Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2021/5580 E. 2022/6098 K. 27.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5580
KARAR NO : 2022/6098
KARAR TARİHİ : 27.06.2022

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Kandıra Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda mahkemece davacıların davasının kabulüne karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davalı … ve … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu kez de katılma yoluyla davalı … ve … vekili ile davacı … ve … vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını duruşmalı olarak temyizi üzerine, Dairece duruşma talebi davanın değeri yönünden reddedildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kullanım Kadastrosu sırasında, … İli Kandıra İlçesi Merkez Erikli Mahallesi çalışma alanında bulunan 134 ada 5 parsel ve 134 ada 6 parsel sayılı sırasıyla 2.998,25 ve 5.050,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanaklarının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 134 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 2000 yılından itibaren eşit hisselerle …, … ve … …’ın fiili kullanımında bulunduğu ve taşınmazın üzerindeki fındıkların aynı tarihte adı geçen kişiler tarafından dikildiği ve 134 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ise 2000 yılından itibaren eşit hisselerle …, … ve … …’ın fiili kullanımında bulunduğu ve taşınmazın üzerindeki fındıkların aynı tarihte adı geçen kişiler tarafından dikildiği şerhi yazılarak tarla vasfıyla davalı … adına tespit edilmiştir.
Davacı … ve …, taşınmazların kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak davalılar adına olan kullanıcı şerhlerinin iptal edilerek 134 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde müstakil olarak davacı …, 134 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ise müstakil olarak davacı … adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli 134 ada 5 parsel ile 134 ada 6 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarının iptaline, 134 ada 5 parselin beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Bu taşınmaz 1974 yılından beri tarla olarak … TC kimlik numaralı … tarafından kullanılmaktadır, taşınmaz üzerindeki fındık ağaçları … TC kimlik numaralı … tarafından dikilmiştir” hususunun şerh düşülmesine, 134 ada 6 parselin beyanlar hanesine ” 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Bu taşınmaz 1974 yılından beri tarla olarak … TC kimlik numaralı … tarafından kullanılmaktadır, taşınmaz üzerindeki fındık ağaçları … TC kimlik numaralı … tarafından dikilmiştir” hususunun şerh düşülmesi ile taşınmazların Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün davalı … ve … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 134 ada 5 parsel ile 134 ada 6 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin kısmen iptaline, 134 ada 5 parselin beyanlar hanesine “6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Bu taşınmaz 2000 yılından beri tarla olarak 1/3 hissesi … oğlu …, 1/3 hissesi … kızı …, 1/3 hissesi … kızı …’ ün kullanımındadır, taşınmaz üzerindeki fındık ağaçları … TC kimlik numaralı … tarafından dikilmiştir” hususunun şerh düşülmesine, 134 ada 6 parselin beyanlar hanesine “6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Bu taşınmaz 2000 yılından beri tarla olarak 1/3 hissesi … oğlu …, 1/3 hissesi … kızı …, 1/3 hissesi … kızı …’ ün kullanımındadır, taşınmaz üzerindeki fındık ağaçları … TC kimlik numaralı … tarafından dikilmiştir” hususunun şerh düşülmesine, taşınmazların Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … ve … vekili ile katılma yoluyla davalı … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Davalı … ve … vekilinin taşınmazlar üzerindeki muhdesatlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre davalı … ve … vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı … ve … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Bölge Adliye Mahkemesince, çekişmeli taşınmazların, tarafların ortak murisi …’nun olup ölümüyle mirasçılarına intikal ettiği ve taşınmazların ölünceye kadar bakma sözleşmesinde kalmadığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki, davacı taraf taşınmazların, murisleri …’nin 20.07.1977 tarihli ve noter tarafından düzenlenme şeklinde olan ölünceye kadar bakma sözleşmesi kapsamında kendilerine verilen 134 ada 3 parselin devamı niteliğinde olduğunu, taşınmazlar üzerindeki fındık ağaçlarını kendilerinin diktikleri ve davalıların taşınmaz üzerinde her hangi bir kullanımlarının bulunmadığı iddiasına dayanarak dava açmış olup, davalı taraf ise taşınmazların muris …’ya ait olup ölümüyle taşınmazların mirasçılarına intikal ettiği ve taşınmazlar üzerindeki fındık ağaçalarını murisleri … ile kendilerinin diktiği savunmasında bulunmuştur. Şu halde taşınmazların önceki kullanıcısının tarafların ortak miras bırakanı olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, taşınmazlar üzerindeki fiili kullanımın tereke adına olup olmadığında toplanmaktadır. Mahkemece yapılan keşif de dinlenen kişilerin beyanlarına göre; taşınmazların davacı tarafın kullanımın da olduğu gibi fındık mahsüllerini de davacı tarafın topladığı ve davalıların taşınmazlarda ise kullanımın bulunmadığı beyan edilmiş olup tespit tarihine kadar davalı tarafın bu duruma karşı çıktığına ve taraflar arasında uyuşmazlık yaşandığına dair bir bilgi veya belge de dosya kapsamında yer almadığı anlaşılmaktadır. Buna göre; davacı tarafın çekişmeli taşınmazlar üzerindeki uzun süreli kulanımının kendi nam ve hesaplarına ilişkin olması nedeniyle davacıların davasının tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … ve … vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı … ve … vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile HMK’nin 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, 80,70 TL onama harcın temyiz eden davalılardan alınmasına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 27.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.