tapu kaydına “tamamı devlet ormanıdır” şerhi düşüldüğünü asıl dava ile öğrendiklerini, müvekkilinin bu yeri şerhsiz satın aldığını, mevcut şerhin taşınmazdan yararlanma ve tasarruf etme imkanını kaldırdığını, hukuki değerini azalttığını belirterek şerhin terkinine ya da alınacak bilirkişi raporu nezdinde dava değerinin arttırılması kaydıyla 10.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, bilahare yargılama aşamasında dahili dava dilekçesi ile davacı vekili husumeti hazineye yönelterek hükmedilen tazminatın Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl dosya davalısı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu taşınmazı 1988 yılında satın alarak 28 yıldır aralıksız malik olduğunu, tapu kayıtlarına güvenerek iktisap ettiğini, 1992 yılından itibarın hak düşürücü sürenin dolmuş olduğunu, ayrıca 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, dava konusu … ili … ilçesi … Köyü 124 parsel sayılı taşınmazın 2.270 m2 kısmı üzerinde “Devlet Ormanı” şerhi bulunmasına rağmen yıllar sonra davacı idare müdahale sınırlarını genişleterek tamamı ormandır şerhi koymasının dayanağı bulunmadığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı … Müdürlüğünün davasının kabulü ile … ili … ilçesi … Mahallesi … mevkii 4 pafta 124 parselin kadastro bilirkişi … tarafından düzenlenen 26.12.2016 tarihli krokili raporda A harfi ile gösterilen 2.422 m2 kısmı kesinleşmiş orman sınırları içerisinde kaldığı kanıtlandığından anılan kısmın davalı taraf adına olan tapu kaydının iptali ile Devlet ormanı olarak Hazine adına tapuya tesciline, 124 parsel sayılı sayılı taşınmazın orman olmayan 1.698 m2 kısmı üzerindeki orman şerhinin silinmesine, birleşen davada davacı …’nin davasının kabulü ile 124 parsel sayılı 4.120 m2 taşınmazın orman alanında kalan kısmının bedel tazminatı olan 363.300 TL’nın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle dahili davalı Hazineden alınıp davacı … kızı … verilmesine, birleşen davanın davalısı … hakkındaki davanın husumet yönünden reddine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davanın tüm tarafları istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı karşı davalı … vekili istinaf dilekçesinde; … lehine vekalet ücreti takdiri konusunda hüküm tesis edilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak vekalet ücreti açısından kararın düzeltilerek müvekkili İdare lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; 6831 sayılı Orman Kanunu’nun (6831 sayılı Kanun) 1 inci maddesi kapsamındaki alanların mülkiyetinin Hazineye tasarruf hakkının ise Orman ve Su İşleri Bakanlığına ait olduğundan Devlet ormanı olan bir yerin kazanılmasının mümkün bulunmadığını, dava konusu yerin orman olmasına yönelik olarak davanın muhatabının da Orman İdaresi olduğunu, davanın Hazineye yöneltilmesinin yerinde olmadığının davanın bu yönüyle husumetten reddi gerektiğini, haksız olarak oluşturulmuş tapu kaydına değer verilmesinin yerinde olmadığını, usul ve kanuna aykırı olduğunu, tazminat istemi için haksız bir işlemin varlığının şart olduğunu, söz konusu davada böyle bir durumdan bahsedilemeyeceğini, tazminat istemi yerinde olmadığı gibi tazminata hükmedilmesinin de kabul edilemeyeceğini, orman iddiası ile açılan davalar sonucunda Hazine adına tesciline karar verilen taşınmaz malikleri tarafından açılan tazminat davalarının 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda (4721 sayılı Kanun) yerini bulan tapu sicilinin tutulmasından doğan tazminat davaları ile benzer nitelikte olmadığını, Yargıtayın bu tür davalara ilişkin kararlarının da pasif husumet ehliyeti yokluğuna dair olduğunu, mahkemece hükmedilen tazminatın tamamına dava tarihinden itibaren faize işletilmesine karar verilmesinin yerinde olmadığını, ıslah edilen miktar için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği, eksik inceleme ile karar verilen İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Davalı karşı davacı … vekili istinaf dilekçesinde; asıl dava yönünden davalı karşı davacı müvekkili aleyhine kanunen vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmolunamayacağını, bu yönüyle mahkemenin asıl dava yönünden alınması gereken harçlar ve yargılama giderlerini müvekkiline yüklemesinin kanuna alenen aykırı olduğunu, asıl dava yönünden davacı … taşınmazın tümünün tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tescilini talep ettiğini, ancak yerel mahkemece yapılan inceleme sonucu 4.120 m2 lik taşınmazın 2.422 m2 sinin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline, 1.698 m2 lik kısmın üzerindeki orman şerhinin silinmesine karar verdiğini, yerel mahkemenin aslında asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermişken gerekçeli kararda davacı … Müdürlüğünün davasının kabulü şeklinde hüküm kurduğunu, oysaki asıl davanın davacısı Orman Genel Müdürlüğünün talebinin bir kısmının kabul edildiğini, bir kısmının reddedildiğini, dolayısıyla asıl davanın kısmen kabul-kısmen reddi şeklinde hüküm kurularak reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesinin bozma sebebi olduğunu, kararın bu yönüyle kaldırılması gerektiğinden katılma yoluyla istinaf ettiklerini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davada davacı tarafından dahili davalı Hazineye usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından Hazine aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına, davalı … hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, asıl dosya davalısı ve birleşen dosya davacısı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl dosya davalısı ve birleşen dosya davacısı … vekili, asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermişken gerekçeli kararda davacı …’ nün davasının kabulü şeklinde hüküm kurulduğunu, Asıl davanın “Kısmen Kabul-Kısmen Reddi” şeklinde hüküm kurularak taraflarına reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, asıl dava gayrimenkulün aynına ilişkin olduğundan taşınmazın değerinin belirlendikten sonra eksik harcın tamamlanması gerektiği halde bu koşulun yerine getirilmediğini, zamanaşımı defi hususunda, ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, tahkikata başlanmadan önce inceleme yapılıp karar verilmesi gerektiği halde yapılan yargılamada bu gerekliliğin yerine getirilmediğini, karşı davada Hazine ile Orman Yönetimi arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğunu, Orman İdaresi yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddi kararının taşınmaz üzerindeki şerhlein Orman idaresi tarafından koyulması ve asıl dava dahi Orman İdaresi tarafından Hazine adına tescil talepli açılması nedeniyle Orman İdaresi yönünden pasif husumet yokluğundan reddi kararı yerine en fazla Orman İdaresi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilebileceğini, Hazinenin sonradan davaya dahil edilmiş olmasının ona taraf sıfatı kazandırmayacağı gerekçesi ile Hazine aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiyse de, davalı … İdaresi ve dahili davalı hazine kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) ye göre ayrı ayrı 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmettiğini, Hazineye karşı usulüne uygun açılmış bir dava olmadığını dolayısıyla Hazinenin davaya taraf olmadığını iddia etmekte iken Hazine vekili lehine dosyaya taraf olarak kabul edilip vekalet ücreti verilmesinin de doğru olmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil, şerhin silinmesi olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 6831 sayılı Kanun’un 1, 7 ve 11 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, uzman bilirkişiler ile yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarına göre dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 2.422 metrekare kısmının kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı belirlenerek bu kısım için davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak birleşen dosya davacısı dava dilekçesinde dava konusu taşınmazdaki orman şerhinin silinmesini, bu talebi kabul görmediği takdirde tazminat talep ettiğini bildirerek terditli şekilde dava açmıştır.
Bu durumda Mahkemece birleşen dosya davacısının şerhin silinmesi talebinin orman olmayan 1.698 m2 kısım için kabul edilmesi, kalan kısmının ise orman olduğu gerekçesi ile tapusu iptal edilen kısım için de tazminat talebinin değerlendirilmesi gerekecektir.
Bölge Adliye Mahkemesince birleşen davada, davacı yanca, Orman Yönetimine husumet yöneltilerek dava açıldığından Orman Yönetimi yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddinin doğru olduğu, tazminat davasında ise Orman İdaresi ve Hazine arasında mecburi dava arkadaşlığı olmadığından, Hazinenin sonradan davaya dahil edilmiş olmasının ona taraf sıfatı kazandırmayacağı gerekçesi ile davasının reddine karar verilmişse de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124 üncü maddesinde “….dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir” düzenlemesi bulunmaktadır.
Anılan kanun maddesi ve birleşen dosya davacısının dava dilekçesindeki talepleri birlikte değerlendirildiğinde, davacının dava açarken orman şerhinin silinmesi, olmadığı takdirde tazminat talebinde bulunduğu, orman şerhinin silinmesi talebi için orman idaresinin taraf olarak gösterilmesinde bir sakınca bulunmadığı, davacının tazminat talebi açısından ise Hazineyi taraf göstermemesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması, Hazinenin davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandığına göre tazminat talebinin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken reddi yolunda hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) gereğince 8.400,00 TL’nin birleşen dosya davalısı Orman İdaresinden alınarak davacı …’ye verilmesine,
Peşin harcın istek halinde asıl dosya davalısı ve birleşen dosya davacısı …’ye verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.